Mustafa Kır
'Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor'
Yılbaşı kutlamaları,İslâm’a ve İslâmî değerlere sırt çevirmenin, inanç ve yaşantı olarak namı-ı diğer alımızdan uzaklaşmanın adıdır. Tarihinde yaşadıkları baskı ve dayatmalar neticesinde asimile edilen, zorla köleleştirilerek, kimlik ve kişilik değişikliği yaşayan milletlerin varlığına şahit olmak mümkündür.Ancak tarih boyunca hiçbir toplumun ülkemizde yaşandığı gibi kendi istek ve arzularıyla varlık sebebi olan asli değerlerinden İslami kimlik ve kişiliklerinden bu kadar uzaklaştığı görülmemiştir.
"İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız"
Müslümanların inanç ve düşünce yapısı , kültür ve medeniyet anlayışı gayrimüslimlerinkinden farklı olup, yaşantı itibarıyla ferdi, ailevi ve toplumsal olarak Yahudi ve Hıristiyanlarla benzeşmesi asla düşünülemez.
Çünkü Hz. Peygamber: (s.a.v) "Kim başka bir millete (başka inançtan olan insanlara) benzemeye çalışırsa, oda onlardandır." buyurmuştur. Hz. Ömer (r.a) "ın İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız." " Birini taklit etmek onu övmenin en samimi şeklidir. Taklitciler taklit ettikleri milletleri asla geçemezler." Sözleri de çok anlamlıdır.
Taklitciler taklitçisi olduğu milletin uydusu olurlar
Milletlerin ve devletlerin ayakta kalabilmeleri kendi kültür ve medeniyet değerlerine bağlı kalmaları ile mümkündür. Kendi milli ve dini mefahirlerini yok sayıp,körü körüne başkalarını taklit eden milletler ya taklitçisi olduğu milletin uydusu olurlar, ya da dünya coğrafyasından silinip giderler.
Diğer taraftan milletlerin gücü topuyla tankıyla değil birlik ve beraberlikleri, kültürel değerlerine bağlılığı kalmaları ve eğitilmiş insanlarının varlığı ile ölçülür. O yüzden bir milleti ve bir medeniyeti çökertmek isteyen iç ve dış mihraklar o milleti ayakta tutan inanç ve ahlak değerlerini; örf, adet, gelenek ve göreneklerini hedef olarak seçerler.
Bilindiği üzere emperyalist batılı güçler İslam ümmetini geçmişte haçlı seferleri düzenleyerek silahla yok etmeye çalışırlarken, bu gün strateji,metot ve siyaset değişikliği yaparak, uyguladıkları kültür emperyalizmi yoluyla yok etmeye çalışmaktadırlar.
“Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor”
Uyguladıkları metodun başarılı olmadığını iddia etmek mümkün değildir.Asrımızda Hıristiyan dünyasını temsil eden Papa’nın “Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor” sözü; tüm Müslümanlar için hem bir ibret, hem de bir zillet vesikasıdır.
Tarihimiz milli ve manevi kültürümüzün medeniyet değerlerimizin güzel hasletleri ile doludur. 6 asır ayakta duran İmparatorluk davamız Bizi biz yapan değerlerimize bağlılıkla mümkün olmuştur.
Yüce Allah bize dini ve ahlaki değerlerimize sahip çıkarak kimlik ve kişiliğimizi korumamızı emretmiştir. Nitekim ayetlerde İşte bu benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun.Başka yollara uymayın.Yoksa o yollar sizi parça parça edip sırat-ı müstegımden ayırır. İşte bunlardan sakınasınız diye Allah size emreder","Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan işte o zaman zalimlerden olursun."," Sizden kim Yahudi ve Hıristiyanları dost edinirse O onlardan olur." Bu ayetlerde gelenek görenek ve ibadetlerinde söz ve davranışlarında yeme ve içmelerinde, bayramlarında eğlence ve kutlamalarında başka milletlere özenti içinde olanlara şiddetli bir tehdit ve uyarı vardır.
"Bu gün Allah için ne yaptın" diyerek"
Yarın akşam sanal olarak yeni bir yılı kapatıp yeni bir yıla girmiş olacağız.Ömür sayfamızdan bir yaprak kapanacak ve yeni bir sayfa açılacaktır. Yapılması gereken şey işini bilen akıllı tüccar gibi Peygamberimizin Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz." emrine uyarak ve Hz. Ömer'in her gün "Bu gün Allah için ne yaptın" diyerek, nefsini hesaba çektiği gibi nefsini hesaba çekerek geçen yıl Allah için yaptın demek suretiyle nefsimizi hesaba çekmektir.
