Hamza Yürekli
Okul Yöneticiliğine Talep Yok!
Yeni Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinin iki bölümü uygulandı. Birinci bölümde mevcut müdürlerin puanlanması ile göreve devam edip etmemeleri uygulanmış, ikinci bölümde ise devam eden müdürlerin, kendi müdür yardımcılarını teklifleri ile uygulanmış oldu.
Mevcut müdürlerin devamları ile ilgili değerlendirme sonucunda, değerlendirmeye tabi müdürlerin, Türkiye geneli ortalamasında yaklaşık yüzde kırk yönetici elendi. İstanbul’da ise bu oran yüzde elliyi buldu.
Sınavlı atamalarda okul yöneticiliği ciddi talep görüyordu. Öyle ki sınav puanlarına göre atamada çıta üç rakamlı puanlara çıkmıştı. Ancak müdürlüğe devam eden okul yöneticilerinin, kendi müdür yardımcılarını tekliflerinde ciddi sıkıntılar çektiğini, teklif götürdükleri birçok kişinin yöneticiliği reddettiği görüldü. Oysa şartlar en hafif hale gelmiş, alternatif isimler hayli artmıştı. Buna rağmen okul müdürlerinin çoğu yeni isim bulmakta zorlandı. Öyle ki merkez sayılan okullarda dahi müdür yardımcılığı ilgi görmedi.
Gelinen bu noktada, puanlama ile elenen okul müdürlerinin yerine, yenilerini bulmak dahi zorlaşacağa benziyor. Bunun iki izahı olabilir. Birincisi kimse geleceğini bir başkasının iki dudağı arasına bırakmak istemiyor. İkincisi ise; yöneticilikte uzun süre kalmak artık ciddi performans ortaya koymayı gerektirecek. Pasif yöneticilik yerine daha aktif, daha hareketli ve beğenili bir yöneticilik gelişecek. Buna ayak uyduramayacağını düşünenler ya da rahatını kaçırmak istemeyenler artık okul yöneticiliğinden uzak durmak istemektedir. Bir yönüyle artık yöneticilik klasik anlayıştan sıyrılarak, proje sahibi ya da kendini adanmış gören insanların rağbet edeceği bir durum haline gelmektedir.
Eğer ikinci ihtimal okul yöneticiliğinde hayat bulursa Türkiye yeni bir okul yöneticiliği anlayışına hazır olmalı.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.