Sokak Savcısı
Şube Müdürlüğünde Sezar’ın Hakkı
Jül Sezar; Romalı komutan ve lider. Aynı zamanda iyi bir yazar. Dünya tarihinin en etkili devlet adamlarından birisi olarak kabul edilir. Eylemleriyle büyük Roma’nın doğmasında önemli bir rol oynamış, aşkları, tartışmalı sözleri ve savaşları ile tüm zamanlarda tarihçileri kendine hayran bırakmıştır. Öyle ki; hakkı yalnız tarih kitaplarında değil kutsal metinlerde de verilmiştir.
Şube Müdürlüğü mevzusu ile Jül Sezar arasında nasıl bir bağ kurduğumuzu sorgulayanlar için hemen açıklayalım. Sezar’ın imparatorluğundaki sansasyonel olaylar kadar olmasa da malumunuz Şube Müdürlüğü ile ilgili bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalar içinde Eğitim Sezarlarının (sendikalarının) hakkını vermek gerekir.
TEÇ-SEN : Bu husustaki ilk haberlerin, TEÇ-SEN SEZARLARIN’ dan geldiğini anımsarsak, söz konusu Şube Müdürlüğü yazılı sınavından sonra yapılan "SÖZLÜ SINAV" ile ilgili Danıştay 5. Daire ve Danıştay 2.Dairede açmış oldukları davalar ile adaleti aramışlardı. Açtığı davaları kazanarak, sözlü sınava dayalı atamaların tümünün iptaline giden yolu açmış ve aşağıda belirtilen linkteki açıklamalarda bulunmuşlardır.
( http://www.tec-sen.org/haberdetay.aspx?hid=601 )
Sendikanın açıklaması, yalnızca Danıştay da kazandıkları dava ile düşünüldüğünde doğru olup, konu ile ilgili gerçekleşen birtakım gelişmeler dikkate alınmadığında eksik kalmaktadır. Çünkü Eğitim-Sen, İdare Mahkemesine açtığı dava sonrası, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 11/09/2014 tarihinde verdiği karar ile tüm sözlü sınav işlemlerinin yürütmesinin durdurulduğunu ve Şube Müdürlüğü atamalarında yazılı sınavın esas alınması gerektiğini beyan etmiştir. Kaldı ki TEÇ-SEN genel merkez avukatları, mağdur üyeleri üzerinden tüm sözlü sınav işlemlerinin iptaline yönelik idare mahkemesine açtıkları dava henüz sonuçlanmamıştır.Bu dava neticelendiğinde EĞİTİM-SEN ile paralel bir açıklamada bulunmaları beklenmektedir.
EĞİTİM-SEN : Bu süreçte en çok konuşulan EĞİTİM SEZARLARDAN oldular. Gerek Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi, gerekse Ankara Bölge İdare Mahkemelerinden çıkan kararlar oldukça çok konuşuldu. EĞİTİM-SEN Aşağıda belirtilen basın açıklamalarında da görüleceği üzere MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavlarının tamamının yürütmesinin durdurulduğunu beyan etti.
( http://www.egitimsen.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=22285&sube=0 )
( http://www.egitimsen.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=22307&sube=0 )
Eğitim-Sen bu kazanımların akabinde Şube Müdürlüğü yargı kararlarının gereğini yerine getirmeyen Milli Eğitim Bakanı, Müsteşar ve İnsan Kaynakları Genel Müdürü hakkında suç bildiriminde bulundu.
( http://www.egitimsen.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=22477&sube=0 )
Sendika yetkilileri, Bakanlığın, yalnızca davayı kazanan Şube Müdürü adaylarını yeniden sözlü sınava davet etmesi üzerine, bunun kabul edilebilir bir uygulama olmadığını, sözlü sınav uygulamalarının dava kazanan-kazanmayan veya dava açmamış tüm adayların tamamına tekrarlanması gerektiğini aşağıda belirtilen linkte açıkladılar.
