Vahdet Özkoçak
Akademik Zam Mektubu
Sayın Vekilim,
Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER); öğretim elemanlarının özlük haklarını korumak ve iyileştirmek ve yine mobbing ile mücadeleye destek olmak ve eğitim-öğretim çalışmaları yapmak amacıyla, 13 Kasım 2013 tarihinde, gönüllü akademisyenler öncülüğünde kurularak çalışmalarına başlamış ve kısa süre içerisinde ülke genelindeki bütün akademisyenlerin sesi olmuştur.
ÖGEDER olarak bizler; 2023 Türkiye’sinin, bilimin sönmez ışığıyla yükseleceğine inanıyor ve yine 2023 Türkiye’sinde bilime ve bilim insanına maddi ve manevi anlamda verilmesi gereken değerin önemli olduğu bilinciyle, çalışmalarımızı, bu önemin tesisine yönelik sürdürmeye gayret ediyoruz.
Günümüz Türkiye’sinde, öğretim elemanlarının birçok sorunu bulunmakla birlikte, bu sorunlar içerisinde en önemlisi, akademik kadro olarak özlük haklarımızın yetersizliği ve bize layık görülen maaşın, statülerimize oranla ortaya çıkan dengesizliğidir.
Bugün kamu sektöründe çalışan ve öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, okutman ve yardımcı doçent unvanlarına sahip hocalar olarak bizler, ne yazık ki ülkenin içinde bulunduğu refah düzeyinden faydalanamamaktayız. Asıl itibariyle kamuda çalışan Doçent ve Profesör unvanlarına sahip hocalarımız da kamuda kendilerine denk gelen statülerdeki kamu görevlileri ile kıyaslanamayacak kadar vahim durumdadırlar.
Örneğin; herhangi bir bakanlıkta uzman ve uzman yardımcısı pozisyonlarında çalışan bir kamu görevlisinin başlangıç maaşı 3000 TL ile 3200 TL arasında değişirken, yüksek lisans mezunu ve bilim uzmanı sıfatını taşıyan bir araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman ve akademik uzman 2200 TL ile 2400 TL arasında bir maaş ile işe başlamaktadır. Bunun gibi denk meslek grupları ile karşılaştırmalar yapıldığı vakit, akademik personelin maaşları, bu kamu görevlileri ile kıyaslanamayacak derecede düşük çıkmaktadır.
Bir başka örnekle açıklayacak olursak; 2002 yılında bir Genel Müdür ortalama 2450 TL maaş alırken, aynı yıl bir Profesör 2060 TL maaş almakta idi. 2014 yılında bir genel müdürün maaşı yaklaşık 7000 TL olmuş iken bir Profesör 5200 TL civarında maaş almaktadır. Yine aynı şekilde 2002 yılında bir uzman doktor 1035 TL civarında maaş alırken bir Yardımcı Doçent 1155 TL civarında maaş almakta idi. 2014 yılında ise bir Yardımcı Doçent 2800 TL maaş alırken, bir uzman doktor ise 4100 TL civarında maaş almaktadır.
Yukarıda bahsi geçen örneklerde de görüldüğü üzere; ülkemizin ekonomik gelişiminden birçok kamu görevlisi faydalanırken, akademik personel bu refah düzeyinden faydalanamamaktadır. Bu durum, yalnızca biz akademisyenleri etkilemekle kalmayıp genel olarak Türk bilimini ve genç nesillerin sağlıklı bir şekilde yetişmesini de engellemektedir.
Bu noktada ÖGEDER olarak sizlere soruyoruz:
ÖGEDER
Sürekli olarak kendi aile geçimini düşünen, ayın 16’sında elindeki tüm maaşını borçlarına, kredi kartına, ev kirası-su-elektrik-doğal gaz gibi masraflarına, çocuklarının mamasından tutun da elbiselerine kadar fiziksel, güvenlik ve sosyal ihtiyaçları için harcayan bir akademisyen, bir araştırma görevlisi; nasıl olur da bilimsel çalışmalar adına beynini ve bütçesini rahatça kullanabilir?
Ve yine; gece gündüz borç düşünen ve bu ruh haliyle çalışan akademisyenlerin olduğu bir Türkiye’de, bilim dünyası ne derece gelişebilir? Üniversitelerde, kendilerine emanet edilen genç beyinleri, bu maddi sıkıntılar içerisinde, bu hocalarımız nasıl yetiştirebilir?
Bugüne kadar “akademik zam” olarak nitelendirebileceğimiz bir iyileştirmenin gerekliliği, nedenleri ve boyutları, gerek SETA’nın ve gerekse YÖK’ün 2013 yılında yayınlamış oldukları raporlarla ortaya konulmuştur. Ve yine Sayın Başbakan, Başbakan Yardımcıları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YÖK gibi yetkili merciler tarafından birçok defa akademik personelin maaşına iyileştirme yapılacağına dair açıklamalar yapılmış ama ne yazık ki henüz bu iyileştirme sözleri, eyleme dönüşmemiştir.
