Alihan Çepnibeyi
Müfettişlere MEB'den Yönetmelik Şoku
Hükümet, MEB teşkilat yasası değişikliği ile Bakanlık Deneticileri ve Eğitim Denetmenlerini Maarif Müfettişliği adı altında birleştirilirken ne kazanılmış haklarını kaybeden Bakanlık Denetçileri ne de mali haklarındaki eşitsizlik çözümlenmeyen Eğitim Denetmenleri bu işten memnun kalmamıştı. Asıl şok yayınlanan yönetmelikle yaşandı. Zira yönetmelik kazanılmış hakların yanında bazı yasal düzenlemeleri de bybass etmiş gözüküyor.
Ne Değişti?
Bakanlık deneticilerini ortadan kaldıran MEB şimdi herhangi bir kriter aramaksızın yüz Maarif Müfettişini bakanlıkta istihdam edecek. Diğer müfettişler il milli eğitim müdürlerine bağlı olarak çalışacaklar. Rehberlik denetim başkanı; il başkanlarını, il başkanları; grup sorumlularını kendi inisiyatifleri ile belirleyecek. Müfettiş alımlarında yazılı sınavda ilân edilen kadro sayısının dört katı aday sözlü sınava girebilecek. Böylece, yazılı sınavda kırk puan alan bir aday sözlü sınavda yüz puan alarak müfettiş olabilecek. Fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme, ilahiyat fakülteleri mezunları müfettiş olabilecek. Teftiş kaldırılırken, rehberlik ve denetim aynı anda 3 yılda bir yapılacak….
Yasaya aykırılık
6528 sayılı Kanunda il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin rehberlik, işbaşında yetiştirme, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetlerinin Maarif Müfettişleri aracılığı ile yürütülmesi, bunun için il millî eğitim müdürlükleri bünyesinde Maarif Müfettişleri Başkanlığı oluşturulması hükümleri yer alırken yönetmelik Maarif Müfettişlerini il milli eğitim müdürüne bağlamış rehberlik ve işbaşında yetiştirmeyi kaldırmıştır.
Beklentilerin gerisinde
Maarif Müfettişleri; çalışma usul ve esasları ile ilgili beklentilerinin yüksek olduğunu ve bunun karşılanmadığını düşünüyor. Yönetmelikte bir takım çağdaş düzenlemelere yer verilse de özellikle il milli eğitim müdürlerine bağlı olarak çalışacak olmaları onlarda hayal kırıklığı yaratmış durumda. Zira amirinizi ve bağlı olduğunuz kurumu hangi objektif kriterlere göre denetleyebileceğiniz mechul. İl müdürlerinin denetimini merkezden gelen Maarif Müfettişleri gerçekleştirecekse hangi kritere göre seçildiği bilinmeyen imtiyazlı bir grup oluşturulması söz konusu. Tükenmişlik sendromu içinde bulunan bu meslek grubu umudunu Anayasa Mahkemesine, sendika ve dernekleri aracılığı ile başvurdukları yargı sürecine bağlamış durumda.
Zihniyet değişimi şart
Kuşkusuz yaşadığımız son acı olaylar eğitim sistemimizin doğru insanı üretemediğinin bir göstergesidir. Nitelikli insanları pasifize ederek sadece aynı mahallenin insanlarını işbaşına getirirseniz sonuç kaçınılmaz olur. Paçozlaşan bir medeniyete doğru giderken eğitimcilerin, dünya ile rekabet edebilecekleri daha çağdaş ve demokratik yaklaşımları hayata geçirmesi gerekir. Bu da eğitimcilerle olur. Eğitimi eğitimcilere bırakmak gerekir. Eğitim siyasetten arındırılmalıdır. Başka bir bakanlık yoktur ki eğitim dışından gelen insanların politika üretmediği, denetime katılmadığı, öğretmenlik yapmadığı. Çiftçinin sağlığı, ormancının madeniciyi denetlemesi, itfaiyecinin avukatlık yapması gibi aykırı bir durum.. Gelişmiş toplumlar insana ve eğitime yaptığı yatırımlarla yükselirken ülkemizde kariyerli insanlar hiçbir dönemde hak ettiği değeri görmemektedir. MEB inşa ettiği dersliklere öğretmen atamakla eğitim sorununu çözebileceği düşüncesinden vazgeçmeli, personelinin tükenmişliğine çözüm üretmeli toplumda yığıntı ve sosyal çıkıntı oluşturma politikası terk edilmelidir.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.