KÜLTÜR
Ümmetin gülü bir şehiddir Hasan el Benna
İçinde bulunduğumuz yüzyıl, ümmet coğrafyasında kan, gözyaşı, zulüm ve katliamlar ile tarihteki yerini alırken, bununla birlikte aziz ve şanlı bir direnişin yiğit evlatları da tarihteki yerlerini alacaklardır. Bu yiğit insanlar ümmetin medar-ı iftiharı, gelecek güzel günlerin nişanesi ve Allahın sevgili kullarıdırlar. Sözünde duran bu güzel yiğitlerden biri de şehid imam Hasan el Bennadır.
El Benna, şehadetinden sonra ümmete değerli miraslar bırakan gerçek bir dava adamı ve düşünürdür. Miras olarak bıraktığı fikirleri ve Müslüman Kardeşler teşkilatı, bugün dünya siyasi dengelerini şekillendiren temel dinamiklerdendir. Kuran ve sahih sünnet çizgisinde tevhid, adalet ve özgürlüğün toplumda söz sahibi olması için hayatı boyunca çalışmış ve fikrî bir birikim ortaya koymuştur. Bu birikimin uygulama şeklini ise kurmuş olduğu cemaat faaliyetleri ile ortaya koymuştur. Kendisinden sonra gelen Müslümanlar için örnek bir çalışma ortaya koymuştur. Ki bu örneklik zamanla meyvelerini vermiştir. Bugün ümmet coğrafyasında etkin olan cemaat ve yapıların çoğunluğu El Benna fikriyatından esinlenmiş veya etkilenmiştir.
Kurtuluşun ancak Kuran ve sahih sünnet çizgisinde bir yaşantı ve yönetim ile olacağını anlatıyordu
Şehid imamın cennete doğru yol almasından sonra, ardından gelen kuşaklar imamı farklı yönleri ile ele almışlar ve hemen her kesim kendi meşrebine ve çizgisine göre değerlendirmeye tâbi tutmuştur. Bu değerlendirmelerin hepsine karşılık şehid imamın derin bir fikriyata sahip olup, ümmet sevdalısı bir güzel adam olduğunu beyan etmek gerekiyor. Tarihin her döneminde zor olan bir işi, duruşu, fikrî birikimi oluşturmayı başardığını ifade etmeliyiz. Şehid imam, mezheplidir fakat mezhepçi değildir, zahidliğe ve sufiliğe meyillidir fakat sufilik içindeki bidat ve şirklere savaş açmıştır. Ehli Sünnettir, fakat Şia ile Ehli Sünnet arasındaki ihtilaflı konulardan uzak durmuş ve Şiayı tekfir etmemiştir. Muhammed Abduh veReşit Rıza gibi zatların ittihad-ı İslam ve öze dönüş fikirlerinden etkilenmiştir fakat modernist değildir.
Osmanlı imparatorluğunun iç ve dış mihrakların ortak çalışması ile çökmesi ve dağılmasından sonra hilafetin kaldırılması ile birlikte ümmet coğrafyası emperyalist sömürgeci güçler tarafından tek tek işgal edilmeye başlamıştır. Bu işgal sürecinde Mısırın karanlık günleri ise İngilizler tarafından işgal edilmesi ile başlamıştır. Toprak olarak işgal edilen diğer coğrafyalar gibi Mısırda da dinî ve kültürel işgal çok hızlı bir şekilde uygulanıyordu. İşte bu işgal günlerinde bir yiğit adam bu gidişata dur demek için kollarını sıvadı. İşgal edilmiş İslam topraklarının kurtarılması ve kimliğinden koparılan toplumu İslama döndürmek için çalışmaya başladı. El Benna, kendi çevresinden başlamak üzere bütün Mısır topraklarında kurtuluşun ancak Kuran ve sahih sünnet çizgisinde bir yaşantı ve yönetim ile olacağını anlatıyordu.
İşimiz zamanımızdan çoktur
Arkadaşları ile birlikte kurmuş olduğu Müslüman Kardeşler teşkilatı ile Mısırın bütün şehir, ilçe ve köylerine İslam davetini götürmüşlerdir. Mısırda teşkilatı tamamladıktan sonra diğer ümmetcoğrafyalarında cemaatin şubelerini açmışlardır. İsrailin Filistini işgal etmesi ile birlikte cemaatin gençlerini İsraile karşı cihad etmek için Filistine göndermiştir. Bütün Müslüman devletleri işgale karşı direnişi desteklemeye çağırmıştır. Bugün var olan Hamas hareketi o gün atılan tohumların meyveleridir.
Mübarek imam Hasan el Bennanın bu çalışmaları, İslam düşmanlarını rahatsız etmiştir. Çevresindeki bütün insanları tutuklamak sureti ile kendisi yalnız bırakılmış ve 12 Şubat 1949da bir suikast ile şehid edilmiştir. El Bennayı şehid eden üç tetikçi daha sonraki süreçte tutuklanmış fakat asıl perde arkasındaki failler yargılanmamıştır.
Şehid İmamın dilinden düşürmediği vecizelerden biri de işimiz zamanımızdan çoktur sözüdür. Şehid edildiği ana kadar sürekli hareket halinde ümmetin dertleri ile dertlenen imam, güzel bir örneklik ile kendisinden sonra gelen kuşaklar üzerinde büyük etki bırakmıştır.
Gayesi Allah rızası olan, önderi Hz. Muhammed olan, anayasası Kuran olan, yolu cihad yolu olan, akıbeti de şehadet olan bir gül olarak İmam Hasan el Bennayı hasretle anıyoruz.
Ferhat Özbadem/ Dünya Bizim