Mustafa Kır
Neden Aday Oldu? EBS Seçimleri Değerlendirmesi
" EĞİTİM-BİR-SEN GENEL MERKEZ YÖNETİMİNE BENDE ADAYIM " DEDİ.
EĞİTİM-BİR-SEN GENEL MERKEZ YÖNETİMİNE ADAYLIKTA BENDE VARIM
Temayül yoklaması tek liste oluşumunu baltalamıştır.
21-22 Şubat 2015 günü yapılacak olan Eğitimciler Birliği Sendikamızın 5. Olağan Genel Kurulunda yeni genel başkanla birlikte yeni genel merkez yönetimi de belirlenecektir.3 dönem kuralı münasebetiyle Eğitim-Bir-Sen'in mevcut genel başkanının bu kongrede değişeceği tüm camiamız tarafından önceden biliniyordu. Herkesin ortak arzusu da seçime tek liste halinde gidilmesiydi. Bunun için konu ile ilgili içe dönük alt yapı çalışmaları aylar öncesinden başlatılması, şube genel kurullarının ardından da doğal olarak genel merkez kongre sürecinin işletilmesi gerekirdi.
Genel başkan adaylığı ile ilgili düşünceler 9-10 Ocak 2015 günlerinde gerçekleştirilen sendikamızın kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnanı anma programına kadar saklı tutuldu. Anma Programına katılmak üzere ülkemizin 4 bir yanından gelen şube başkanları ile istişare niyetiyle gerçekleştirilen toplantı öncesinde; doğal olarak iki genel başkan adayının adaylıkları açıklandı. Doğal olmayan şey iki genel başkanın adaylıklarını açıkladıktan sonra genel başkan adaylarının temayül yoklaması sonucuna göre birbirleri lehine feragat edeceklerine dair bir ön görüşme ve antlaşma yapılmadan veya yaptırılmadan doğrudan yazılı temayül yoklaması yoluna gidilmesi ve sonucun kamu oyuyla paylaşılmasıdır.
Bunun art niyetli yapıldığını iddia etmek mümkün olmasa da giriş,gelişme ve sonuç itibariyle sürecin iyi yönetildiğini de iddia etmek mümkün değildir. Çünkü; istişare niyetiyle yapılan ve temayül yoklaması ile sonuçlanan toplantı Eğitim-Bir-Sen camiasının arzuladığı tek liste oluşumunu gerçekleştirmediği gibi aksine bundan sonra tek liste oluşum çabalarını da baltalamıştır.
Hangi aday lehine veya aleyhine sonuçlanırsa sonuçlansın kabul edilebilir bir durum değildir.
Daha seçime 40 gün gibi bir süre varken, 89 şube başkanına bir nevi seçim provası niteliği taşıyan yazılı irade beyanında bulundurulması, orada bulunmayan 223 delegenin iradesine ipotek koymaktan başka bir anlam ifade etmemektedir. Bu temayül yoklaması hangi aday lehine veya aleyhine sonuçlanırsa sonuçlansın kabul edilebilir ve içe sindirilebilir bir durum değildir.
Neticede böyle bir çalışmadan sonra Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu tarafından bir liste üzerinde anlaşma sağlamak amacıyla iyi niyetle sürdürülen çabaların sonuç vermediği görülmüş ve tek listeyle seçime gidilmesinin önü açılamamıştır. Artık gelinen noktada yapılacak iş; delegenin istediği ekibi iş başına getirmesini, ya da adaylar arasından yönetim oluşturmasını beklemektir.
Delegelerimiz kendi yöneticilerini seçebilecek basiret,dirayet ve hidayete sahiptirler
Ben inanıyorum ki, Eğitim-Bir-Sen üyesinden temsilcisine,temsilcisinden yöneticisine,yöneticisinden delegesine kadar hiç bir manipülasyona ihtiyaç duymadan, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendi iradesi doğrultusunda kendi yöneticilerini en iyi şekilde seçebilecek basiret,dirayet ve hidayete sahiptirler.
Biz, ülkemizde 30 yılı aşkın süreden beri yeşertilen ayrılık tohumlarını kökünden kurutmak ve İslam kardeşliğini yeniden hakim kılmak amacıyla yola çıkan, zihniyet ayrışmasına geçit vermeyen, Kürtçülük, Türkçülük ve etnik ayırımcılığı ayaklar altına alan bir sendikal anlayışın müntesipleriyiz. Onun için seçime ister bir listeyle isterse birden çok listeyle gidilsin yönetimler karşıtlık değil; kardeşlik, çatışma değil; istişare ve diyalog, seni,beni, onu değil; hepimizi kucaklayan bir anlayış üzerine bina edilmelidir. Çünkü yönetim oluştururken kardeşlik hukukunu hiçe sayanların yönetim oluşturduktan sonra da kardeşlik hukukunu tesisi ettirmeleri asla düşünülemez.
