SENDİKA
Uzlaşılan Konular Yasalaşıyor
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye’nin gündeminin en tartışmalı konusunun hâlâ demokratikleşme yolundaki vesayet zincirlerini kırma meselesi olduğunu söyledi.
Gümüşhane’de Memur-Sen’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyelerle bir araya gelen Gündoğdu, toplu sözleşme ve memurların enflasyon farkları ile ilgili eleştiriler başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yaşanan tüm tartışmaların ileri demokrasinin sancıları olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Dün tartışamıyorduk, darbeciler konuşuyordu, vesayetçiler topyekûn söz sahibiydi, millet göbeğini kaşıyan adamlar ilan edilmişti. Milletin seçtiklerinin de iradesi elinden alınıp 5 yılda bir, 10 yılda bir haddi bildiriliyordu. Şimdi millet iradesine sahip çıktı, sandığa el koydu” dedi.
Referandumda ‘Hayır’ Diyenler Bugün Nimetlerinden Faydalanıyor
17 Aralık küresel operasyonu ile Türkiye’nin Suriye’ye, Mısır’a döndürülmek istendiğini, bugün Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edenlerin referandumda ‘hayır’ dedikleri nimetlerden yararlandıklarını dile getiren Gündoğdu, şöyle konuştu: “Vesayetin, referanduma kadar olan kısmı devletin milletidir, millet iradesinin önemli olmadığı bir realitedir, darbecilerin bazen bir sağdan bir soldan astık diyerek millet iradesini değersizleştirmek için, önünü kesmek için oluşturdukları noktadır. Referandumdan sonraki nokta da milletin devletine geçiştir. Metafor değişikliği diyorum ben buna. Dün, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü diye başlayan bu süreç, bugün, milletin devleti ve ülkesiyle diye oluyor. Özne millettir, milletin iradesidir. Memur-Sen ailesi olarak da bunda büyük payımız olması nedeniyle camiamızla gururlanıyoruz.”
İsrail’in Yapamadığını Yapmaya Kalkışan Kesimler Var
Hoca, cami, cemaat ve hizmet kavramlarının içinin boşaltılması nedeniyle üzüldüklerini fakat vesayetin paraleline de, dikeyine de, yatayına da hayır denilmesi için bu tartışmanın Türkiye’nin geleceği adına önemli olduğunu düşündüğünü belirten Gündoğdu, “Türkçe Olimpiyatları’yla Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapması gerekip de yapamadığını yaptığı için, Türkçemizi dünyaya tanıttığı için alkışladığımız insanlar bugün Dışişleri Bakanlığı dinlemeleri ile terörist İsrail’in Türkiye Cumhuriyeti devletine yapamayacağını, yapamadığını yapmaya kalkışıyorsa, bunu kabul etmemiz mümkün değil” şeklinde konuştu.
17 Aralık'ta Meselenin Dershane Meselesi Olmadığını Gördük
Dershane tartışmasının olduğu dönemde “kapatılmamalıdır, kapanmalıdır” ve ‘hükümetin dershane kapatarak işe başlamaması lazım’ dediklerini hatırlatan Gündoğdu, 17 Aralık’ta meselenin dershane meselesi olmadığını gördüklerini kaydetti.
Yolsuzlukla mücadelenin sonuna kadar yapılmasını, yetimin malına göz diken kim varsa hukuk devletinin yapması gereken her türlü yaptırımların uygulanmasını isteyen Ahmet Gündoğdu, “Ama dün KPSS soru hırsızlığı dolayısıyla sağımızdaki konfederasyon ‘hırsız var’ diye bağırıyordu. Medya ise hizmet camiasını topyekûn hırsız ilan ediyordu. O günlerde biz hırsız kimse üzerine gidilsin, topyekûn bir camia hırsız ilan edilemez; ‘bir kesime kızgınlığınız sizi adaletten alıkoymasın’ hükmü ve masumiyet karinesi dolayısıyla iddianın üzerine gidilmesini istiyorsak, bugün de aynı iddianın sahibiyiz” diye konuştu.
