SENDİKA
Yetimlerin Olmaması İçin Darbelerin Karşısındayız
Dünyada 47 ülkede, Türkiye'de 55 şehirde 34 bin yetime destek olan İnsan Hakları ve Hizmet Derneği’nin (İHH) tarafından, "Yetim ve Suriye" temalı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İHH Yönetim Kurulu üyesi Durmuş Aydın, İHH Ankara Şube Başkanı Mustafa Sinan, İHH üyeleri ve Ankara'daki yetimlere destek olan aileler katıldı.
Toplantıda Gündoğdu, yetim olmanın insanın kendi iradesiyle olmadığını belirterek, dünyada yaşanan felaketlerin, batı medeniyetinin öldürmeyi geçim kaynağı olarak gören yapısının daha fazla çocukların yetim kalmasına yol açtığını söyledi. Yeni yetimlerin oluşmaması için dünyanın neresinde olursa olsun her türlü darbenin karşısında durulması gerektiğinin altını çizdi.
Suriye'de diktatörünün yaptığı katliamın devam ettiğini belirten Gündoğdu, “Suriye’de Kimyasal silah kullanılınca demokrasinin sözde beşiği olan insan haklarının merkezi olan batılılar Esed yönetimine dur dediler. Bizlerde acaba bir kez olsun insan olmayı deneyecekler mi diye ümitlendik. Dur sözlerinin üzerine toplantılar yaptıktan sonra, toplantı sonucundan çıka çıka kimyasal silah kullanmadan öldürmeye devam et kararı çıktı. Bu nasıl insanlık bu nasıl medeniyet” şeklinde konuştu.
Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, “Suriye’deki İslam Alimleri kedi köpek eti yiyebilirsiniz diye fetva verir hale geldi. Suriyeli bir bacımız ey batılılar insan olarak bizi görmüyorsunuz. Bari hayvan yerine koyunda belki bize sahip çıkarsınız diye haykırıyor. Kendi ülkelerinde bir balina bile karaya vurduğunda ortalığı ayağa kaldıran batı medeniyeti, Suriye’ye karşı çifte standart uyguluyor. Hz Ali’nin deyimiyle; ‘İnsanlar ya sizin dinde kardeşiniz, yada hilkatte yaradılışta eşinizdir’ sözü gereği önce Müslüman olarak ümmet sorumluluğunun gereğini yapmalıyız. İnsan olarakda doğuştan gelen hakların gaspına göz yummamalıyız. Mal emniyeti, can emniyeti, din emniyeti, nesil emniyeti akıl emniyeti ayaklar altındaysa bu küresel darbelere karşı insan olan herkesle omuz omuza durmalıyız. İnsanlığın karşılaştığı felaketler karşısında dinini, milliyetini, cinsiyetini sorgulamadan mazlumun yanında yer almamız gerekiyor” diye konuştu.
Mısır’da yapılan darbeyi anımsatan Genel Başkan Gündoğdu, “Mısır’ da darbe oldu. Batının en demokratları bile darbeye karşıyım ama Mursi bunu hak etti dediler. Tıpkı 28 Şubat sürecinde ülkemizde, kirli aktörlerin yaptığı gibi darbeye karşıyım ama Erbakan bunu hak etti diyen zavallılar olduğu gibi. Öyleyse bizler bu günlerde daha çok duyarlı olmak zorundayız” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Filipinler için İHH ve diğer yardım kuruluşlarıyla Memur-Sen olarak yardım gönderdiklerini söyleyen Gündoğdu, şimdi yeniden Suriye’ye yardım eli uzatmanın gerekliliğini vurgulayarak şunları söyledi: “Allahın resulü, komşu hakkını anlatırken, sahabe efendilerimiz, komşunun kendilerine nerdeyse varis olacağı kanaatine varmışlar. Şimdi bu anlayışa sahip bizlerin Suriyeli komşularımız helak oluyor. Soğuktan ölüyorlar, yada ekmek kuyruğunda öldürülüyorlar. O zaman bu günlerde yeniden kampanyalar başlatmalıyız ki onların acılarına bir nebze merhem olalım.”
Suriye’de yardım yapma konusunda en önde giden kuruluşlardan bininin İHH olduğuna vurgu yapan Gündoğdu, “Bizlerinde bu kuruluşumuza yardımcı olarak, yaşanan zulme karşı daha duyarlı olmamız gerekiyor. Yetimlere sahip çıkmamayı vebal, sahip çıkmamayı ise yeniden diriltme olarak düşünmeliyiz. Şu kadar yetime bakıyorum iyilik yapıyorum demek yerine, bu yetimleri Allah bize fırsat olarak gönderdi demek gerekiyor. Yetimlere bakarak kendimize iyilik yapıyoruz demeliyiz ve bu iyilikleri artırmalıyız. Bize düşen elimizden geleni yapmaktır. Gerisi Allahın elindedir. Allahın bize verdiği imkanları Allahın emrettiği şekilde kullanmak gerekir” şeklinde konuştu.
Toplantının ardından İHH’nın Suriye halkı için topladığı 5 tır dolusu yardılar dualarla uğurlandı.