( http://www.egitimsen.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=22477&sube=0 )
Açıkçası bu türden açıklamaların Bakanlıkça nasıl karşılandığı hakkında fikrimiz olmadığı için, Eğitim-Sen’in kazandığı davalar ile kendi durumunu eşdeğer gören, davayı kazanamamış veya herhangi bir mahkeme süreci başlatmamış adayları için, sözlü sınava davet edilmemeleri üzerine gözler Eğiti-Sen’e çevrilecektir.
EĞİTİM-İŞ : EĞİTİM-İŞ SEZARLARI’ nınyazılı sınav öncesi adaylara deneme sınavı hizmeti sunmalarına rağmen, mağdur olduğunu düşünen üyelerine yeterli desteği veremediği tarafımıza gelen bilgilerdendir. Bu kanaatimizi, kazanılmış herhangi bir mahkeme kararının kamuoyu ile paylaşılmaması desteklemektedir. Kaldı ki; bir başka sendika tarafından kazanılan dava ile Bakanlık yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmak, konuya olan duyarlılığın boyutunu göstermektedir.
EĞİTİMBİR-SEN : EĞİTİM-BİR SEZARLARI’ nınkonu ile ilgili olarak ilk zamanlardaki aklıselim açıklamaların yerini artık derin bir sessizlik aldı. Okul müdürlüğü/müdür yardımcılığı konusunda sezaryenle doğumu tercih ettiği görülen sendika, Şube Müdürlüğü konusunda normal doğumu bekledikleri gözlenmektedir.
ANADOLU EĞİTİM SEN : AES-SEZARLARI, mağdur adayların sendikalara mektup kampanyasında ‘Sayın Öğretmenimiz; mailinizde özetlenen mağduriyete ilişkin bakanlıkla yürüttüğümüz iletişim ve yazılı-sözlü taleplerimiz birbiriyle uyumludur. Mücadelemizi gücümüz oranında sürdüreceğiz. Saygılar. AES Sekretarya’ şeklinde bir açıklamada bulunarak duyarlılık gösteren tek sendika olmuşlardır. Yine sendikanın Genel Merkez Hukuk Danışmanı Sayın Sedat DEĞER, tüm sözlü sınavların iptal edildiğini ifade eden birçok yazı kaleme almıştır. (Örneğin ; http://www.mebpersonel.com/yonetici-atamalari/mahkeme-sube-mudurlugunde-tum-mulakatlar-iptal-edildiginden-dayanak-kalmadi-h153938.html )
Kanaatimizce konu ile ilgili olarak, AES yetkililerinin, Bakanlık nezdinde yürüttükleri yazılı girişimlerin kamuoyu ile paylaşılması yerinde olacaktır.
AKTİF SEN : AKTİF SEZARLAR tüm sendikalardan farklı olarak Şube Müdürlüğü sözlü sınav uygulamalarına, aşağıda belirtilen maddeler kapsamında, Ankara 9.İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma ve sonrasında iptaline yönelik dava açmışlardır.
1-Davalı idarece yapılan sözlü sınavda ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi, ancak sözlü sınavın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıyla mümkündür.
2-Davalı idarece yapılan sözlü sınavda Anayasa’nın Eşitlik İlkesi açıkça ihlal edilmiştir.
3-Davalı idarece yapılan sözlü sınavla, yazılı sınavın nesnel sonuçları ortadan kaldırılmıştır.
4-Davalı idarece yapılan sözlü sınavda sesli ve görüntülü kayıt alınmamış ve komisyon üyelerince takdir edilen notlar gerekçeleriyle ortaya konulmamıştır.
5-Dava konumuz olan sözlü sınavla başarılı sayılan 1709 şube müdürünün neredeyse tamamına yakınını tek bir sendikadan seçen davalı idarenin, yapmış olduğu söz konusu mülakat sınavının son derece sübjektif ve haksız olduğu da açıktır.
İdare Mahkemesinin, sendikanın talebini reddetmesi üzerine, yetkililer Ankara Bölge İdare Mahkemesine başvurmuştur. Bölge İdare Mahkemesinden farklı bilgilerin UYAP sistemine yüklenmesi Sendika yetkililerince şaşırtıcı bulunmuş ve aşağıda belirtilen linkteki açıklamayı yapmışlardır.