Bu durum ise, kamu üniversitelerinde çalışan hocalarımızın motivasyonunu ve çalışma huzurunu sekteye uğratmakta ve hocalarımızın başka kurumlara geçmesine neden olmaktadır.
Ayrıca akademik personel olmaya niyetlenen pek çok öğrencimiz, maaş araştırması yaptıktan sonra bu fikirlerinden vazgeçmektedir.
Yukarıda bahsi geçen yetkili açıklamalarını tekrar hatırlatmak adına, aşağıda birkaç örnekle arz ediyoruz:
YÖK BAŞKANI GÖKHAN ÇETİNSAYA: (02 TEMMUZ 2012)
“Öğretim üyelerinin özlük haklarını ciddi şekilde iyileştirmek zorundayız. Son 10 yılda kamu kesiminde özlük hakları iyileştirildi. Fakat öğretim üyelerinin özlük hakları iyileştirilemedi. En büyük hedeflerimden biri, önümüzdeki aylarda sosyal haklar ve maaş bakımından bir iyileştirme yapılmasını sağlamak. Bu konuya hükümetimizin çok sıcak yaklaştığını da buradan mutlulukla ifade etmek isterim.” dedi.
HÜKÜMET SÖZCÜSÜ VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ: ( 11 EKİM 2012)
Dumlupınar Üniversitesi 2012-2013 öğretim yılı açılışı Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın katılımıyla gerçekleşti. Öğretim elemanı ve öğretim görevlilerin sıkıntılarını gidermek için bir çalışma yaptıklarını açıklayan Arınç, "Özellikle öğretim elemanlarımızın maaş, özlük hakları ve sosyal imkânları hakkında gelişmeler yaşanacaktır."dedi.
YÖK BAŞKANI GÖKHAN ÇETİNSAYA: ( 26 KASIM 2012)
Öğretim elemanı sayısının üniversite ve öğrenci sayısındaki artışı karşılayamadığına dikkat çeken Çetinsaya, “Buna karşınakademisyenlerin mevcut özlük hakları bu mesleği seçmede cazip değil. Öğretim elemanlarınınmaaşları son yıllarda yerinde sayıyor. Bu duruma acilen bir çözüm bulunması gerekiyor.” dedi.
ÖGEDER
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN ( 7 MAYIS 2013)
Başbakan Kızılcahamam kampında Akademisyenlerin maaşlarına zam yapılması için Maliye Bakanı ŞİMŞEK’e talimat verdi: “Akademisyen maaşları için gereğini yapın”
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK: ( 7 MAYIS 2013)
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yakın zamanda bazı doçent ve profesörlere maaş zammının gündeme gelebileceğini söyledi. Eğitim sektörüne zam müjdesi geldi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yakın zamanda bazı doçent ve profesörlere maaş zammı gündeme gelebileceğine işaret etti.
Ak Parti'nin Kızılcahamam kampında milletvekilleri Şimşek'e akademik personel arasındaki maaş dengesizlikleriyle ilgili eleştirileri hatırlattı. Bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmayacağını sordu. Bakan Şimşek bu konu üzerinde çalıştıklarını söyledi. Yakın zamanda bazı doçent ve profesörlerin maaşını arttıracak bir düzenlemenin gündeme gelebileceğini belirtti. Maaş zamanının kime ne kadar olacağına yönelik henüz detaylı bir bilgi söz konusu değil.
Kamudaki mühendislerden yüzde 35 daha az maaş aldıklarını ifade eden akademisyenler yüzde 15 zam olursa bunu yeterli görmediklerini, en az yüzde 70 zam almaları gerektiğini belirtiyorlar.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI: (28 OCAK 2014)
Akademik personelin maaş durumu, özlük haklarıyla ilişkin sorunlar Bakanlar Kurulumuzda da görüşüldü, bu konuda bir fikir birliği var. Yani, yıllardan beri akademiyadaki akademisyenlerimiz araştırma görevlilerinden profesöre kadar daha önceki yıllara kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar özlük hakları bakımından. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda bir ön kabul Bakanlar Kurulumuzda var. Bununla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, Maliye Bakanlığımız, tabii Milli Eğitim ve YÖK de çalışılıyor. Öncelikle tabii en çok mağdur olduğu düşünülen ve üniversitelerimizin geleceği bakımından da en öncelikli durumları düzeltilmesi gereken araştırma görevlileri. Şimdi üniversiteyi bitirmiş bir genç kamuda herhangi bir, kamu kuruluşunda diyelim uzman olarak göreve başladığı zaman alacağı maaşla bir üniversitede araştırma görevlisi olarak başladığı zaman alacağı maaş arasında çok ciddi fark var. Bu neye yol açıyor? Nitelikli mezunların üniversiteyi değil farklı kamu kuruluşlarını, bakanlıkları veya hatta özel sektörü tercih etmelerine yol açıyor. Bu da, üniversitelerimizin geleceği bakımından ciddi bir risk oluşturuyor, çünkü iyi eleman çekemez hale geliyor üniversitelerimiz. Sadece o da değil, yani insanlar için asgari işlerini düzgün yapabilmeleri için asgari bir yaşam standardına sahip olmaları gerekiyor. Şu anda araştırma görevlileri o durumda değil. Onun için Maliye Bakanlığımızla, Kalkınma Bakanlığımızla, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla, Milli Eğitim ve Başbakanlık'ta bu konuda düzeltici tedbirler alınması gerektiğinde hem fikir...Zannediyorum en kısa zamanda bununla ilgili rakamlar veya perspektifler netleşmiş olacak.
