KAMU
Torba Yasa Beklentileri
Çözüm Bekleyen Gerçek Sorunlar
Çalışma hayatı içerisinde yer alan ve kamuoyu tarafından beklentilerin arttığı sorunların çözümü noktasında gözler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e çevrildi.
Neredeyse 1 yılı aşkın süredir sürekli dillendirilen, ulusal yazılı ve görsel medyada hemen hergün müjde geliyor, çıkıyor şeklinde haberler ile duyurulan, uzmanların ve bakan Çelik'in konuk oldukları televizyon programlarında adeta soru yağmuruna tutuldukları konuların çözümünde son noktaya gelindi. Adeta herkes nefesini tuttu açılacak Torba Yasa'da bizde varmıyız sorusunun cevabına odaklanmış durumda.
Bakanlık tarafından çalışmalar son sürat devam ederken beklentilerin arttığı kesimlerin sorunlarını bir kez daha Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başta olmak üzere ilgililerin dikkatlerine sunalım.
İstenirse Hepsi Çözülür
1- 4C'li Personelin Kadro Beklentisi: Sayıları yaklaşık 23 bin dolayında olduğunu ifade edilen bu statüde yer alan personel, KPSS ile atandıktan sonra kurumlarının özelleştirilmesi neticesinde gönderildikleri kurumlarda haksız uygulamalara maruz kaldıklarını ve maaş kaybı yaşadıklarını bununda çözümünün 4B ya da 4A'ya geçirilerek kadro olduğunu belirterek kadro istiyorlar.
2- İş ve Meslek Danışmanları Sorunu: Son bir yıldır gündemi oldukça meşgul eden önemli konular yer arasında yer alan bu konu ile ilgili olarak iki tane sorun bulunmaktadır. Birincisi halihazırda İŞKUR bünyesinde görev yapan ve sayıları 3 bin 800 civarında olan İş ve Meslek Danışmanının sözleşmeli olarak atanmaları ve daha sonra kadroya geçmeleri neticesinde maaşlarında yaşanan yaklaşık 400-500 lira maaş kaybı konusu. Danışmanlar bu kayıplarının telafi edilmesini bekliyorlar. İkinci ve en önemli sorun ise maliyeti 1.000 lirayı bulan İş ve Meslek Danışmanlığı sınavlarının plansız ve programsız şekilde sürekli yapılması neticesi şuan itibari ile sayıları 7 bin dolayına ulaşan sertifikalı işsiz İş ve Meslek Danışmanı ordusu oluştu. İşsiz danışmanlar 1 yıldır atanabilmek için mücadele ediyorlar. Özellikle de SYDV bünyesinde faaliyete geçirilen Sosyal Yardımlar-İstihdam konulu proje kapsamında 973 vakıfta ''Geçici İstihdam Görevlisi''uygulamasının mevcut halinin yanlışlığına dikkat çekiyorlar ve gerçek İş ve Meslek Danışmanları varken projenin bu şekli ile göstermelik olmaktan öte gidemeyeceğini iddia edip yüksek verimlilik ve katma değer için projede istihdam edilmek istiyorlar.
3- Üniversiteli İşçiler: Kendilerini ne taşeron ne 4/C li sadece kadrosu olan nitelikli vasıflı kamu çalışanları olarak tanımlayan üniversiteli işçiler ise, kamu kurum ve kuruluşlarında memur işi yapmalarına rağmen işçi statüsünde olduklarını belirterek hiçbir hak ve yetkilerinin olmamasından yakınıyorlar ve memur kadrolarına geçirilerek statü değişikliği yapılmasını talep ediyorlar.
4- 2005 Yılından Sonra Memuriyete Başlayanlara 1 Derece Verilmesi: 5289 sayılı kanunla 15/01/2005 tarihinden önce işe giren ve daha önce benzeri bir yasal düzenleme ile derece verilmesi uygulamasından faydalanmayan memurlara 1 derece verilmişti. Bunun neticesinde bu tarihten sonra işe başlayan, başlayacak olan ve bu haktan faydalanamayan binlerce kamu çalışanı için herhangi bir uygulamaya gidilmemiş ve eşitlik açısından sorun oluşmuştu. Şimdi bu sorunun giderilmesi için 2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara 1 derece verilmesi isteniyor.
5- Akademik Zam: Akademisyenlerde ücretlerinin düşüklüğünden dert yanarak maaşlarında iyileştirme talep ediyorlar.
6- Memur Disiplin Affı: Yine bir çok memurun beklediği konulardan birisi olan disiplin affı konusunda da verilen bütün disiplin cezalarının tüm sonuçları ile affedilmesi isteniyor.
Ayrıca çalışma hayatının önemli konu ve sorunlarından birisi durumunda yer alan Taşeronluk ve Taşeron İşçilik konusunda ise taşeron çalışanlar kadro beklerken;üniversite eğitimlerinin ardından KPSS için yıllarını ve zamanını vermiş bireyler ise Taşeron'a kadro olayına karşı çıkarak bunun haksızlık olduğunu dile getiriyorlar.
Bir diğer önemli konu ise sağlık reformu kapsamında çıkartılan Genel Sağlık Sigortası denilen sistem ile ilgili. Burada da işsiz bireyler, sosyal devlet anlayışına göre Genel Sağlık Sigortasının zorunlu değil isteğe bağlı olmasını istiyorlar. Borçların tamamının silinmesi veya faizinin silinip ana paranın taksitlere bölünmesi düşüncesi ile ilgili olarak ''Bu zamana dek işsiz adam parası olmadığı için zaten borcunu ödeyememiş, af diye nitelendirilen düzenleme ileborcunu yine ödeyemeyecek ki değişen bir şey olmayacak, buna daha farklı ve kalıcı çözüm bulunması gerekir'' şeklinde yorum beyan ediyorlar.
Son olarak ise Kamuoyunda EYT ( Emeklilikte Yaşa Takılanlar ) olarak bilinen bireyler ise sigorta prim günlerini doldurmalarına rağmen kendileri işe başladıktan sonra değişen düzenleme ile mağdur olduklarını dile getirerek, prim günlerini tamamlamalarına rağmen yaş mağduru olduklarını, 45-50 yaş üzeri olmalarından dolayı özel sektörde iş bulamadıklarını emekli de olamadıklarını ve ortada kaldıklarını, bu haksızlığın son bularak emeklilik haklarının kendilerine teslim edilmesini istiyorlar.