SENDİKA
Yoksul Öğrenciler İçin Kazanım
Halk Eğitim Merkezleri'ni işlevsiz kılan genelgeyi bütün hukuki sonuçlarıyla etkisiz kılmaya yönelik olarak sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde MEB havlu attı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu uyuşmazlığı esas yönünden Sendikamız lehine kesinleştirerek son noktayı koydu.
Milli Eğitim Bakanlığı, 18.12.2008 tarih ve 7306 sayılı genelge ile on binlerce yoksul aile çocuğunun yararlandığı, “seviye belirleme sınavlarına hazırlık”, “örgün eğitime destek”, “Türkçe”, “Matematik” gibi yetiştirme kurslarının kapatılması; ÖSS, kolejlere hazırlık, yatılılık ve bursluluk sınavlarına hazırlık vb. gibi hazırlık kurslarının ise özel eğitim kurumlarının (özel dershanelerin) olmadığı yerlerde nüfus yoğunluğu büyük olan yerleşim birimlerinde en fazla iki, diğer il, ilçe ve beldelerde ise bir kurs olacak şekilde sınırlandırılması uygulamasını hayata geçirmişti. Genelge öncesinde yoksul öğrencilerimiz, özel dershane ücretlerinin yaklaşık % 10’u karşılığında -bazen de hiçbir ücret ödemeksizin- Halk Eğitim Merkezi kurslarından yararlanabilmekteydi. Bu sayede eğitimde fırsat eşitsizliğinin yarattığı olumsuzluk bir ölçüde yoksul öğrenci lehine dengelenmeye çalışılıyordu. Bu sistemde, kurs merkezinin personel dahil tüm giderleri ise kurs gelirlerinden karşılandığı için uygulamanın kamuya hemen hiç maliyeti de yoktu. Sendikamızın hukuki girişimi ile Danıştay 8. Dairesi önce düzenlemenin yürütmesini durdurmuş devamında ise iptal ederek süreci kesintiye uğratmıştı. Haksız ve hukuk dışı girişimini ısrarla yaşama geçirmek isteyen Bakanlık, Danıştay kararının kaldırılması için konuyu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu gündemine taşımıştı. Dosyayı görüşen Kurul üyesi 17 yüksek yargıç oy birliği ile verdikleri kararda Eğitim İş'in hukuki girişiminin haklılığını tescil etmişlerdir. Verilen karar ile birlikte esas açısından hukuki süreç kapanmış Bakanlık havlu atmıştır.
Kendi çocuklarına ülke dışında eğitim olanağı sunup yoksul halk çocuklarına Halk Eğitim Merkezlerini çok gören anlayış yargı eliyle hak ettiği tokadı yemiştir. Kararın, iktidara geldikleri günden itibaren eğitimi özelleştirme peşinde koşan yoksul istismarcısı siyasi iktidara ders olmasını umut ediyoruz. Dava, düne kadar kamu gücünü sonuna kadar kullanmak suretiyle özel dershaneleri ve diğer özel eğitim kurumlarını destekleyen AKP'nin düşünsel kodlarını deşifre etmesi açısından önemli bir davadır. AKP'nin "ruh paraleli" olan tarikat, ambargo altında bulunan İran'a ait milyarlarca euro değerindeki altını menfaat karşılığı nakite çeviren AKP'nin kulağını, ABD talimatıyla çekmiştir. Yemek borusuna basılmak suretiyle sert bir balans ayarına maruz kalan AKP vizyonu ise yolsuzluğunun deşifre olmasının yarattığı panikle "ruh paralelini" gizli örgüt ilan ederek, sözde dershane düşmanı kesilmiştir. Açıklamamıza konu dava AKP iktidarının sahte yüzünü gün ışığına çıkarmaktadır.
Eğitim-İş mücadelesinin özü, Anadolu toprakları üzerine kara bulut gibi çökerek aydınlanma ışığını karartmaya çalışan emek düşmanı gerici anlayışı etkisiz kılma hedefi üzerine kuruludur. Emek düşmanı karanlık yok olmadığı sürece emek ve aydınlanma mücadelemiz soluksuz devam edecek.
EĞİTİM İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU