Hamza Yürekli
Eğitim Politikaları Seçime Nasıl Yansıdı?
Koalisyonların ülkeyi düşürdüğü girdap unutulmasa da küllenmeye yüz tutmuştu. Yeniden bir salınımla unutulan girdapların külleri yeniden alevleneceğe benziyor. Peki, gelinen bu sürece eğitim politikalarının etkisi ne oldu?
Ak Parti hükümetinin eğitim adına uyguladığı politikalar, darbe ürünü uygulamaları bitirmek oldu. Kimse kalkıp aksini söyleyemez. Başta sekiz yıllık kesintisiz eğitimin bitirilmesi, meslek liselerine katsayı engelinin kaldırılması ve kıyafet dayatması. Her üç uygulamada toplumun büyük kesiminden alkış almıştır. Yüzdelik olarak bu oran seksenleri bulur. Fakat bu uygulamalar yapılırken ifrat-tefrit çizgisine dikkat edilmedi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim sonlandırılırken, kesintili de olsa zorunlu eğitimin oniki yıla çıkarılması büyük hataydı. Zira altyapı yapılmamış olduğundan, TEOG yerleştirilmelerinde ciddi hatalar hatta fiyaskolar yaşandı. Tüm ortaokul öğrencilerini alacak derslikler yapılmamış olduğundan, okullar sabah saat 7, akşam saat 8-9 lara kadar çiftli eğitim vermek zorunda kaldı. Hem çalışanlar hem vatandaş mağdur oldu. Yine 4+4 yerine, 5+3 yapılmış olsaydı çalışanlar ve eğitim yöneticilerinin mağduriyetleri yaşanmayacaktı.
Meslek liselerinin önünün açılmasına ciddi bir destek vardı. Ancak sadece İmam Hatip üzerine endeksli bir mesleki eğitim anlayışına toplum anlam vermekte zorlandı. Elbette kapanan İHL yerine fazlasıyla yenileri açılmalıydı. Fakat İmam Hatip açma yarışı birilerinin terfilerine kapı aralamamalıydı. Eğitimden bihaber insanlar İmam Hatipler aracılığı ile kendi muhtariyetlerini kuruyorlardı. Bunun yanında diğer meslek liselerinde en ufak bir iyileştirme, günün şartlarına uyarlama, gerçek teknik eleman yetiştirebilme gündem olmadığı gibi sancısı da çekilmiyordu. Bu liseler adeta kaderine terk ediliyordu.
Yine serbest kıyafet uygulaması da amacını aşıyor, öğrencinin öğretmene, öğretmenin müdüre meydan okuma aracı haline getiriliyordu. Malum olduğu üzere, eski bakanlardan birinin öğrenciye söylediği, “saçını çeken müdürün saçını çekerim” ifadesi, müdürlük makamını yerle yeksan ediyor. Öğretmen öğrenciye, müdür her ikisine hiçbir şekilde dâhil olmak istemiyor. Kıyafet özgürlüğü okulları öğrenci çöplüğüne dönüştürüyor. Elbette hiçbir şekilde kıyafet dayatması kabul edilemez. Hele inançlara ters bir uygulamayı bu dönemde kimse savunamaz. Fakat özgürlüğün adı meydan okumaya dönmesin diye de tedbirler alınmalıydı.
Bu üç konu dışında bir de kadrolaşma; kadrolaşma MEB’de seçimin bir yıl öncesinde paralelle mücadele adına başlayabildi. Eskimiş kadroların tasfiye edilip yeni heyecan getirilmesi zaruri idi. Kapıları sonuna kadar millete açık yöneticilerin gelişi toplumu ziyadesiyle memnun etti. Hatta birçok tıkanıklık bu yöneticiler tarafından asgari hasarla atlatılabildi. Yukarıda belirttiğimiz ifrat- tefrit burada da kendini gösterdi. Özellikle hükümete yakın sendika kişisel ihtiras ve egolarını tatmin eder hale geldi. Eskilerin niçin görevden alındığı unutulup, keyfilikler başladı. Gelen yenilerin eskiyi artmaması adına bir kaygı duyulmadı. Benim müdürüm anlayışı, benim hırsızım, benim cemaatim, benim yakınım anlayışına dönüşmeye başladı. “İlkesellik” kaybolmaya başladı.
Bunların dışında basit hem de çok basit sorun denilecek; sınav ücretleri, öğretmen çocuklarının bursluluğu, ek derslerin artırımı gibi sorunlar devleştiriliyor. Maliye öyle demiş, böyle demiş. Öğretmen çocuklarının burslulukla ilgili maliyeye hiçbir faturası yok. Diğer ikisi ise bana göre “devede kulak”.
Şimdi herkesin başını ellerinin arasına alma vakti. Muhasebe zamanı. Milletin yüzyıllık beklentileri kimsenin heva ve hevesine feda edilemez. Yeniden Büyük Türkiye, lider ülke için çalışılmalı. Muhasebeyi yapamayanlar bu gemiyi terk etmeli. Ülkenin zaman kaybetme lüksü yok. Diğerlerinin yüzyıllık icraatları ortada, savunulur bir tarafı olamaz. Milletin umutlarını hiçbir AK Parti yöneticisinin de, sendika yöneticisinin de heba etme lüksü yok.
Üstad ne güzel demiş; “Sen bir devsin, yükü ağırdır devin, kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin”
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.