Özgürlük mücadelesinde sınıfta kalanlar, eğitim çalışanlarının gözünde bir kez daha kaybetti.

26 Şubat 2015 tarihinde ilimizdeki bir lise müdürlüğüne, konusu “Kılık Kıyafet Yönetmeliği” olan bir yazıyla kendilerinin de yaptığı bir eylemle ilgili eğitim çalışanlarını jurnalleyen malum sendika, içine düştüğü acizliğin sancısını çekiyor. Yaptıkları yanlışın altında kalan sendika yöneticileri çırpındıkça batıyor.

26 Şubat 2015 tarihli yazısında, okul idaresine eylem yapan eğitim çalışanlarını şikâyet eden sendika, şu ifadelere yer verdi: “Okulunuzdaki bazı müdür yardımcılarının kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık kıyafetine dair yönetmeliğe uymadığı görülmüştür. Kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan müdür yardımcıları hakkında şimdiye kadar hangi yasal işlemin yapıldığının tarafımıza bildirilmesini arz ederiz.”

Eğitim çalışanları şu soruların cevaplarını bekliyor:

Söz konusu bu yazı ile neyi amaçladınız?

Birilerini bir yerlere ispiyonlamak için mi yazdınız?

Bu yazıyı okuyan birisi ne anlar bu ifadelerden?

İlgili yazının neresinde nöbet eylemi ile ilgili bir durum var?

Serbest kıyafet eylemi yapanlarla alıp vermediğiniz ne?

Bu eylem kırıcılık değil midir?

Bu gafletinizi aynı konudaki kendi eylem kararınızla nasıl bağdaştırıyorsunuz?

Serbest kıyafet eylemi yaptığınızı söylüyorsunuz. Madem serbest kıyafet eylemi yapıyorsunuz, neden “Kıyafet yönetmeliğine uymayanlar tespit edilmiştir?” diyorsunuz.

Kendi üyelerinizi de mi tespit ettiniz?

Bu durumu eğitim çalışanlarına nasıl izah edeceksiniz?

Özgürlük karşıtı bu tutumunuz,kara lekelerledolu sendikacılık tarihinize bir yenisini daha eklemiştir. 26 Şubat 2015’te serbest kıyafet eylemi yapan çalışanları jurnalleyen yazınızın, ulusal basında yer alması üzerine, hatanızı kapatma telaşı ilegünler sonra, 4 Mart 2015’te nöbet eylemleri ile ilgili yazdığınız yazı ve basın açıklamaları ayıbınızı temizlemeye yeter mi?

Sendikal anlayışınız, özgürlük mücadelesinde sınıfta kalmayı adet haline getirdi. İçine düştüğünüz durumdabeyhude çırpınarak, eğitim çalışanlarının gözünde ancak daha da batıyorsunuz. Acziyetiniz sizi yeni hatalar yapmaya sürüklüyor.

Hülasa, telafisi olmayan bir hatanın izahı gereksizdir. Özür dilemek bir erdemdir. Eğitim çalışanlarından özür dilemelisiniz.

Biraz da empati: Sizin nöbet tutmama eylem kararınızı uygulayan üyelerinizle ilgili bir başka sendika aynı türden bir yazıyı, ilgili kuruma gönderse bundan ne anlarsınız?

Abdullah ÇELİK

Memur-Sen İl Temsilcisi

Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı