Prof. Dr. Osman Köse
Türkiye’nin Yüreği Yanıyor
Bu toprakların mazisi, sıkıntıların, ıstırapların, göz yaşlarının, yürek sızlamalarının, çilelerin ve feryatların tarihidir. Savaşlar, yokluklar, salgınlar, eşkıyalıklar ve ihanetler bu topraklarda yaşayan insanların bazen alın yazgısı, bazen yol arkadaşı ve bazen de habersiz misafiri olmuştur. Neticede yürekler yanmıştır.
Bezen analar ağlamıştır; oğluna, kocasına ve kardeşine.
Bazen evlatlar ağlamıştır; babasına, anasına, kundaktaki kardeşine.
Bazen millet ağlamıştır; evlatlarına, ihmalkârlığa, sahipsizliğe ve kaderine.
Yine de yanan, yürekler olmuştur.
Evet 13 Mayıs 2014, kara bir gün olarak yine Türkiye’nin tarihine eklendi. Yerin yüzlerce metre altında patlayan trafo şu anda bilindiği kadarıyla 274 kişiyi aramızdan aldı. Bu sayının artmasından ve dört yüzlere doğru tırmanmasından korkuluyor.
Ateş düştüğü yeri yakar derler. Bu çok doğrudur. TV’lerden görebildiğimiz kadarıyla analar, babalar, eşler, evlatlar, kardeşler acıdan ve ateşten perişan oldular. Ateş bu sefer Soma’ya düştü. Hem Soma’yı ve hem de Türkiye’nin yüreğini yaktı.
Devletin ilan ettiği 3 günlük yas yüreklerdeki acıyı biraz olsun hafifletmektedir. İşte zor zamanlarda devlet - millet dayanışması budur. Tüm ülkede görülen teessür, hüzün, göz yaşı ve burukluk milletçe bu acıyı paylaştığımızın göstergesidir.
Acını paylaşıyoruz Soma.
Mekânınız cennet olsun rızıklarını kazanmak için canlarını feda eden büyük insanlar.
……………………………………………..
Can pazarından yeni çıkan bir işçinin:
“ çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” ifadesi…
Bu derece temiz ve ali bir milletimiz var.
……………………………………….
Soma’daki felaket ve onun ortaya çıkardığı tablo bazı gerçekleri de gün yüzüne çıkardı. Madencinin birisinin TV’deki beyanatına göre, yerin yüzlerce metre altına inen ve orada gün boyu suni hava içinde çalışan gencecik insanlar günde sadece 40 TL ücret alıyor.
Bu eğer doğruysa herkes için yüz karasıdır. Bu işletmelerin sahipleri akşama kadar toz soluyan ve bunun karşılığı olarak da 40 TL alan bu insanların emeğinden acaba ne kadar kazanç sağlamaktadır?Bu kazanç üstünde sağlanan rant ve sürülen hayat hem bu dünyada ve hem de öbür alemde kat kat insanın burnundan gelir.
Günde neredeyse birilerinin iki paket sigara parasına insanları yerin altında toz revan içinde çalıştırmak, onların emeklerini layıkıyla vermemek vegasp etmek kabul edilecek bir şey değildir.
Devletin yapacağı en öncelikli iş, yer altında ve madende çalışacak işçilerin ücretlerini en yüksek limitten tespit ederek bunu uygulamaları için firmalara zorunlu hale getirmesidir.
Ücretler konusunda devlet takipçi olmalıdır. İşçilerini karın tokluğuna çalıştıran yüzsüzlerin insafına bırakmamalıdır.
Bir işçinin “ biz işçi değiliz, köleyiz” demesi bir kahrın ve çaresizliğin ifadesidir.
Bunlar Türkiye’ye yakışmayan manzaralardır.
Umuyoruz ki Soma’daki maden faciası bu ülkenin yaşadığı son sıkıntı olur.
Yüreğimiz yandı
Milletçe başımız sağ olsun.