SENDİKA
TES Yönetici Atama Yönetmeliği Taslağını Değerlendirdi
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından MEB. Eğitim Kurumu Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağı yayınlanmıştır. Türk Eğitim-Sen olarak taslak ile ilgili çalışmalarımız başlatılmış olup, konu hakkında Bakanlığa yazılı görüşlerimiz bildirilecektir.
Ancak, taslak yönetmelikte ilk göze çarpan hususlar şunlardır,
-Taslak yönetmeliğin Sınava başvuru ve atama şartları başlıklı 5/b maddesinde yönetici adaylarından, atanmak üzere başvurulacak eğitim kurumuna alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilme şartı aranmaktadır. Bu düzenleme geçen yıllarda sıkıntılara sebep olmuş ve sendikamızca Danıştay nezdinde yargıya da intikal ettirilmiştir. Mağduriyetleri engellemek için yapılması gereken atanmak üzere başvurulacak eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunması şartı aranmalıdır.
-Taslak yönetmeliğin 5/ç maddesinde “Yazılı sınavın son başvuru tarihi itibariyle müdürlük sınavı için en az sekiz yıl öğretmenlik, iki yıl müdür yardımcılığı veya müdür yetkili öğretmenlik yapmış olmak; müdür yardımcılığı sınavı için de en az iki yıl öğretmenlik yapmış olma şartı aranır. Aday öğretmenlikte geçen süreler hesaba katılmaz.” denilmektedir. Burada müdürlük için aranılan başvuru ve atama şartlarında 8 yıl öğretmenlik yapma şartı bulunmaktadır. 8 yıllık şart uzun olup bu sürenin daha makul olması gerekmektedir.
Ayrıca; 1-2 Ekim 2011 tarihlerinde yapılan yönetici seçme sınavından alınan puanların, yapılacak ilk yazılı sınava kadar geçerli olacağı taslak yönetmeliğin geçici 1. Maddesinde belirtilmiş olsa da alınan sınav puanın geçerliliğinden ziyade atama şartı olarak da kabul edilen 8 yıl öğretmenlik yapma şartı sebebi ile illerde farklı uygulamaların yapılabileceği konusunda tereddütler bulunmaktadır. Bu nedenle yönetmelikte bu konuda bir istisnai düzenlemenin yapılması da gerekmektedir.
-Taslak yönetmeliğin 5/d maddesinde yazılı sınavın son başvuru tarihi itibariyle son dört yıl içinde; adlî veya idarî soruşturma sonucu yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak veya aylıktan kesme ve daha ağır bir disiplin cezası almamış olma şartı aranmaktadır. Aylıktan kesme ve daha ağır bir disiplin cezası almamış olma şartının yer almaması gerekmektedir. Zaten suistimale açık bir uygulama haline gelen bu uygulama bu şartın araması ile birlikte daha da kötü niyetli kullanıma açık hale gelecektir. Yine bu madde aranılan 4 yıl şartı da kısaltılmalıdır.
-Yönetmeliğin Yöneticilik sınavları ve değerlendirme başlıklı 8/3-b maddesinde “Eğitim kurumu müdürlüğüne yapılacak atamalar için, yazılı sınav puanının %50’si, sözlü sınav puanının %30’u ve Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puanın %20’si esas alınarak atama puanı belirlenir.” denilmektedir. Öz itibari ile Türk Eğitim-Sen olarak sözlü sınavın yapılmasına karşıyız. Görevini en iyi şekilde yapacak kariyer ve liyakate sahip kişilerin sözlü sınav sebebi ile keyfi ve siyasi uygulamalar neticesinde hak ettiği kadrolarda bulunamadığı herkesin malumudur. Denetimi zor olan ve tamamen kişiye özel uygulamalar yapılan sözlü sınavların ne denli objektiflikten uzak olduğu, yıllardır sözlü sınavların iptali için açılan bireysel ve genel davalardan anlaşılabilmektedir. Yazılı sınavlar sonucunda mesleki yeterliliğini kanıtlamış olan kişilerin yazılı sınava ek olarak sözlü sınava tabi tutulması sınava giren adaylar arasındaki eşit yarışı zedeleyecektir. Bakanlıkça yapılan yazılı sınavların büyük bir çoğunluğunda dahi hatalı sorular sebebi ile sınav iptalleri yaşanırken, sözlü sınavlarda ne gibi hukuki sorunların yaşanacağını kestirmek zor değildir.
