Orta Afrika Cumhuriyeti ne yazık ki bu bölgede yaşayan insanların acı kaderi olan yokluk, yoksulluk ve zulmün kol gezdiği, Fransız zulmü ve Sömürüsü ’nün bilhassa Müslümanlar üzerinde hissedildiği bir Ülke.

Yaklaşık olarak dört buçuk Milyon bir nüfusa sahip olan Orta Afrika Cumhuriyetinde Müslümanların sayısı da beş yüz bin civarında. Geriye kalan insanlar Hristiyan inancına mensup insanlar. Yine ne yazık ki burada sükûneti sağlayacağım diye Fransızlar, Müslümanların elinde olan kırık dökük kendisini muhafaza etmek için kullandıkları silahları ellerinden alarak, Hristiyanları Müslümanların üzerine kaldırttırmaktadırlar. Orta Afrika Cumhuriyetinde savunmasız ve sahipsiz olan Müslüman halk acımasızca ve orantısız bir güç kullanılarak katledilmekte, evlerinden kovularak, işlerinden edilerek büyük bir kıyım yaşamaktadırlar.

Her geçen gün bu acı ve haçlı zulmü artarken, Mazlum Coğrafyanın, masum insanları bu acılarla feveran ederken başta Avrupa ve Dünya bu olaya sessiz kalmaktadır. Bu sessizlikten güç alan Hristiyan Milisler evleri basmakta, kadınların ırzlarına tecavüz etmekte, Camileri basıp orada bulunan Müslümanları da hunharca katletmektedirler.

Nurul İslami Camiiİmamı Muhammed Vasi; “Hristiyan Anti Balaka Militanları Camiye sığınan Müslümanları çoluk çocuk demeden katlettiler. Bu baskında 23 kişi hayatını kaybetti” Diyerek Haçlı zulmünün sergilediği acı tabloyu ortaya koymaktadır.

Tarih boyunca kendilerini medeni sayan, Mabedelere dahi saygısı olmayan bu vampirler, gittikleri her yere (Irak, Filistin, Bosna Hersek, Myanmar, Afganistan… v.b) gözyaşı, zulüm ve kandan başka bir şeyi götürmemişlerdir. Sahipsiz olan Müslüman halkın idarecisi Orta Afrika Cumhuriyeti’nin CumhurBaşkanı MichelDjotodia “ Bu Ülkenin meselelerini bir anda çözmek kolay değildir” diyerek acziyetini ortaya koymuştur.

Geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'ye gelerek Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslümanlara yönelik kanlı saldırıları anlatan Orta Afrika Cumhuriyeti İnsani Yardım Seferberliği Ülke Temsilcisi BrahimOusman, “Ülkede bulunan İslam karşıtı kişilerin Müslümanları yaktığını, onları lastiklerin üzerine koyarak yaktığını hatta Kur'an-ı Kerim sayfalarını içkilerine katıp içtiğini belirterek şöyle devam etti “Onların İslam düşmanlığı öyle bir raddeye geldi ki, kendi mescitlerimizde bizi katlettikten sonra Kur'an-ı Kerim'lerin sayfalarını yırtıp içkilerine katıyorlar ve içiyorlar. Onlar İslam'a işte böyle saldırıyorlar.''Dedi”

Çağdaş dünyada yaşanan bu olaylara birilerininelbette ki dur demesi lazım. O’ da Ekonomik ve Siyasal yönden güçlü olan, gittiği her yere Adaleti götüren Osmanlı’nın torunları olan Türkiye olacaktır. Bundan hepimizin emin olması lazım. Türkiye, mazlumun yanında zulmün ve zalimin karşısında olduğu müddetçe ancak Zalimlere Cehennem yakışacaktır.

Ben bu yazıyı yazarken Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan Afyonda Milletvekilleri ile yaptığı bir toplantıda şöyle diyordu; “Bu dava köksüz değil, eğer köksüz olsaydı hiç bunlar olur muydu?” Evet bizde öyle diyoruz. Bu dava köksüz ve öksüz değil. Kökleri Hz. Muhammed (sav) e uzanan bir medeniyet. Siz sahip çıkarsanız Allah’ta siz esahip çıkacaktır.

Mübarek üç ayları Hürmetine Yüce Mevla’m zulüm gören bütün insanlara yardım eylesin, zalim olan bütün insanlarıda Şedid olan cezasıyla cezalandırsın.

Selam ve Dua ile…