Nail Çelik
Rotasyonla Din Gönüllüleri İncitilmesin
Rotasyon Yönetmeliği ile beraber Yurt genelinde 150 binlere ulaşan bir Camia olan Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan Din Gönüllülerinde bir telaş başladı. Herkes aynı şeyi söylüyor. “Mademki bir verim aranıyorsa ve yıllardır o yörede verimli bir şekilde çalışan bir görevli varsa, bu görevliyi neden oradan alıp, düzenini kurması ve etrafını tanıması zaman alacak bir mekana gönderirisiniz? Bu yer değiştirmeyi yaparken yurt genelinde belkide yıllar alacak bir verim düşüklüğünü Diyanet İşleri Başkanlığı nasıl göze alacak?”
Diyanet İşleri Başkanlığı gibi güzide bir kurum hakikaten bu Rotasyon işini yaparken bir araştırma veya görevlileri arasında bir anket yapmış mıdır? Biz biliyoruzki çalışanlarının görüşlerine değer veren bir kurum devamlı olarak başarılı olmuştur.
Yüce Dinimizin prensiplerinden bir tanesi müşavere değil midir? Aklı, fikri kuvvetli olan ve ileriyi gören insanlar devamlı olarak müşavere ederler. ... (Ey Resûlüm!) Eshâbın ile müşavere et. Onlara danış. (Âl-i İmrân sûresi: 159) buyuruyor yüce yaratan. İstişare ve Müşavereye önem veren bir kurum, Müşavereden uzak kalmamalıydı. Öyleyse bu Din’in sevdalıları incitilmeden, darıltılmadan, önce bir müşavere yapılarak daha sonra da Rotasyon yapılsaydı daha iyi olmazmıydı?
Din gönüllüleri olarak bizler yer değiştirilmesine hiçbir zaman karşı çıkmıyoruz ki, olması da lazım. Fakat Rotasyon denildiği zaman düzenli şekilde bir yer değiştirilmesinden bahsediliyor ki, bu da çalışanları olumsuz yönde etkileyen faktörleri berberinde getirmektedir.
Din Gönüllüsü çalışırken zihnini meşgul eden bir sıkıntısının olmaması lazım. Halbuki daha şimdiden Rotasyona tabi olacak olan bir görevli o sıkıntıyı zihninde yaşamaktadır. “Acaba nasıl olacak, gittiği yerde uyum sağlayabilecek mi, Çocukları’nın okul durumları nasıl olacak, psikolojik olarak nasıl bir etkileşimle karşı karşıya kalacaklar, Lojman sıkıntısı olacak mı, çocukları okuturken maddi sıkıntıları nasıl atlatacak? vs. “
Eğer Camilerin, insanları kendine çeken bir cazibesi varsa ve bu dine mensup olanların dinlerine büyük bir ciddiyet ve muhabbetle bağlanmaları varsa, hiç şüphesiz bu konuda sıkıntısı olmayan ve zihni salim olan Din Gönüllülerinin payı çok büyüktür.
Bu yıl ve gelecek yıllarda yapılacak yer değiştirmelerde esas olan fikir “Görevli yıllardır aynı yerde, yenilenmesi lazım” denilmektedir. Bir yönüyle “doğrudur, haklısınız” diyebiliriz. Fakat 25 veya daha yukarı yıldır o yörede bin bir türlü zorluklara katlanarak görev yapan, “Aman kurumuma bir laf gelmesin” diye kılı kırk yaran bir görevli acaba bir teşekkür almış mıdır? Bir sayın Müftümüz giderek “Seni gerçekten tebrik ediyorum, yıllardır burada görev yapıyorsun, fakat hakkında bir şikayet almadık” demiş midir?
Diyanet İşleri Başkanlığı bu kadar zaman zarfında aynı yerde görev yapanlara teşekkür ederek, bir Umre veya bir Hac ile ödüllendirmiş midir? Çünkü bu insanlar hakikaten ödülü hak eden insanlardır. İstisnaları vardır, onlar hiçbir zaman genele şamil değildir. Diyanet’in omurgası olan Gönüllüleri incinmesin, ezilmesin ve üzülmesin istiyoruz. Onlar zaten o kadar üzülüyorlar ki, yeri gelir, Muhtar, yeri gelir siyasetçi, yeri gelir Dernek Başkanı şikayet eder. Fakat Benim Din Gönüllüsü kardeşim hakkını arar, isyan etmez, mağduriyetini nefsinde mağlubiyete çevirmesini bilir. Sadece gönüllenir, bazen Cemaatine, bazen Müftüsüne gönüllenir. Kol hep yen içinde kalır. Kırılmıştır ama kimse bilmez onu.
Alt yapı, üst yapının sağlamlığını artırır. Öyleyse alt yapı iyi takip edilmeli, test edilmeli ve ondan sonra inşallah kararlar verilmeli.
Yer değiştirmeye diyeceğimiz yok, zaten sayın müftülerimiz bunu her Haziran ayında yapıyordu, fakat Rotasyonu istemiyoruz. Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.
Selam ve Dua ile…