Madde metninde sözlü sınavların yapılış biçimi net bir şekilde belirlenmemiştir. Somut verilere dayalı olarak en azından daha objektif bir sınav olması adına görüntü ve ses kaydının olması gerekmektedir.
-Taslak yönetmeliğin Sözlü sınav konuları ve puan değerleri başlıklı 11/4. Maddesinde “Her aday, sözlü sınavda komisyon üyelerinin her biri tarafından ikinci fıkradaki sınav konularının karşılarında belirtilen puan ağırlıkları esas alınarak 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Her üyenin vermiş olduğu puanlar toplamının aritmetik ortalaması alınarak sözlü sınav puanı belirlenir. Sözlü sınavda 100 tam puan üzerinden 70 puan alan adaylar başarılı sayılır.” denilmektedir. Bu madde başlı başına büyük sıkıntıların yaşanmasına sebep olacak bir maddedir. Zaten yazılı sınavdan 70 puan alarak başarılı sayılan adaylar ikinci bir baraj uygulamasına takılmakta ve sözlü sınavdan 70 puan almadıkları takdirde başarısız sayılmaktadırlar. Kısacası, yazılı sınavdan 100 alan bir kişi objektifliği olmayan bir sınavdan 70’in altında puan aldığında başarısız sayılacaktır. Eğer sözlü sınav uygulaması yönetmelikte yer alacaksa sözlü sınavda aranan barajın kaldırılması, yazılı sınav puanı ile sözlü sınav puanın aritmetik ortalamasının alınması gerekmektedir.
-Taslağın Yöneticiliğe atanma başlıklı 12/6. Maddesinde “Müdür başyardımcılığına, müdür yardımcıları arasından, kurum müdürünün inhası, il milli eğitim müdürünün teklifi ve valinin onayı ile eğitim kurumu norm sayısı kadar müdür başyardımcısı görevlendirilir.” denilmektedir. Kısacası, müdür başyardımcılığına sınav ile atama yapılmamakta, herhangi bir kriter belirlenmeksizin müdür yardımcıları arasından kurum müdürünün inhası, il milli eğitim müdürünün teklifi ve valinin onayı ile atanılabilmektedir. Kariyer ve liyakat ilkeleri gözetilmeksizin sadece idarenin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak bu işlemler hakkaniyetten uzak olacaktır.
- Taslağın Çalışma süresine bağlı yer değiştirmeler başlıklı 16. Maddesi ile birlikte 6 yıllık çalışma süresini tamamlayan yöneticilerin yer değişikliği yapacaklarından söz edilmektedir. Türk Eğitim-Sen olarak yöneticilere uygulanan rotasyon uygulamasına başından beri karşıyız. Bakanlıkça bu uygulama mutlak suretle yapılacaksa sürenin en az 8 yıl olması gerekmektedir. Taslakta rotasyona tabi yöneticilerin Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puan üstünlüğüne göre, tercihleri alınarak il içinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla değiştirileceğinden ve tercihte bulunmayan yöneticilerin yer değişikliklerinin, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla, boş eğitim kurumlarına kurayla re’sen gerçekleştirileceğinden söz edilmektedir. Artık; müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları görev yaptıkları eğitim kurumunda 6 yıllık çalışma süresini tamamladıkları takdirde tercihleri doğrultusunda boş eğitim kurumlarına atanabilecekler, tercih yapmadıkları takdirde boş eğitim kurularına kura ile atanacakladır. Ancak tercih yapılmasına rağmen atanacağı okul kalmaması sebebi ile yer değiştiremeyenler bir dahaki yer değiştirme döneminde öncelikle atanacaklardır. Bu atamalarda da herhangi bir kıstas belirlenmemiştir. Yine kurum tipleri yönetmelikte yerini almadığından tipe uygun okullara atanma şartı da söz konusu değildir. Çalışma Süresine Bağlı Yer Değiştirmeler her yıl Haziran-Temmuz ayında yapılacaktır.
-Yine Taslağın Çalışma süresine bağlı yer değiştirmeler başlıklı 16/3. Maddesinde “Müdür başyardımcıları bu madde kapsamında müdür yardımcısı olarak yer değiştirirler.” denilmektedir. Müdür başyardımcılığı bir unvandır. Bu görevi ifa eden kişilere bir alt göreve yer değişikliğinde bulunmayı zorunlu hale getirmek doğru değildir.
