Bildiğiniz gibi daha evvel de 4/C ve Taşeron İşçilerin yaşadıkları sıkıntılar konusunu birkaç kez bu köşede sizlerle paylaşmıştım. Şu ana kadar 4/C li çalışanların ekonomik bir artış olmasına rağmen diğer yapısal konularda herhangi bir değişim yaşanmadı. Taşeron işçilerin ise ne ekonomik ne sosyal ne de yapısal problemleri konusunda herhangi iyileşme sağlanmadı.

Bir ülkenin yarınlarının aydınlık olması için insanların aidiyet, adalet ve güven duygularının sağlıklı temeller üzerine bina edilmesi gerekmektedir. Bu duyguları bina edecek ve homojen bir şekilde yurt sathına yayacak olan ancak ve ancak devlettir. Devlet organizasyonunu oluşturan siyasi ve bürokrasi erk kapital bir mantıkla devlet idaresi yapmamalı zira insanlık tarihinde en müreffeh toplum ve medeniyetler gelir dağılımında en çok kazanan ile en az kazanan arasında ki farkın en az olduğu toplumlardır. İnsan kıyımlarının en çok olduğu huzursuzlukların en çok yaşandığı toplum ve devletler ise gelir dağılımında adaletsizliğin had safhada olduğu toplum ve devletlerdir.

Bunları yazarken girişte bahsettiğimiz iki çalışma grubunda ki insanların yeri geldiğinde bu ülke için canlarını vermelerini isteyeceğimiz herhangi bir insan grubundan birileri oldukları unutulmamalı. Ancak canlarını bu ülke için vermelerini gönül rahatlığı ile istenecek bu insanlarımızdan devlet adaleti esirgememeli, zira bunların bir ay emek için aldıkları maaşın hepsi bazı siyasi veya bürokrasi erkin aldıkları yeni yıl zammı kadar olmamaktadır.

Buradan bütün vicdan sahiplerine sesleniyorum bu çalışma koşullarındaki arkadaşlarımız hem en az maaşı almakta hem de çalışma güvenceleri ene sahibi birilerinin iki dudağı arasında olması sizce Adalet mi?

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.