BİLİM-SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK: (7 ŞUBAT 2014)
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, üniversitelerin cazibesini artırmak için bazı adımlar atacaklarını söyledi. Yakın dönemde atılacak en önemli adımın üniversite öğretim üyelerinin özlük haklarının ve aldığı ücretlerinin iyileştirilmesi olduğunu belirten Bakan Işık, "Ayrıca üniversite öğretim üyelerimize performans bazlı bazı ilave ödemeler yapılabilmesinin önünün açılması gibi konular üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz" dedi.
ÖGEDER
BİLİM-SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK: (26 ŞUBAT 2014)
SETA Vakfında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık akademisyenlere zam yapılması konusunu önemsediklerini ve bu konuda bir çalışma yaptıklarını ifade etti.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK: ( 3 MART 2014)
Pamukkale Üniversitesi’nde fahri doktora unvanı alan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuşmasında akademik personelin maaşlarının düşük olduğunu, bu konuda çalışmaların devam ettiğini ve en kısa sürede sonuçlanacağını ifade etti.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK: ( 2 NİSAN 2014)
Maliye BakanıMehmet Şimşekyerel seçimler öncesinde Batman'daydı. Şimşek, üniversitede bazı ziyaretlerde bulundu. O sırada, üniversitede bulunan Sinema ve Televizyon Bölümünde Öğretim Görevlisi olan Ekrem Çelikiz, Bakan Şimşek'e akademisyenlerezamkonusunu sordu. Çelikiz, Maliye Bakanına ilk olarak akademik zam konusundaki çalışmaların ne aşamada olduğunu sordu. Maliye Bakanı Şimşek, akademik zam konusunda çalışmalarıntamamlandığını, Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi gibi öğretim elemanlarına yüksek oranda Seyyanen zam yapılacağını ve diğer Öğretim Üyelerine de performans sistemine göre bir iyileştirme yapılacağını söyledi. Öğretim Görevlisi, akademik zammın ne zaman yapılacağını ve seçimlerden önce akademisyenlere bir müjde verilip verilemeyeceğini de bakana sordu. Şimşek, seçimlerden hemen sonra bu konunun karara bağlanacağını belirtti.
Öte yandan Öğretim Görevlisi Çelikiz, Öğretim Görevlilerinin geliştirme ödeneğinin yarısını aldığını Bakana hatırlatarak bu konuda da bir çalışma yapılıp yapılamayacağını sordu. Bakan Şimşek bu konuda kendisinin detaylı bir bilgiye sahip olmadığını belirtti.
BİLİM-SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK: (23.06.2014)
Akademik personelin özlük haklarına değinen Işık, bu konunun geçen hafta gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısında da gündeme geldiğini bildirdi. Işık, "Çalışmaların sürdüğünü bizzat Sayın Başbakanımız ve Maliye Bakanımız da ifade etti. Ümit ediyorum bu konu en kısa zamanda sonuçlandırılır" dedi.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere; biz akademisyenler, ortak akıl çerçevesinde, bize verilen sözler doğrultusunda, özlük haklarımız gereği hakkımız olan maaşları almak istiyor ve bu sebeple, şu an gündemde olan "Torba Yasa"da akademisyenlerin özlük hakları ve maaşları ile ilgili iyileştirmenin de yer alması gerekliliğini açıkça ifade ediyoruz.
Aileleri ile birlikte yüz binleri bulan akademisyenler olarak, bu konuda bizi anlayacağınızı ümit eder ve yine bu konuda yapacağınız çalışmalardan dolayı şimdiden teşekkür ederiz.
14.07.2014
Vahdet ÖZKOÇAK
Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER)
Genel Başkanı