Hadisi şerifte ifade edildiği üzere "Kıyamet gününde "ömrümüzü nerede tükettiğimizin,gençliğimizi nerede geçirdiğimizin,malımızı nereden kazanıp nereye harcadığımızın,ilmimizle ne amal işlediğimizin hesabı sorulacaktır. "
Ne yazık ki sadece miladi takvimin başlangıcı kabul edilen bir gün olmaktan başka bizim için başka bir anlam taşımayan; sağlığı tehdit eden içki içerek, aileleri yıkan kumardan ve şans oyunlarından medet umarak,ahlaki erozyon ve manevi tahribata yol açan cinsel taşkınlıklar ve sapkınlıklar sergilenerek, israf ve savurganlıklara yelken açan alış verişler, yaparak, çamlar keserek yılbaşı kutlamaları adı altında işlenen kepazeliklerin bir Peygamberin doğum gününe izafeten yapılan akla mantığa bilimsel gerçeklere uymayan soysuzlaşmadan başka bir anlamı yoktur.
Yahudi ve Hıristiyanları körü körüne taklitten başka bir şey değildir.
Bu durum Ahlaksızlığı normalleştiren,israf ve savurganlığı körükleyen, Tahrif olmuş bir dini Yahudi ve Hıristiyanların örf, adet ve kültürlerini körü körüne taklitten başka bir şey değildir. İşte İslam coğrafyasında yaşanan sıkıntıların başlıca sebebi kendi dinlerinin emir ve yasaklarını terk edip,şirk ve küfür ehlinin alameti olan yılbaşı kutlamaları adı altında tebrikleşme ve hediyeleşmeleri ,içkili ziyafetler tertiplemeleri, yabancı kadın ve erkeklerin bir arada toplanıp dans etmeleri, güzellik yarışmaları adı altında genç kızların kadınlık ve annelik vakarlarını ayaklar altına almaları gibi görünüşe sirayet eden pek çok rezalet günümüzde kalbimize nüfuz ederek,yaşantımızdan bir parça haline gelmiştir.
Bu durum bir Müslüman için hem inanç hem de amel bakımından çok tehlikeli bir konum arz etmektedir. Bu konuda C.hakkın "Ey İman edenler kendinizi ve aile fertlerinizi yakacağı insanlarla taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz."ayeti, Peygamberimizin."Hepiniz çobansınız güttüğünüz sürüden, yani emriniz altında olan kişilerden sorumlusunuz." hadisi şerifleri inanalar için bir uyarı levhası olmalıdır.
Konumuzla ilgili olan " Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin. Yahudilerin selamı parmaklarla, Hıristiyanların selamı avuç içiyledir. Kim Allah Resulünün sünnetini terk ederse veya bunu başka bir sünnet veya gelenekle değiştirirse o İslam üzere değildir."," Sizden öncekilerin yoluna karış be karış,kulaç be kulaç uyacaksınız. Onlarla kertenkele deliğine girse sizde peşlerinden gireceksiniz.Peygamberimize Yahudi ve Hıristiyanları mı kastettiniz diye sorulunca O da kim olacaktı? Diye cevap verir."
Yılbaşı kutlamaları bütün kötülüklerin bir arada sergilendiği soysuzlaşmadır
Yılbaşı kutlamaları basit sıradan bir olay değildir. Dinimizin haram kıldığı içki,kumar,fuhuş,israf,cinnet,cinayet gibi pek çok kötülüklerin ve ahlaksızlıkların kutlama adı altında bir arada sergilendiği tabir caizse soysuzlaşmadır.
Bu kutlamalara katılmak demek; dünyamızı ve ahiretimizi karartan ailemizi, çocuklarımızı, gençliğimizi ve geleceğimizi mahveden kötülüklere ortak olmak demektir.
Özellikle Devletin ve belediyelerin bu geceye has programlar tertip ederek, havai fişeklerle,eğlence tertiplemeleriyle, içki içeceklere araç ve şoför tahsisleriyle katılması kötülüklere teşvikten başka bir şey değildir. Devletin ve Organlarının görevi kötülükleri teşvik edici olmak değil, kötülükleri önleyici ve kötülüklere teşvik eden yolları tıkamaktır.
Bu gece yapılabilecek en güzel şey geçtiğimiz yılın muhasebesini yaparak günahlarımızın ve yaptığımız yanlışların farkında olmak, yeni yılda dünya ve ahiretimize yararlı olacak ülkemizin,ailemizin huzur ve refahına katkı sunacak eylem planını hazırlamak olmalıdır.