Eğitim-Bir-Sen dava sendikasıdır. Eğitim-Bir-Sen'lilerde dava adamıdır.
Eğitim-Bir-Sen bir dava sendikasıdır. Eğitim-Bir-Sen'lilerinde her biri de bir dava adamıdır. Gerçek dava adamları birbirlerini yok sayma çabası için de değil, var etme, gayreti içinde olurlar. Herkese yetecek kadar sevgisi,herkesi kucaklayacak kadar hoşgörüsü ve herkese ulaşacak cesaret ve enerjisi olmayanların, seçim sonrasında rakiplerini, kendilerine oy vermeyenleri bağrına basacak olgunluğa erişemeyenlerin üye olma hakları olsa da yönetme hakları olmamalıdır.
Özellikle İlk kurucu Genel Başkanımız rahmetli M. Akif İnanın vefatından sonra geçirdiğimiz seçim süreçleri esnasında ve sonrasında yaşananlar dikkate alınırsa; gerek genel merkez,gerekse şube başkan ve yöneticilerinden nice hizmet erleri seçimde farklı düşünmeleri ve farklı liste oluşturmaları veya bireysel aday olmaları sebebiyle seçimi kazananlar tarafından yok sayılmış kendi hallerine terk edilmişlerdir.
Eğitimciler Birliği Sendikası olarak bu durum; hakkı üstün tutan hak anlayışını benimseyen, güçlüyü değil haklıyı güçlü gören "emanetleri ehline veriniz" inancını gönlünde taşıyan, her türlü hak ve özgürlük gaspının karşısında duran, hakça bölüşüm prensibini benimseyen, farklı düşünceleri kültür zenginliği sayan bir anlayışın müntesiplerini böyle bir yönetim anlayışı ile bağdaştırmak mümkün değildir.
Kendimizi çek etmenin zamanı gelmiştir.
Artık kendimizi çek etmenin zamanı gelmiştir. Gönüllerimizi birleştirmeden, saflarımızı sıklaştırmadan, sevinçlerimizi ve kederlerimizi paylaşmadan zulüm ve haksızlıkları asla sonlandırmayız. Demokrasiyi hep kavga ve kaos rejimi olarak anlayanlara inat; bu seçim sürecinde düşüncelerimizi birbirimize medeni ölçüler içinde aktarabilmenin, taraflaştırmadan konuşabilmenin, kavga etmeden tartışabilmenin, hakaret etmeden eleştirebilmenin yolunu ve yordamını bilenlerin sendikası olduğumuzu göstermenin fırsatı doğmuştur. Kimsenin bu anlayışı şahsi çıkarlarına makam ve mevki hırsına kurban etme hakkı ve salahiyeti yoktur.
Seçilme mücadelesi nimet paylaşımı değil,hizmet yarışıdır.
Seçilme mücadelesi bir nimet paylaşımının değil, bir hizmet yarışının mücadelesi olmalıdır.Yönetimler oluşturulurken bölge esasına veya temsil ettiği delege sayısına göre değil,bu konuda bilgi birikimi,tecrübesi, becerisi,azmi, sabrı, hoşgörüsü, kendisine güveni ve temsil kabiliyeti olanlar arasından seçilmesine özen gösterilmelidir. Seçimi kiminle kazanırım mantığından çok kiminle daha iyi hizmet verebilirim felsefesi öne çıkarılmalıdır.
Amaç davamızı omuzlayabilecek, camiamızı kucaklayabilecek içinde var olan kardeşliğin devamını sağlayabilecek, davasını her türlü şahsi çıkarın üstünde tutabilecek anlayışa sahip arkadaşların seçimini sağlamaktır.
Emaneti devralma ve emaneti ehline verme sıradan bir olay değildir
Seçme ve seçilme sıradan bir olay değildir. Seçimler her birimize yönetimde yer alma veya yönetimde yer alacak kişileri tercih etme noktasında kutsal bir sorumluluk yüklemektedir. Çünkü emaneti devralma ve bu emaneti ehline verme konusu sendikal bir görev olmaktan ziyade imani ve vicdani bir yükümlülüktür. Bu konuda Hislerimiz ve hırslarımız inancımızı ve vicdanımızı asla perdelememelidir.
