Emrullah Aydın
Öğrencileri Rehin Alarak Şantaj Yapan Öğretmenlere!
Çocukları Rehin Alarak Şantaj Yapan Öğretmenlere!
02 Mart 2014, Pazar
ÖSYM Başkanı, geçen hafta, YGS’de görev alan öğretmenlerle ilgili bir istihbaratı kamuoyuyla paylaştı. Görev alan öğretmenlerin yüzlercesinin aynı anda rapor alıp, sınavı sabote edeceklerini söyleyerek, ilgililerden tedbir alınmasını istedi.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, çocuklarımız için hayati öneme sahip bir sınav üzerinden tepki koymak, aşağılık bir eylem olur. Kemalatla kemalat olmaz.Aşağılık bir eyleme itibar olunur mu? Bu sorunun cevabı gayet net; Dünya Müslümanlarının ümidi olan ülkemize kastedilirken sessiz kalanlar, bu eyleme katılır mı?
Mazlum Filistin halkı yerine İsrail tarafını hoş görenler, bu eyleme sessiz kalır mı? Suriye’ye giden, ülkemizin mahremiyeti olan, MİT tırlarını uluorta deşifre edenler, çocuklarımızı düşünür mü?
Ülkemizin ateş çemberine dönüşmesi için beddua edenler, gençlerimizin hayallerini akledebilir mi?
Şahsi menfaatlerini, milletin menfaatleriyle kıyas dahi yapmadan, üstün gören egoist anlayış, sınava giren ailelerin stresini anlayabilir mi?
Sınav sorularının, sınav öncesi bilmem ne toplantılarıyla dağıtıldığı bir anlayıştan, hakperest davranış beklenir mİ?Adalet için değil, kişisel menfaat için yargıda bulunan anlayışın uzantısı, sahte rapor verebilecek Hipokrat yemini etmiş doktorları bulabilir mi?
Bu sorulara daha onlarcasını eklemek mümkündür. Yine bu soruların cevabına bakıldığında, cevapların soruların içinde saklı olduğunu görmekteyiz. Seçimden bir hafta önce yapılacak olan sınavda, kargaşa yaratıp, seçimde hükümeti vurmayı amaçlamak için böyle bir eyleme kalkışmak, beline bombayı dolayıp caddenin orta yerinde fünyeyi çekmekten farksızdır. Kendilerine de bu ülkeye de yazık ederler.Sonuçta hükümetten çok, çocuklarımızın istikbalinin zarar göreceğini tahmin edememek, cehaletin zirvesi olur.
Geçtiğimiz yıllarda,eski Bakan Sayın Dinçer’in söylemlerine karşı da aynı yöntem kullanılmak istenmişti. Fakat ülke ve Millet menfaatinin sendikal menfaatlerden ali olduğunu bilen sendika üyelerimiz, o zaman da böyle bir eylemin doğru olmayacağını ifade etmiştiler. Zira, bu şekilde cezalandırılanın Bakan değil, çocuklarımızın geleceği ve milletimizin ta kendisi olacağını düşünmüştük.
Kamuoyunun huzurunda ÖSYM’ye ve yetkililere açık çağrımızdır; Eğitim Bir Sen’in şube irtibat telefonları internet ortamında mevcuttur. Hangi sınav bölgesinde kaç görevliye ihtiyaç varsa sadece 2 saat öncesi talepte bulunulması halinde, Devletimizin, Milletimizin ve geleceğimizin teminatı yavrularımızın hizmetindeyiz. Devlet bizim devletimiz, çocuklar bizim çocuklarımızdır. Bizim inancımızda, geleneğimizde çocukları rehin alarak anne, babalara, Devlete, Millete şantaja yer yoktur.