Hamza Yürekli
MEB Taşra Teşkilatlarında Yeni Dönem
MEB 17 Aralık sonrası merkez ve taşra teşkilatlarında yeni kadrolar oluşturdu. Merkez teşkilatın halkla direkt muhatap olmayışı nedeniyle, değişimin etkileri taşra teşkilatlarında daha net görünüyor.
Yılların eskitemediği, tecrübe abidesi il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin gitmesi halinde eğitimin tıkanacağı, işlerin duracağı, hatta devletin batacağı dillendirilirdi. Kapıların çoğu kez dışarıya kapalı olmasından dolayı gizemli yönetici olmuşlardı. Ne kadar iş yapıyorlar kim bilir? Olağanüstü gayret, mesai belirsizliği, onca evrak, atılan imzalar, daha neler neler… kim yapabilirdi ki bütün bu işleri? Anca yılların eskitemediği müdürler dışında. Koca koca adamlar, makam koltukları, makam odaları, sekreterler, makam otoları, kim bu işlerin hakkını verebilirdi ki? Manevra kabiliyeti, kişisel ilişkiler, ikna gücü, toplantılar, daha neler neler… kim yapabilirdi ki bütün bunları? Şaka bir tarafa kendileri bütün bunlara inandığı gibi milleti de inandırmışlardı. Değişmez değişmesi dahi teklif edilemezdi. Değişseler dahi 11 kere gidip, 12 nci kere yine koltuklarına kavuşurlardı. Her biri yılların eskitemediği koca koca müdürlerdi.
Bakanlık risk alarak devrim niteliğinde değişiklikleri gerçekleştirdi. İşler tıkanacak, eline yüzüne bulaştıracaklardı. Ama bunların hiçbiri gerçekleşmediği gibi yeni bir heyecan ve iştiyak oluştu. Personelle beraber vatandaşında yüzü gülmeye başladı. Sorunların bir an önce çözülmesi mümkün olmasa da samimiyet ve gayret belirgin şekilde görünüyor. Kaybedilen fazla bir şey, eksik kalan bir durum olmadı. Kişilerin vazgeçilmez olmadığı bir daha tescillendi. Henüz maç devam ediyor, rövanş duruyor, türküleri söylense de değişimin artıları her kesimde görülüyor.
Yeni görev alan müdürler sanırım sırtlarındaki yükün farkındadırlar. Geleceğin inşası bu genç müdürlere emanet edilmiştir. Süreç içerisinde ya değişimi hedefine ulaştıracaklar, ya da koltukların şehvetine kapılıp bunlar da yok olup gidecekler. Makamların bir koltuk kavgası değil, hizmet için bir araç olduğu unutulmamalı. İl ve ilçelerinde ki tüm çocuk ve gençlerin her halinden sorumlu olacaklarının bilincinde, uykularını kaçırmaları gerekir. Hak ve adalet içerisinde inandırıcılıklarının baki olacağı, vicdanların yara alacağı uygulamaların terk edileceğini göstermelidirler. Eğitim camiasında ilk yansımalar olumlu. Umarım bu olumlu hava artarak devam eder. Bunun için daha çok çalışmaktan gayri yol yoktur. Gayret, samimiyet ve istişare, yılların getirdiği dağ gibi sorunların çözümünde altın anahtarlar olacaktır. 20-30 yıl değil, 3-5 yılda eğitimdeki sorunların kader olmadığı gösterilmelidir. Hadi hayırlısı.
Hamza YÜREKLİ
Eğitimci
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.