Temennimiz camiamız tarafından tasvip gören,hizmetleri ile temayüz etmiş arkadaşların içinde yer aldığı uzlaşma yoluyla oluşturulan tek liste ile seçime gidilmesiydi. Ne yazık ki iyi niyetli çabalara rağmen böyle bir temenni gerçekleşememiştir. Şimdi yapılacak iş Genel Başkan adayları tarafından sadece seçim kazanmaya değil, hizmet üretmeye yönelik listelerin oluşturulmasına iyi niyetle katkı sunmak,dedikodu kültüründen uzak kalarak, zihinsel ayrıştırmanın önüne geçmektir.
Her iki genel başkan adayı ve yönetiminde yer alacakların hepsi sendikamızın başkan ve üyeleridir. Herhangi bir liste de yer almayı karşıt liste gibi algılamak, bizim dava anlayışımızla asla bağdaştırılamaz.Listelerin farklılığı dava farklılığından değil, hizmet etme anlayışının farklılığından kaynaklanmaktadır..
Kongreler kalabalıklar toplanarak gövde gösterilerinin yapıldığı platformlar değildir.
Şüphesiz sendika kongreleri kalabalıklar toplanarak gövde gösterilerinin yapıldığı,sadece yeni yönetim oluşturmak için mutat bir prosedürün yerine getirildiği bir toplantı şekli değildir.Kongreler; sendikal çizginin tartışılabildiği,eleştirilerin yapılabildiği,önerilerin sunulabildiği,düşünce farklılıklarının yadırganmadan ifade edilebildiği bir platform olarak değerlendirilmelidir.
Bu görüşlerin ışığı altında 11 yıldır sürdürdüğüm ve 3. Dönem kuralı sebebiyle bıraktığım Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanlığım, halen 10 yıldır yürüttüğüm Memur-Sen Anakara İl Başkanlığım ve 100 den fazla STK nın içinde yer aldığı Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanlığım, yine 10 yıl süreyle yaptığım eğitim yöneticiliğim ve 2 Dönem yaptığım TBMM Milletvekili danışmanlığım esnasında kazandığım tecrübelerimi Eğimciler Birliği Sendikası Genel Merkez yönetimine taşımak için sevenlerimin duasını bu güne kadar benimle kader birliği yapan yol arkadaşlarımın ve telefonla ulaşabildiğim şube başkanı ve delegelerin görüş ve önerilerinin ışığı altında genel başkan adaylarından biri tarafından şahsıma yapılan yönetimde yer alma teklifini değerlendirdim.
Sendikacılığın fotokopisini değil, aslını yapma için bende varım.
Her ne olursa olsun birlikte yönetenlerin birlikte yönettikleri kurumun başarı ve başarısızlıklarından sorumlu olduklarına inanıyorum. Başarıları kendilerine mal ederek, başarısızlıkların faturasını başkalarının üzerine yıkmanın etik bir davranış olmadığını düşünüyorum. Yükleneceğim sorumluluğun ağırlığının bilincindeyim. Her zaman doğrunun ve haklının yanında, haksızın ve yanlış yapanın karşısında durabilme cesaretim olduğu için, Güçlüyü değil, kaba kuvveti,çıkarı,imtiyazı, çoğulculuğu mutlak güç sayanlara inat mazlumların yanında zalimlerin karşısında mücadele kararlılığım olduğu için,bölgesel değil; bütünsel hizmet vermek için, sendikacılığın fotokopisini değil; aslını yapmak için hizmet yarışında bende varım diyorum. Genel Başkan adayımız Ahmet Özer'in listesinden Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez yöneticiliğine aday olduğumu ilan ediyorum.
Kararın hayırlı olmasını dilerken, Dört dönemdir Genel Başkanlığımızı yapan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'ya ve yönetimine özverili ve gayretli çalışmalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Genel Başkan ve Genel Başkan yardımcılıklarına ve diğer zorunlu organlara aday olan ve olacak kardeşlerime başarılar diliyorum. Sonuç ne olursa olsun seçilen Genel Başkan, Genel Başkanım,Genel Başkan yardımcıları da genel Başkan yardımcılarım olacaktır. Yönetime getirilirsem hizmet yolunda benimle yarışanları her zaman bağrıma basacağımı taahhüt ediyorum. 5. Olağan Kongremizin hayırlı geçmesini ve hayırlı çalışmalara vesile olmasını C.Allah'tan niyaz temennisiyle saygılarımı sunuyorum.