Mustafa Yıldız
MEB'de Değişen Bir Şey Yok! Dağ Yine Fare Doğurdu
Mustafa YILDIZ - GAZETEKAMU
Milli Eğitim Bakanlığı yine öğretmenleri, eğitim yöneticilerini, sendikaları, tüm eğitim camiasına şaşırtacak sözümona değişikliğe imza attı. Ömer Dinçer döneminde neşter atılan birçok konuda iyileştirmeler yapılması gerekirken artık yeni denilemeyecek kadar eskiyen, iletişim uzmanı yeni Bakan Nabi Avcı döneminde de sorunları çözüme kavuşturma gayreti, vizyonu yerine durum idare edilmeye çalışılıyor. Birikmiş onlarca sorun yönetmelik veya genelgelerle bir nebze çözülebilecekken bakanlık mış gibi yaparak kredisini tüketme konusunda hızla yol alıyor.
Eğitim felsefesini bırak, yeni paradigmayı bırak, sayısal verileri de bırak!
Bırakın eğitim felsefesini tartışmayı, yeni bir paradigma önermeyi; yeni sayısal verileri eleştirecek bir tablo, manzara, zemin bile yok! Dolayısıyla normlara ilişkin Efendim her eğitim kurumunda 600 öğrenciye 1 yönetici yerine 300 ya da 400 öğrenci temel alınmalı ya da 1500 öğrenci kapasiteli bir okulda iki binanın arasına bir duvar çekilip de iki okul olarak idari açıdan yapılandırılırken; İki bina halinde olmayan ya da bahçesi elverişli olmadığı için aynı şekilde korunan okulun öğretmenlerinin, yönetici, öğrenci ve velilerin ne günahı var? diye sorma imkânı ortadan kalkmış oluyor.
Yeni bir durum oluşamadığı için yeni değerlendirmeler yapmak, eleştirmek, öneride bulunmak, yeni bir paradigmadan, katılımcılıktan, yönetişimden bahsetmek de anlamsız oluyor.
Sabrımızı zorlayarak yönetmelikteki değişikliklere bir bakalım!
İlköğretim okulu ibaresi ilköğretim kurumu, İlköğretim okullarında ibaresi, İlköğretim kurumlarında, hastane ilköğretim okulları ibaresi hastane ilkokulları, İlköğretim okullarında ibaresi İlkokullarda, yatılı ilköğretim bölge okulları ibaresi yatılı bölge ortaokulları, açık ilköğretim okulu ibaresi açık öğretim ortaokulu, 1-5 sınıflı ilköğretim okullarının ibaresi 1-4 sınıflı ilkokulların şeklinde değiştirilmiş!
Bu kadar değişiklik(!) yaşandığına göre tüm bu çabaları MEB yönetmeliği ya da dağ fare doğurdu ibaresi aynen korunmuştur! demekten başka ne denebilir ki!...
Bürokrat geçim politikası mı yürütüyor?
Bakanlığın tepe noktasını işgal eden müsteşar, müsteşar yardımcıları, müşavir, genel müdür, grup başkanları hemen hemen tüm üst düzey yöneticiler durumlarının ne olacağını, yeni -evet, gereken kararları almadığı için hâlâ yeni!- bakanın kendileriyle ilgili ne türde tasarrufta bulunacağını bilemedikleri için geçim politikası yürütüyorlar. Tamam mı devam mı belli olmadığı için etliye sütlüye, suya sabuna dokunmadan bekle gör taktiği yürüterek milyonların kronikleşen sorunlarına karşı duyarsız davranıyorlar.
Hani değişmeyen tek şey değişimdi!
Milli Eğitim Bakanlığı bu klişe sözü bile yerle bir etti. Bundan böyle süreç içerisinde değişmeyen tek şey değişim yerine bu gidişle değişmeyen tek şey Milli Eğitim, bürokratları ve uygulamaları şeklinde kalıp ifade hafızalarda yer alacak.
Yıllar önce maksadı aşan manşetten dolayı istifa etmişti
Bakan Avcı, 1990ların ortasında Yeni Şafak Gazetesinde yayın yönetmeniyken maksadı aşan bir manşetten dolayı istifa etmişti. Bakan Avcının en üst sorumlu olduğu bakanlıkta böyle bir yönetmelik nasıl oluyor da yayımlanabiliyor; hem de neşter atılması gereken sorunlar yumağı her geçen gün büyürken
İletişim uzmanı bakan, gereğini yapmalı
Bakan olduğu ilk günden itibaren haklı olarak geniş bir kabule mazhar olan, selefi Dinçeri ima yoluyla bile eleştiriye konu olabilecek tutum, ima, kapalı ifadelerden kaçınan; üstelik Dinçerden övgüyle bahseden; toplantılarda, okul ziyaretlerin yaptığı şakalarla bürokrasiyi, resmiyeti yerden yere vuran Bakan Nabi Avcı bakanlığının, geniş kredinin hakkını artık vermelidir. İlk adım olarak sosyal taraflarla görüşerek gerekirse 10-15 maddelik de olsa bir âcil eylem planı hazırlayarak belli, bağlayıcı bir takvimle uygulamaya başlamalıdır.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.