KAMU
VİP torpil listelerinde kimse masum değil!
OLAYIN ÖZETİ
CHP Milletvekili Haluk Koç, 7 Aralık 2014 tarihinde, Ak Parti Milletvekili, bakan ve bürokratların yakınlarının atandığı kadroları gösterir, 75 kişilik bir liste açıkladı.
Liste sonrasında, CHP'li Haluk Koç'un danışmanının da istisnai kadrodan atandığını gündeme geldi.
Başbakan Davutoğlu ise, Polonya dönüşünde, uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada; Kemal Kılıçdaroğlu şuan Başbakan olsaydı, SSK dönemindeki gibi, tüm akrabalarını işe almış olurdu, dedi.
TORPİLE İMKAN TANIYAN ALT YAPIYI DEĞİŞTİRELİM
Torpil sadece Ak Parti'ye has bir olgu değil. Bu konuda açıklama yapacak hiçbir siyasi partinin temiz olduğunu düşünmüyoruz.
Sadece, TBMM'deki 550 milletvekiline tahsis edilen 2'er kişilik danışman kadrosuna atananların hiçbirinin belirli bir kritere göre alınmadığını belirtmek yeterlidir.
Yine özel kalem müdürlüğü kadrosu sadece valiliklerde yok. Belediyelerde de var. Bu bağlamda hem Ak Partili hem de CHP, MHP ve BDP'li belediyeler de özel kalem müdürlüklerine sınavsız personel almaktadır.
Diğer taraftan şuan torpil listesi üzerine abanan cemaatin geçmişi de temiz değildir. 2010 KPSS sınav sorularının çalınması, TUBİTAK'taki sınavsız personel alımları sadece bunlardan bir kaçıdır.
NE YAPILMALI?
Torpil sadece kamuya sınavsız alımdan ibaret değildir. Ücreti veya çalışma şartları yüksek kurumlara geçişten, belirli bir KPSS puanına sahip adayların sözlü sınavla alımına değin bir çok noktada torpil mekanizması çalışmaktadır.
Yeni bir Türkiye söylemenin gerçekçi olmasının ön koşulu, torpile imkan aralayan düzenlemelerin kaldırılmasıdır.
Ak Partili bir kaç milletvekilinin kardeşinin veya bacanağının işe alınmış olması, tüm Ak Partililerin işe alındığı anlamına gelmiyor. Ak Partiyi desteklemesine, oy vermesine rağmen işe girmemiş binlerce genç bulunuyor.
Şu bir gerçek: Devletin sınırlı sayıda kadrosu var. İşe girmek isteyen sayısı 4 milyona yaklaşıyor.
Başbakan Davutoğlu bir an önce, torpile kapı aralayan, onun kardeşinin, bunun bacağının veya baldızının atanmasına imkan sağlayan sistemi kaldırmalıdır. Şuan için personel politikasında bütünsel bir değişim mümkün değildir. Bu nedenle küçük bazı değişiklikler ile bu yapılabilir.
Ne tür değişiklikler yapılmalı?
1- 657 sayılı Kanunun 59. maddesinde yer alan ve istisnai kadro olarak adlandırılmayacak kadrolar bu maddeden çıkarılmalıdır. Bunun başında da özel kalem müdürlükleri, TOKİ uzman ve uzman yardımcısı kadroları ile basın halkla ilişkiler müşaviri kadroları gelmektedir. TBMM'nin memurluklarına dahi sınav şartı getirilmesine rağmen TOKİ'deki uzman ve uzman yardımcısı kadrolarına torpille alımın bir açıklaması yoktur.
2- ÖSYM'nin yaptığı merkezi memur yerleştirmesi dışına çıkarılan kurumsal alımlar merkezi yerleştirme içine çekilmelidir.
3- Belediyelere, il özel idarelerine, belediye birliklerine, KPSS'siz sözleşmeli personel alımından vazgeçilmelidir.
4- Taşeron yoluyla personel alımına bir düzen getirilmelidir. Taşeron firmalarda çalıştırılacak personelin kimler olacağına, ihaleyi alan firma değil oradaki bürokratlar veya siyasiler karar vermektedir.
5- İşçi alımındaki sözlü sınav, yapılacak iş büro işi ise kaldırılmalı, bedensel bir iş ise uygulamalı sınav olarak değiştirilmelidir. Uygulamalı sınav da, kayıt altına alınmalıdır.
Daha geniş ölçekli bir düzenleme yapılana değin, bu tür küçük değişikliklerle Yeni Türkiye'nin yönünün ne olacağı konusunda tüm kamuoyuna bir umut verilmesi yerinde bir uygulama olacaktır. www.memurlar.net