( http://www.aktifegitimsen.org.tr/icerik/540/ankara-bolge-idare-mahkemesi-sasirtti )
Kanaatimizce Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun en nihayetinde vermiş olduğu İNCELENMEKSİZİN RED kararı doğru bir karardır. Zira UYAP üzerine yüklenen ilk kararların görüşme tutanağı olduğu ve bu görüşme tutanaklarının, kararı yazma aşamasında değiştirilen kanun maddesinden etkilendiği yani kanunun emrettiği işlerin uygulanıldığı anlaşılacaktır.
Peki kararın yazma aşamasında değişen kanun maddesi neydi?
İlgili madde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20/B maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca;Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez hükmü idi. Dolayısıyla birtakım gizli güçlerin mahkemenin seyrine müdahalede bulunduğunu düşünmek doğru olmayacaktır. Diğer taraftan Ankara Bölge İdare Mahkemesinden gelen RED kararı bazı kesimleri oldukça sevindirmiş ve adeta bayram havası yaşamalarına neden olmuştur. Oysa birçok çevre bu davayı önemsemiyor, davanın seyrine kulak kabartmıyor görünmekte idi. Fakat az çok hukuk bilgisi olan bilir ki Ankara 9. İdare Mahkemesinden gelecek olumsuz bir esastan karar sonrası Aktif-Sen yetkililerinin Danıştay’a temyizde bulanabilir.
TÜRK EĞİTİM SEN : TES SEZARLARI’ da süreci en başından takip etmektedirler. Konu ile ilgili olarak zaman zaman Bakanlık ile görüşülmüş ve açıklamalarda bulunulmuştur. Atamalar yapılmadan önce, sadece sözlü sınav puanı esas alınarak atama yapılması işlemi Danıştay nezdinde davaya konu edilmiştir. Bu doğrultuda Danıştay 5. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Kararda da özetle, Şube Müdürlüğü atamaları için; sadece sözlü sınavla atama yapılamayacağı, objektif olan yazılı sınavının değerlendirme dışı bırakılamayıp belirleyici olması gerektiğinden söz edilmiştir.
Sonrasında ise Bakanlığın yapılan atamaları iptal etmemesi üzerine yargı kararlarının uygulanması ve sadece sözlü sınavdan alınan puanların esas alınarak belirlenen başarı sıralamasına göre, atanan kişilerin atamalarının iptali için konu Ankara 17. İdare Mahkemesine taşınmıştır. İdare mahkemesi ise 25.11.2014 tarih ve 2014/1634E sayılı kararı ile tek başınasözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulan başarı sıralamaları esas alınarak yapılan şube müdürü atamalarının tümünün yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
( http://www.turkegitimsen.org.tr/haber_goster.php?haber_id=16263 )
Yalnız TES yetkililerinin konu ile ilgili olarak peş peşe yaptıkları açıklamalardaki ortak husus, Eğitim-Sen ‘in kazandığı davayı göz ardı ederek, sözlü sınav sonuçlarının %50’sinin dahil edileceği bir atama şekli olmaktadır. Oysa okul müdürlüğü mülakatlarında haksızlık olduğunu en çok dile getiren sendikanın, Şube Müdürlüğü sözlü sınavlarından memnuniyet duyması, büyük komutan Sezar’ın son sözlerini hatırlatmakta ve kendi kendimize;
‘Sen de mi Brütüs???’ demekteyiz.
Öte taraftan Ankara 17. İdare Mahkemesin kararının, Bakanlıkça, Aktif-Sen Davasında olduğu gibi Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilemeyeceğini düşünmek bizi yanıltacak ve İdari Yargılama Usulü Kanunun 20/B maddesinin yeterince algılanamadığını gösterecektir.
Neticede Şube Müdürlüğü atamaları, Eğitim Sezarlarının (Sendikalarının) katkısı ile oldukça olgunlaşmış olsa da, işin aslı Akdeniz’de büyük bir güç oluşturmuş Sezar’dan çok, Anadolu’daki gönülleri fethedecek Tekin bir Sezar’a hala ihtiyaç duyulmaktadır.
Saygılar.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.