Gençlerin Değer Yargıları Değişmeye Başladı
Memur-Sen olarak, gençlerle ilgili yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarını da paylaşan Gündoğdu, araştırmada gençlerin değer yargılarının değiştiğini gördüklerini ifade ederek, gençlerin hâlâ aileye verdiği önemin kendileri için geleceğe dair ümitvar olmalarını gerektiren bir tablo olmasının yanında, alkole, uyuşturucuya, satanizme bulaşma oranının da gelecek açısından tehlikeli olduğunu gördüklerini söyledi. Gündoğdu, bu konuda artık devletin, hükûmetin, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin gençlik deyince sadece gençlerin test ile tost arasına sıkışmış, ne kadar çok soru çözmüşse o kadar değerli olduğu yargısını bir kenara bırakmaları gerektiğini vurgulayarak, gençlerin bu ülkenin emanet edileceği inşacılar olması gerektiğinin konuşulması gerektiğini dile getirdi.
Almanya Cumhurbaşkanının Konuşmaları Edep Dışıydı
Konuşmasında Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’u da eleştiren Gündoğdu, Gauck’un Türkiye’nin iç işlerine karışmasının edep dışı olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Almanya’da emekçiler dövülüyor, emekçilere şiddet uygulanıyor, Neonaziler Türkleri katlediyor, faili meçhullerin oranı Türkiye’nin en az 10 katı ama evde kendi başını bağlayamayanlar gelip düğünde gelin başı bağlamaya çalışıyorlar. Biz iç sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz.”
Toplu Sözleşmesinin Ertesi Günü Memura Çifte Bayram Manşeti Atanlar Şimdi Memur Aldatıldı Diyorlar
Son günlerde kamuoyunda kendilerine yönelik eleştirilere sebep olan toplu sözleşme ve enflasyon farkıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Toplu sözleşme bugünlerde yeniden değersizleştirmeye başlandı. Bu paralel kavganın da bunda büyük etkisi var. Toplu sözleşmesinin ertesi günü memura çifte bayram manşeti atanlar şimdi memur aldatıldı diyorlar. Memur çifte bayram mı yaşadı? Aldatıldı mı? Toplu sözleşme ve taban aylık kavramını bilmeyenler boş konuşuyorlar, cahilliklerini dışarıya yansıtıyorlar. Taban aylık, memurun emekli maaşını, emekli ikramiyesini ve gelirini birlikte ele alan aylıktır. 1978 yılında başlatılmıştır. O tarihten 2013 yılına kadar bin 27 liraya çıkmıştır. Biz 11 genel başkan oy birliği ile toplu sözleşme masasına otururken, emekli maaşını artırmayı hedefledik. Bir milyon 900 bin emeklimiz var. Yüzde 5+5 bile zam gelse onlara 45+45 lira gelirdi. Bu yıl onlara her ay 146 lira zam aldık. Emekli ikramiyesi 50 bin lirayı bulmaz memurlarda, taban aylığa zam gelmediği için artmaz. Bu yıl taban aylığa yüzde 17 net zam aldık. Bu, 175 liradır. 2009 yılında taban aylığa 10 lira verin imza atalım diyen konfederasyon şimdi onun 17,5 katına dil uzatıyor. 175 lira taban aylık her memurun emekli ikramiyesini 5 bin 250 lira artırmıştır. Bugün ayrılan, bugün alıyor. Bu da ayda 437,5 lira net zam demektir. Bunun daha iyisi bir Özal zamanında bir de Erbakan zamanında verilmişti. Enflasyon farkı unutuldu mu? Hayır. Kime göre enflasyon, hangi kardeşimize göre enflasyon? 4/C’li kardeşlerimize yüzde 49 zam aldık. Daha önce unutulan 830 bin öğretmene 150 lira ek ödeme aldık. Bunu yok sayarak konuşmak sağlıklı değil. Enflasyon unutulmadı. Çünkü milletvekiline zam yüzde 2, hizmetliye zam yüzde 24. Bunu neye göre hesaplayacaksınız. Memurlar 30 yıldan sonra kaç yıl çalışırsa çalışsın, emekli ikramiyesine ve emekli maaşına yansımazdı. Bunu da 35 yıla çıkardık. Bu 5 yıllık emekli ikramiyesi ve emekliye gelecek zam bile geçmişteki toplu görüşmelerin her bir yılında yapılanından daha önemli. Disiplin affında da yüzde 100 uzlaştık. Mesai ücretlerinde uzlaştık. 4/C’nin kadroya geçirilmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile uzlaştık, Maliye’nin şerhi devam ediyor. Tüm bunlar Başbakana ulaştırıldı. Yüzde 100 uzlaşılanlar yasaya dönüşecek. Diğerlerine ilişkin kararı Başbakan verecek” dedi.