Sokak Savcısı
Mülakatlar
Mülakatların bilimsel anlamdaki önemi ilk kez 1930’larda yapılan Hawthorne araştırmaları ile ortaya çıkmıştır. Bu deneyler sonucunda, Western Elektrik Şirketi tarafından özel bir danışmanlık programı geliştirilmiş ve mülakatlar ilk kez yönetim uygulamalarındaki yerini almıştır. Devamında yapılan araştırmalar ise, doğru insanı bulmanın ve işe yerleştirmenin, daha sonra kazanılacak başarılara kaynaklık edeceğini ortaya koymuştur.
Günümüz modern dünyasında, eğitim yöneticilerine yeni roller yüklenmekle birlikte, doğru yöneticilerin tercihi oldukça önemsenmektedir. Avrupa’ da birçok ülkede, bir meslek dalı olarak kabul edilen eğitim yöneticiliği, ülkemizde yazılı sınavla ve/veya sözlü sınavla, ikinci bir görev şeklinde kabul görmektedir. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, manavdan karpuz alırken bile karpuzu görme ve elle yoklama ihtiyacı hissederken, eğitim yöneticilerinin tercihinde adayı görmek, sesini duymak neredeyse zarurettir diyebiliriz. Ancak karpuzu yoklayacak ve seçecek kişinin becerisi ve seçme kriterleri de göz ardı edilmeyecek kadar önemli bir husustur. Çünkü çağdaş yaklaşımlarda mülakat,sadece mülakatı yapan kişinin adayı değerlendirmesi değil; adayın da kurumu değerlendirmesi olarak kabul edilmektedir. Kaldı ki doğru uygulanmayan bir mülakat, kişiye, kuruma ve hatta ülkeye maddi ve manevi kayıplar açacaktır.
Bu doğrultuda mülakatta doğru yöntem ve tekniklerin kullanılması önemlidir. Hukuk literatüründe de ifade edildiği gibi; mülakatlar yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, bilgi ve liyakatı ölçmek, adayın mesleğe uygun yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmalıdır. Temel amaç; yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde tespit edilenler arasından, en başarılı adaydan başlayarak en uygun olanları seçmek olmalıdır. Yine diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi mülakatın da yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılabilmesi esas olmalıdır.
Mülakat uygulamalarında değerlendirme ölçütleri,zaten yazılı sınavla ölçülen ve sık sık değişen mevzuat bilgisinden ziyade, her seferinde farklı problemlerle karşılaşan yöneticilerin, bir konuyu kavrayıp özetleme yeteneği, muhakeme gücü, tutum ve davranışlarıyla göreve uygunluğu, temsil kabiliyeti, inandırıcılığı, ikna kabiliyeti ve liyakat gibi yazılı sınavla ölçülemeyen yeterlilikleri ölçer nitelikte olmalıdır. Mutlaka mevzuat soruları yer alması gerekiyorsa da mevzuatla ilgili değerlendirme alınabilir, yorum yapması istenebilir. Yönetici adayı konuşturulmalı, hayata dair algıları öğrenilmeli, yeterlilikleri tuzak sorularla irdelenmelidir. Beşeri ilişkileri, konuşma yeteneği, kılık kıyafeti de değerlendirmede önemli olmalıdır.
Adaylara ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasındaymış duygusunu yaşatacak, ‘Ağrı Dağının yüksekliği, Kızılırmak Nehrinin uzunluğu, Eyfel Kulesinin kaç basamaklı olduğu, Yedi Sekiz Hasan Paşa’nın nereli olduğu, gibi sorular sorulmamalı, örnek problem durumu verilerek çözüm önerisi istenmelidir. Ayrıca sorular adayın atanmak istediği kuruma yönelik olmalıdır.(Şube Müdürlüğü, Okul Öncesi, İlkokul vb. gibi)
Örneğin bir şube müdürü adayına, ‘Taşıma merkezli birkaç okulda benzer güzergah sorunları yaşanıyor ve bu sorunlar Bimer aracılığı ile Bakanlığa kadar ulaştı, böyle bir durumda neler yaparsınız? Yeni atandığınız ilçe milli eğitim müdürlüğünde ilköğretim haftası ile ilgili konuşma görevi size verildiğinde nasıl bir metin hazırlarsınız?’ gibi ya da görev yaptığınız ilçede düşük olan öğrenci başarısını artırabilmek için veya disiplin amirleri ile yaşadığınız bir sorun karşısında, nasıl bir strateji izlersiniz denilebilir. Aynı şekilde bir okul müdürü adayına ise ‘Niçin okul müdürü olmak istiyorsunuz? Okul müdürü olsanız öncelikleriniz neler olurdu?Yakın, orta ve uzak hedefleriniz nelerdir? Okul koridorlarının boyanması gerektiğinde renk tercihini nasıl yaparsınız, nelere dikkat edersiniz?’ gibi ya da öğrenci ve velilerle yaşanabilecek bir problem verilerek nasıl bir çözüm yolu izleyeceği, türden sorular sorulabilir.
Adayın sağlıklı bir kurum iklimini nasıl sağlayacağı, personele veya veli ve öğrencilere karşı etik ilkeleri nasıl hayata geçireceği, kaynakları etkin ve verimli bir şekilde nasıl kullanacağına yönelik senaryoları üretilip çözüme ilişkin yaklaşımlar değerlendirmeye alınabilir. Örneğin, farklılıklardan sinerji oluşturma, farklılıkları yönetebilme yeteneği ‘Roman vatandaşlarımızın çoğunlukta olduğu bir mahalledeki okula müdür olarak görevlendirildiğinde veya Sivas’ da Alevi vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bir ilçeye, şube müdürü olarak atandığında işe nereden başlayacağı ve ne gibi hassasiyetler taşıyacağı’ soruları yöneltilerek, etnik ve inanç yapılarına hoşgörülü davranabilme yönleri ölçülebilir.
Bunun yanı sıra adayın teknoloji bilgisi, eğitimde kullanılan teknolojiyi tanıma ve kendisinin kullanır olduğu becerilerini, ölçebilecek uygulamalara yer verilmelidir. E-Okul, MEBBİS, Taşıma Modülü, KBS, TİF gibi eğitim yöneticilerinin sürekli kullandığı programlar konusunda uygulamalı çalışmalar yapılmalıdır.
Görüldüğü gibi mülakatlar uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Dolayısıyla komisyon üyelerinde deneyim ve profesyonellik gibi ölçütler aranmalıdır. Psikolog, akademik personel, bilişim uzmanı, sendika temsilcileri gibi alanlarında uzman kişiler komisyonda görevlendirilmelidir. Ayrıca toplumumuzda mülakatlarla ilgi var olan ‘Tanıdığı olan gemisini yüzdürür.’ önyargısını aşabilmek için mülakatlar görüntülü ve sesli kayıta alınarak yargı denetimine açık hale getirilmelidir. Adayların adalet duygularını koruyabilmek için ise; atama puanı, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte puanlanmalı, yazılı sınava oranla etkisi düşürülmelidir. Örneğin adayın atama puanı hesaplanırken, yazılı sınav puanının %80’i, mülakattan alınan puanın %20’si değerlendirmeye alınmalıdır.
Son olarak bir meyve üreticisinin, meyve bahçesi kurarken dikkat ettiği hususları, göz önünde bulundurmamız gerekir. Üretici, meyve bahçesinde bir sıra şeftali dikerken, diğer sırada kayısı diker. Amaç tozlanmayı sağlamaktır. Çeşitlilik sağlanmaz, tek tip meyve dikilirse;
Meyve ağaçları bol çiçek açacaktır ancak meyve vermeyecektir.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.