KÜLTÜR
Sezai Karakoç'un büyük aşkı ilk kez konuştu!
Sezai Karakoç'un Monna Roza adlı şiirine ilham olan 82 yaşındaki Muazzez Giray (Akkaya), bir banka reklamında rol aldığı ortaya çıktı. İstanbul Fenerbahçe'de yaşayan Muazzez Akkaya'ya Habertürk'ten Abdullah Kılıç ulaştı.
Sezai Karakoç ile ilgili suskunluğunu bozan Akkaya, Monna Roza şiirinin kendisine yazıldığını bildiğini itiraf etti.
Bİ YERDE KARŞILAŞSAM MERHABA DERİM
Okuyan herkesin yüreğini titretir Sezai Karakoç'un Mona Roza'sı.. Sevda denince, hele de karşılıksızsa ilk akla gelenlerdendir. 60 yıl önce kaleme alınan bu 14 kıtalık gizem dolu şiirdeki kıskanılası kadının kim olduğu şiir yazıldıktan 50 yıl sonra ortaya çıktı. Muazzez Akkaya..
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza.
Adına yazılan bu muhteşem şiirler ilgili ilk kez konuşan Muazzez Akkaya hayal kırıklığı yarattı. Akkaya "Okul yıllarında bana olan ilgisini fark etmiştim; bu şiiri yazdığını da biliyordum, ama ben aynı yakınlığı duymamıştım. Belki bir yerde karşılaşırsak bir merhaba derim. Allah hepimize uzun ömür versin." şeklinde konuştu.
ŞİİRDEKİ MÜTHİŞ AKROSTİJ
Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Sezai Karakoç, 1950de Monna Rosa şiirine ilham olan Mülkiyede sınıf arkadaşı Muazzez Akkaya için bu dizeleri kaleme almıştı. Ama bu şiiri 19 yaşındaki Karakoçun platonik aşk yaşadığı Muazzez Akkaya için yazdığı neredeyse yarım asır sonra anlaşılacaktı.
Gizemlerle dolu bir şiirdi Monna Rosa. Şairinin gönlündeki karşılığı Tek Gül demekti. 14 kıtalık sözlerinde aşk, sevgi, hasret, itiraf ve sitem vardı. Ancak kimse çok uzun bir süre Monna Rosadaki sihri çözemedi. 50 yıl sonra anlaşıldı; şiirin kıta başlarındaki harflerin yan yana getirilmesinden Muazzez Akkayam isminin ortaya çıktığı...
Monna Roza siyah güller, ak güller / Geyvenin gülleri ve beyaz yatak dizesiyle başlayan Monna Rosada müthiş akrostiş vardı.
SEVDİĞİ GENÇLE EVLENDİ
Şiirin kıta başlarındaki harfler ve şiirin dizeleri aslında her şeyi anlatıyordu; ancak ne Sezai Karakoç konuştu bu aşkla ilgili bugüne kadar, ne de Muazzez Akkaya. Muazzez Akkaya, hem şairin kendisine olan tutkulu aşkından hem şiirin kendisine yazıldığından haberdardı. Ama görmezden ve duymazdan geldi nedense... Karakoç da kimseye bir şey söylemeden aşkını dizelere nakşetmekle yetindi, hiç evlenmedi! Muazzez Akkaya üniversite yıllarında sevdiği başka biriyle evlenip mutlu bir yuva kurdu. Ve böyle geçti yıllar, tıpkı şiirin dizelerindeki gibi...
Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna;
Saat on ikidir, söndü lambalar.
Uyu da turnalar gelsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;
Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna
KENDİNE YAZILDIĞINI TİTİRAF ETTİ
Yıllar sonra bugün 82 yaşındaki Muazzez Giray (Akkaya), bir banka reklamında ortaya çıktı. İstanbul Fenerbahçede yaşayan Muazzez Akkaya, Monna Rosa şiirinin kendisine yazıldığını bildiğini itiraf etti. Akkaya, Karakoçun şiirinden birkaç arkadaşı dışında kimseye bahsetmemiş, onlara bu sırrı kimseye söylememeleri için iyice tembihte bulunmuş. Akkaya, birkaç yıl önce bir gazetede bu şiirin kendisine yazıldığının ortaya çıkması üzerine yine konuşmamayı yeğledi. Muazzez Akkaya (Giray), Garanti Bankasının reklamında oynuyor.
BENİM İÇİN GENÇLİKTE KALMIŞ BİR HATIRA
Muazzez Akkaya sessizliğini Habertürk'ten Abdullah Kılıç'a bozdu. Aslında bu konuda hiç konuşmak istemiyorum, ama madem aradınız; o reklam filminde benim oynadığımı fark ettiniz onun hatırına birkaç cümle konuşayım. Gençliğin verdiği heyecanla yaşanmış bir tutkuydu, benim için de gençlikte kalmış bir hatıra. Sezai Karakoç, büyük bir şair! Bu tutkusu devam ediyor mu bilmiyorum, benim için tarihe mal olmuş bir aşk, bir şiir ve hep böyle de kalacak. Ben okuldan sonra mutlu bir evlilik geçirdim. O döneme ait fotoğrafların çoğunu imha ettim, keşke saklasaydım diyorum bazen. Kendisiyle hiç görüşmedim, 15 yıl önce bir arkadaşım görüşmüş, onun aracılığıyla haber aldım. Kendisine, bana olan sevdasına, aşkına hep saygı duydum. Okul yıllarında da bana olan ilgisini fark etmiştim; bu şiiri yazdığını da biliyordum ama ben aynı yakınlığı duymamıştım. Belki bir yerde karşılaşırsak bir merhaba derim. Allah hepimize uzun ömür versin.
İşte o muazzam şiir:
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı