KÜLTÜR
Benim adım RachelCorrie, yani vicdan!
RachelCorrie
Benim adım RachelCorrie, yani vicdan!
Bugün 16 Mart. RachelCorrienin vefatının 10. yıldönümü.. İsminin karşılığı olarak vicdan sözcüğünün
kullanılması kaç kişiye kısmet olur ki
Bundan tam 10 yıl önce, 2003 yılının 16 Martına tekabül eden o günde, Amerikadan Gazze şeridine gelip
yıkılmak üzere olan bir ailenin evinin önünde İsrail askerlerinin kullandığı bir buldozerin önüne Filistinlilerin
evleri yıkılmasın diye dikilip, üzerinden geçen dozerle hayatını kaybetti Rachel Corrie.
Biliyorum, Amerikalıyım demek bana utanç veriyor ama bana bu utancı yaşatanların ülkesinde utananların
da olduğunu göstermek istiyorum sizlere diyordu bir yazısında Rachel; utanmanın, vicdanın, merhametin
dininin ve milletinin olmadığını ispatlarcasına
Vicdanı rahatsız olduğu için
Şimdi bir düşünün; 23 yaşında bir genç kız, Amerikadakirahat ve
konforlu hayatını bir kenara bırakıp, Gazzede Filistinli bir ailenin evi ile
İsrailli bir askerin kullandığı dozerin arasına neden girmek ister ki?..
Yıllardır var olma savaşı veren bir halkla beraber, bombalar yağan
gökyüzünün aynı metrekaresinde neden bulunmak ister ki?..
Ansiklopediler bile yazılabilir bu sorunun cevabı nisbetinde Ama tek
bir cümle ile cevap vereyim ben: Vicdanırahatsız olduğu için
23 yaşında, kalbi barışla, umutla, hayalleriyle dolu olan, tüm hayatını
barış mücadelesiyle geçiren ve derdi kıtaları aşan Rachel yaşasaydı,
bugün 34 yaşında olacaktı. Belki de umutlarının ve hayallerinin hepsini
gerçekleştirebilecekti. Ama o, Filistinli ailenin başınısoktuğu o küçük ev
yıkılmasın diye hayatını yıkmayı göze alabilecek kadar koca yürekliydi.
Öldükten sonra kendisini hayırla yâd eden milyonlarca insan olduğunu görse ne düşünürdü acaba..?
RachelCorrienin vefat ettiği gün, 16 Mart günü, literatüre Dünya Vicdan Günü olarak geçti. Vicdan kelimesinin ete kemiğe bürünmüş hali olan bir insanın öldüğü günün bu sıfatla anılması ne kadar güzel değil
mi?..
İsminin karşılığı olarak vicdan sözcüğünün kullanılması kaç kişiye kısmet olur ki
Rachel Filistine gitmeden önce de ülkesinde çeşitlisosyalsorumluluk faaliyetlerinin içindeydi. Üç yıl boyunca
gönüllü olarak ruhsal bozukluğu olan hastalara destek oldu. Daha sonraları Uluslararası Dayanışma
Hareketinde gönüllü çalışmaya başlayarak İsrailin Filistinde yaptığı zulmü, ancak oraya dönük kamuoyu
ilgisini canlı tutarak sağlayabileceğini düşünerek Filistine geldi.
Filistinde yaşadığı günler boyunca annesine yazdığı mektupları, kendi günlüklerini, arkadaşlarına gönderdiği
e-mailleri derledikten sonra Amerikalı gazeteci Katharine Viner ve Amerikalı aktör Alan Rickman 2005
yılında onun anısına My Name Is Rachel Corrie (Benim Adım RachelCorrie) isminde bir kitap
yayınladılar. Aynı zamanda bu isimle oynanan bir tiyatro oyunu Türkçeye çevrildikten sonra uzun süre
Türkiyede Setenay Yener tarafından sahnelendi. Benim Adım RachelCorrie tiyatro oyununun galasına 2011
yılında Rachelın annesiCindy Corrie ve babasıCraig Corrie de katıldı. Corrie ailesiİstanbula geldikleri o
hafta Gazzeye insani yardım taşırken İsrail askerleri tarafından ateşe maruz kalan Mavi Marmara gemisini
de ziyaret ettiler.
Tüm bunlar yaşanırken Mardinde bir baba Rachelin bu hayat
hikâyesinden etkilenip yeni doğan kızına Rachel ismini verdi. Bir
de 12 Mayıs 2010da Özgür Gazze Hareketine bağlı bir geminin
ismine RachelCorrie denildi.
Gazzede yıkılmasını engellemeye çalışırken öldüğü ev, bu olayın
üzerine bir süre yıkılmadı. Evin sahibi Nasrullah ailesi, Rachel bu
evi korurken öldü diye bir süre o evi terk edemediler. Ama
daha sonra aynısebepten ötürü boşaltmak zorunda kaldılar.
Bir insanla ölümü vesilesiyle bağ kurmak çok farklı bir durum...
İsrailin geçtiğimiz yılsonuçlanan RachelCorrie davasında üzgünüz ifadesinin basitliğini bir kenara bırakıp,
milyonlarca insana ilham kaynağı olan, kilometrelerce uzağındaki zulüm altında yaşayan insanlar için de
dertlenebileceğini gösteren ve Zulüm bizdense, ben bizden değilim. diyebilecek kadar geniş yürekliRachelı
her yıl 16 Mart günü anıyor olmak o kadar büyük ki
Hem bir düşünün; isminin karşılığı olarak vicdan sözcüğünün kullanılması kaç kişiye kısmet olur ki
Hatice Sarı / Dünya Bizim