Sayın Nabi Avcı’nın Milli Eğitim Bakanı olmasının üzerinden yaklaşık 1 ay geçti, MEB gibi problemler yumağı haline getirilmiş bir bakanlık için, bu sürenin çok olmadığını biliyoruz, ancak Milli Eğitim Bakanlığında yaşananları da görmezden gelmemiz gerekmiyor.

Birçok ilde haksız, hukuksuz şube müdürlüğü görevlendirmeleri devam ediyor, bakanlıktan tık yok. Şube müdürlüğü görevlendirmesi ile ilgili, yayınlanan genelgenin de geri çekilmesine rağmen, valiliklerin hiçbir kıstas gözetmeden yaptığı şube müdürlüğü görevlendirmelerini Milli Eğitim Bakanlığı sadece seyrediyor. Sayın Nabi Avcı’ya bu görevlendirmelerle ilgili bir dosya verdiğimizi tekrar hatırlatıyoruz. Sayın Bakan, bu konuda bir talimat vererek, şube müdürlüğü görevlendirmelerini durdurabilir, şube müdürlüğü sınavı yapılacağını duyurabilir, ancak Sayın Bakan bu konuda şu ana kadar bir yorum yapmadı. Halbuki, Türk Eğitim Sen bu konuda, görevlendirme yapan valilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağını da açıklamıştı. Görmek istiyoruz, Sayın Nabi Avcı hiç de hak etmeyenlerin, görevlendirme şube müdürlüğüne getirilmesini iptal mi edecek, yoksa bu gayri adil görevlendirmeleri görmezden mi gelecektir? Bu konuda atacağı adım, Sayın Bakan’ın bundan sonra ne kadar adil olacağını da gösterecek öneme sahiptir ve Türk Eğitim Sen için önemli bir ölçüdür.

Yönetici atamalarının Şubat ayı sonuna kadar yapılması yönetmeliğin amir hükmü gereğidir, ancak bugüne kadar birçok il duyuruya çıkmamış, duyuruya çıkan bazı iller, Bakanlıktan bilgi geldiğini söyleyerek duyurularını geri çeken iller de bulunmaktadır. MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü yaşananları seyretmekte, yaptığımız açıklama ve tepkilere bir cevap verme gereği dahi duymamaktadır. Türk Eğitim Sen bu konuda tüm valilikleri resmi yazı ile uyarmış, yönetmeliği uygulamakla görevli olanlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağını, ayrıca İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak hakkında da suç duyurunda bulunacağını açıklamıştır. Yeni yönetmeliğin çıkacak olması kabul edilebilir bir gerekçe değildir. Yenisi çıkana kadar eskisini uygulamak hukuki bir mecburiyettir. Kaldı ki, çıkacağı söylenen mülakat esasına dayalı yeni yönetmeliğin bir kaos yaratmaktan başka bir işe yaramayacağı Sayın Nabi Avcı’ya ifade edilmiş, yazılı raporda da bahsedilmiştir. Sayın Nabi Avcı’nın, yaşanan bu problemle ilgili de bir talimat vermesi gerekmektedir.

İller arası özür grubu tayinleri yapılmış, fakat 1518 aile bir araya gelememiştir. Genel Başkanımız İsmail Koncuk durumu Sayın Bakana ifade etmiş, Sayın Bakan bir değerlendirme yapacağını söylemiş, ancak şu ana kadar Sayın Nabi Avcı’dan bir açıklama gelmemiştir.

Norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmesi ile ilgili olarak da her ilde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Bir il resen atamalar yaparken başka bir il yapmayacağını açıklamaktadır. Bize göre doğru olan ise, norm kadro fazlası olan öğretmenlerin isteklerine bağlı olarak kadrosunun bulunduğu okulda birkaç yıl kalmasının sağlanmasıdır. Çünkü, bu yıl norm fazlası olan bir çok öğretmen önümüzdeki yıllarda, ders saatlerinin artacak olması sebebiyle, yeniden norm ile ilişkilendirilebilecektir. Bunu hesap edemeyen, sistem değişikliğinin hangi sonuçlar doğurabileceğini düşünemeyen bürokratlar ne işe yaramaktadır? Bu anlayışta olan, yani problem çözmek yerine problem üreten bir kısım bürokratlarla Sayın Nabi Avcı’nın başarılı olması mümkün değildir.

Yukarda ifade ettiğimiz problemleri çözmek için, çok uzun bir zamana ihtiyaç bulunmamaktadır. Sayın Nabi Avcı, bu ve kendisine raporumuzda ifade ettiğimiz birçok konuda, hızlı kararlar vererek bunları kamuoyu ile paylaşabilir. Sayın Bakan, artık acil çözüm bekleyen bu konularla ilgili ne yapacağını kamuoyuna bir an önce açıklamalıdır.

TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