Ömer Davut Asker
MEB'de Kimler Gidecek Kimler Kalacak?
Ustanın izlediği politika, çıraklık ve kalfalık dönemindeki politikaların, kendince yanlış olduğunu şimdi gördüğünü ortaya koyuyor.
13 Mart 2014, Perşembe
Sayın Cumhurbaşkanı 12.03.2014 tarihi itibariyle MEB tasarısını onayladı, böylece kanunlaşmış oldu. Belki yarın resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek. Bu yasayla Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerek merkez gerekse taşra teşkilatında yöneticilerin hemen hemen tamamına yakın kısmının yöneticilik görevi üzerlerinden alınacak. Peki bundan sonra ne olacak.
Yasa resmi gazetede yayımlandı andan itibaren;
Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri olmayacak.
Müsteşar Yardımcıları olmayacak.
Genel Müdürler olmayacak.
İnşaat ve Emlak Grup Başkanı olmayacak.
Grup Başkanı kadrolarında bulunanlar olmayacak.
İl Milli Eğitim Müdürleri olmayacak.
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları olmayacak.
İlçe Milli Eğitim Müdürleri olmayacak.
Okul Müdürleri eğitim öğretim yılının sonunda olmayacaklar.
Okul Müdür Başyardımcıları ve Müdür Yardımcıları eğitim öğretim yılının sonunda olmayacaklar.
Kim Olacak?
Şube müdürleri yerlerinde kalacaklar. Aslına bakarsanız onlarıda bu kanunun içine dahil ederlerdi de, MEB tamamen başsız kalıp şu yerel seçim arefesinde toplumda seçim sonucunu olumsuz etkileyecek bir durum yaratmayalım düşüncesiyle bıraktılar. Yoksa kara kaşlarına hevesli değiller.
Neden böyle olduğu noktasından baktığımızda sayın müsteşarın “Biz beğendiklerimizle çalışacağız” sözünden görevden alınanların bir kısmı BEĞENİLENLER diğer kısmı ise BEĞENİLMEYENLER olarak ikiye ayrılacak. Beğenilenler görevlerine iade edilecek. Beğenilmeyenlerin yerine ise dışarıda elinde dilekçesi siyasi peşinde koşan, eş, dost, hısım, akrabaları devreye sokan bir eğitimci kitlesi olacak. Bunlardan ne kadarının istedikleri görevlere atanacaklarını bilmiyorum ama asıl kıyamet haziran ayında kopacak. Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa Mahkemesine yapacağı başvuru sonucunda yasa iptal edilirse mesele yok. Edilmezse okullar kısa bir süre yöneticisiz kalacak. Sonrasında sayın bakanın sınavla yönetici atayacağız sözünden o güne kadar gerekli hazırlıkların yetişebileceğini düşünemiyorum. Yapılacak sınavın ne kadar objektif kriterlere dayanacağı konusu ise bu güne kadar MEB'in yaptığı sınavlarda ortaya çıkan şaibelerin kamuoyu önündeki tartışmaları düşündürüyor.
Ustanın izlediği politika, çıraklık ve kalfalık dönemindeki politikaların, kendince yanlış olduğunu şimdi gördüğünü ortaya koyuyor.
Ömer Davut Asker