-Soruşturmaya Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 18. Madde de “Soruşturma sonucu görev yerlerinin değiştirilmesi teklif edilen yöneticilerin görev yeri, getirilen teklife göre il içinde veya iller arasında değiştirilebilir. Soruşturma sonucu yöneticilik görevinden alınması gerekenler ise aynı veya başka bir eğitim kurumundaki durumuna uygun öğretmen kadrosuna il içinde veya iller arasında atanır. Bu şekilde atananlar, yeni görevlerine başladıkları tarihten itibaren üç yıl süreyle yöneticilik başvurusunda bulunamaz, dört yıl geçmeden ayrıldıkları ile, sekiz yıl geçmeden aynı eğitim kurumuna hiçbir şekilde yönetici olarak atanamazlar. denilmektedir. 5442 sayılı yasanın 8/C maddesi kapsamında istisnai durumlarda yapılan bu yer değiştirmeler, artık disiplin cezasının ayrılmaz bir bütünü haline gelmiştir. Günümüzde işlenilen bir fiil sebebiyle verilebilecek en alt disiplin cezası ile tecziye edilen bir kişi bu uygulama ile sürgün edilmektedir. Valiliklerce işlenilen fiilin ağırlığına bakmaksızın artık her disiplin cezası ile birlikte verilen bu yer değişiklikleri onaylanmaktadır. İller arası ve il içinde yapılan bu yer değişikliği işlemlerinde sürenin uzatılması artık bu görevlendirmeleri suistimale daha açık hale getirecektir. Alınan disiplin cezası ile verilen yer değişiklikleri arasındaki orantısızlık kat ve kat artacaktır. Torpilli olanlara uydurma bir disiplin cezası verilerek illerarası yapabilmenin bir yolu olarak da suiistimal edilebilcek bir düzenleme olarak ta değerlendirilebilir. Bu madde uyarınca bazıları sürgün edilirken bazıları ödüllendirilebilecektir.
-Taslağın Yöneticilik görevinin sona ermesi başlıklı 20/c maddesinde “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesi kapsamında bir yıldan daha fazla süre ile aylıksız izin alanların yöneticilikleri, sona erer.” denilmektedir. 4688 sayılı yasa uyarınca sendikal faaliyetlerini yürütmek için aylıksız izne ayrılanlar fiilen eğitim-öğretim sınıfı içinde görev yapmaya devam etmelerine rağmen 1 yıldan fazla süre aylıksız izin kullandıkları gerekçesi ile yöneticilik görevlerinin sona ermesi hakkaniyetli değildir. Bu uygulama bir anlamda sendikal faaliyetleri engelleme ve sendikal çalışma yapan kişileri cezalandırma anlamına gelmektedir. Aynı maddenin 1. Fıkrası kapsamında değerlendirilenlere verilen istisnai haklardan 4688 sayılı yasanın 18. Maddesi kapsamında aylıksız izne ayrılanlara da tanınması gerekmektedir.
-Taslağın Yeniden atama başlıklı 21/1. Maddesinde “Yönetici olarak daha önce görev yapmış ve kendi istekleriyle yöneticilikten ayrılmış olanlar, görevden ayrıldıkları tarihten itibaren en az bir, en çok üç yıl içinde ayrıldıkları yöneticilik görevine yeniden atanmak üzere başvurabilirler. ”denilmektedir. Bu madde ile kendi isteği ile görevinden ayrılmış olanlara alt sınır olarak bir yıl uygulamasının yapılması anlaşılabilirken, üst sınırın belirlenmiş olması hakkaniyetli değildir. Ayrıca; Eş, sağlık, öğrenim durumu gibi özürleri nedeni ile, norm kadro fazlası olması neden ile veyahut il içi ve iller arası yer değiştirmeler nedeniyle yer değiştirenlerin bu sınırlamanın dışında tutulması gerekmektedir.
-Ayrıca; Taslak yönetmelikte yöneticilerin iller arası yer değiştirmelerine ilişkin bir düzenlemede yer almamaktadır. Bu eksikliğinde giderilmesi gerekmektedir.
Türk Eğitim-Sen olarak taslak yönetmelik hakkında çalışmalarımız devam etmekte olup, taslak yönetmelik ile görüşlerimiz daha sonra bakanlığa yazılı olarak bildirilecektir.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