Rasim Asker
Eğitimin Sinir Uçlarına Dokunma !
58. Hükümetin kurulmasından bu yana yaklaşık 11 yıl geçti. Türk milli eğitimi iyiye gideceğine gittikçe kötüye gidiyor. Hak'kın, hukukun, bilimin, sanatın, teknolojinin ve sevginin anlatılacağı, öğretileceği ve uygulanacağı eğitim sistemimizde hak güçlünün, hukuk iktidarın, sevgi ise yandaşlık oluyor.
Onbir yıldan bu yana;
Beş bakan değiştirdik. Bir bakanın yaptığını diğer bakan iptal etti. Üstelik bu bakanların hepsi aynı hükümetin bakanlarıydı.
Yeni Türkiye sloganına uygun olarak, önce eğitim sistemini değiştirmemiz gerekiyordu ama oldukça geç kaldık. Ancak 10 yıl sonra kanunu meclisten geçirip uygulamaya koyabildik. Koyduk da ne oldu? Eğitim içinden çıkılmaz bir hal aldı. Okul dönüşümlerini hala tamamlayamadık. Öğretmen mağdur, öğrenci mağdur veli mutsuz oldu.
Geçmişten kalan hiçbirşey bırakmadık. Sınavların adını bile değiştirdik. SBS'yi kaldırdık ama onlarca sınav koyduk. SBS kalkar da dersaneler kalkmazmı! Elbette onu da kaldırmak için açıklamalar yaptık. Ama dersanelerin kaldırılmasının ilk defa Hüseyin Çelik döneminde İzmir'de yapılan bir toplantıda dillendirildiğin
Eğitimi özelleştireceğiz diye meslek liselerine teşvik verdik. Okullar mantar gibi açılmaya başladı. Araya rekabette girince “İş garantili” diyen okullara kapatırız ha dedik. Onlar da çıkar yol “İş garantili” diyerek reklamlarını yaparak işin içinden çıkmaya çalıştılar.
Bize destek verenlere idarecilikte yer açmamız gerekiyordu. Her il milli eğitime onüç şube müdür kadrosu verdik. Ardından taşra yöneticilerine rotasyon uygulayacağız dedik. 3 defa ertelemeden sonra başvuruları aldık. Ardından da iptal ettik. İptal gerekçemizi de rotasyon sonucu yer değiştiren yöneticilerin çocukları mağdur olmasın diyerek çok insani bir zemine oturttuk.
Yönetici atamada ben yaptım oldu diyebilmek için yönetmeliği değiştirdik. Sözlü sınav koyduk. Sözlü sınav sonucu öyle yandaş yandaş kokmaya başladı ki kokusu İzmir, Bursa Denizli, Karabük, Eskişehir, Hatay gibi illerden Ankara'ya kadar uzandı.
Ortaöğretim kurumları yönetmeliğini de yeni değiştirdik. Sözlüyü kaldırdık, öğrencilerin evliliğine izin verdik ve öğretmenlere seminer çalışması koyduk. İlk göze çarpanlar bunlar.
Eğitimde yapılan hatanın telafisi olmadığı gibi yetiştirdğiniz öğrencinin iyi mi yoksa kötü mü yetiştiğini onlarca yıl sonra görebiliyorsunuz
Biz her ne kadar büyükler bilir desek de büyükler iyi bildikleri için eğitim bu halde.