A. Kadir Yüksel
Sözleşmelilere Kadro Sorunu Ne Zaman Çözülecek?
Hani bilinen bir söz vardır; şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederdik…
Eski milli eğitim bakanlarımızdan birine ait olduğu söylenen bu söz, aslında devletin işleyişini göstermesi açısından yıllarca başvuracağımız özlü bir söz niteliğinde. Devlet, personel istihdam etmekte zorluk çektiği bölgelere sözleşmeli atama yapmak istediğinde atanmak için çalmadık kapı bırakmayan arkadaşlarımız, daha sonra imzaladıkları sözleşmede yer alan maddeleri atlamak için kapı çalmaya başlıyor.
Yaşanılan bu keşmekeşlikte hatanın büyüğü devlette olmasına karşın, bu karmaşık sistemi önce kabul edip, sonra rahatsız olmaya başlayanlar da masum değil. Devlet ne yapıyor peki bu durumda? İktidarlar seçimle geliyor, sendikalardan ve tabandan baskı gelince dayanamayıp şartları esnetiveriyor. Sonra yeni bir sorunun kapısı aralanıyor. Bugün beklenti içinde olan bütün kesimlerin talepleri karşılansa bile, devletin personel sisteminde standart yakalanmadıkça, bu kısır döngü devam edip gidecek.
Şu tabloya bir bakar mısınız; 4/B’liler, 4/C’liler, kamu dışı aile sağlığı merkezi çalışanları, vekil ebe hemşireler, vekil imamlar, memur olmak isteyen üniversite mezunu işçiler…
Saymakla bitmeyen bir personel rejimimiz var. Kamu çalışanlarını ilgilendiren her değişiklik büyük reform ve müjde olarak neredeyse gündem olacak. Aslında yapılan, devletin çalışanlarını mağdur etmeden hak ettiğini vermesidir. Memurların, sendikaların ve hükümetin gündemindeki konuları kısaca ele alıp, bu yöndeki beklenti ve talepleri dile getirdikten sonra, kamu tarafında olayın ne aşamada olduğunu sizlere aktarmaya çalışacağım.
4/C’LİLER
4/C’lilerin farkına toplum olarak ilk kez TEKEL eylemlerinde vardık. Sonra bu kesimin memur sendikalarına üye olabileceği ortaya çıktı. Garabete bakın ki, memur sendikasına üye olan birisinin diğer memurlar gibi iş güvencesi yok. Her yıl sözleşme yeniliyor. Bir ay eksik çalışıyor, kıdem tazminatı oluşmuyor, sosyal yardımlardan alamıyordu. Daha sonra bu mağduriyetleri, sendikaların toplu sözleşme süreçlerindeki gayretleri ve hükümeti zorlamaları sonrası kısmen giderildi. Şimdi tartışılan ise 4/C’lilerin kadro sorunu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kadro yönünde bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Maliye Bakanı ise böyle bir çalışma içinde olmadıklarını söyledi. İlk çalışma, 4/C’lilere 4/B’lilerin bütün haklarını verip, statülerini değiştirmemekti. Memur-Sen ve Çalışma Bakanı Çelik’in açıklamaları 4/C’lileri heyecanlandırdı. Bu beklentinin kısa bir sürede gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Ancak her şey Başbakan’a bağlı. 4/C’li arkadaşlarımız sendikalarını aradıkları kadar iktidar partisi ve TBMM’yi ararlarsa bu süreç daha kısa sürede sonuçlanacaktır.
KAMU DIŞI AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ ÇALIŞANLARI
Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapan kamu dışı aile sağlığı merkezi çalışanlarının kadro beklentisi bulunuyor. Ancak memur olabilmenin yolu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 50. maddesine göre KPSS’ye girmekten geçer. Bu açıdan bakıldığında, bu unvanda çalışanların memur olma ihtimali zor. Ancak buna karşın, sendikaların mücadelesi sonuç getirir mi, bunu da zaman içinde göreceğiz.
2351 KİŞİ
Sağlık Bakanlığı, 2000 ( 2 bin) veri hazırlama elemanı ihtiyacını gidermek için görevde yükselme sınavı yaptı. Yapılan sınavda, 70 puan barajını 4351 kişi geçti. Atamalar, en yüksek puandan başlayıp, 2 bin kişide sona erecek şekilde yapıldı. Yani en yüksek puanı alan 2 bin kişinin bu kadroya ataması yapıldı. Ancak, tartışma bitmedi. Bakanlık, 2 bin kişi için sınav yapmasına karşın ataması yapılanlardan hariç, 70 puandan fazla alan 2351 kişi de kadro beklentisi içine girdi. Bildiğim kadarıyla, bu görevde yükselme sınavı da Sağlık-Sen’in çalışması sonrası yapılmıştı. Sendikaların 70 puan barajını geçen 2351 kişinin de atamasının yapılması için çalışmasına karşın, şu bir gerçek ki, bu kişilerin atanması yeni bir sınavla mümkün. Yeniden sınav açılması için yapılacak şey ise; kadro bekleyen bu kişilerin bakanlık ve siyaset kurumu üzerinde baskı oluşturması. Sendikalar zaten bu konuda ellerinden geleni yapıyor.
VEKİL EBE HEMŞİRELER
Vekil ebe hemşireler, KPSS sınavında başarılı olarak personel ataması yapılamayan zor bölgelerde görev yapıyorlar. 2011 yılında, vekil ebe hemşirelerin kadroya geçirilmesi esnasında bir yıllık çalışma süresi şartı, 660 çalışanı mağdur etti ve kadrolu olmalarını engelledi. Mali ve teknik açıdan vekil ebe hemşirelerin kadroya geçmesinde herhangi bir sıkıntı bulunmamakta. Yapılacak şey, Sağlık Bakanlığı’nın talep etmesi ve ilgili kurumları ikna etmesi.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.