KAMU
Taşeron çalışanda uzlaşma sağlanıyor
Meclis gündemine gelen ve taşeron çalıştırma ile ilgili esasları düzenleyen kanun tasarısı hakkında daha önce eleştirilerimizi iletmiştik. Özellikle asıl işin bölünerek taşerona verilmesini mümkün kılacak bir düzenlemenin hayata geçmesi ve taşeron kullanımının yaygınlaşması temel endişemizdi. Ayrıca asıl işte çalışmaması gereken taşeron işçilerinin haklarının kısıtlanmasının ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade etmiştik. 28 Mayıs'ta "Taşeron depremi" manşetini atarak bu iki noktaya dikkat çekmeye çalışmıştık.
Bu iki konu işçi sendikalarının da merceği altındaydı. Son bir haftadır kanun tasarısı hakkında görüşmelerde bulunan işçi sendikaları ve hükümet temsilcileri bu sorunların önüne geçecek bir düzenleme konusunda uzlaşmaya yakınlar.
İşçileri temsilen Türk-İş, Hak-İş, DİSK'in hükümeti temsilen de Başbakan'ın talimatıyla Salih Kapusuz ve Nurettin Canikli'nin katılımıyla oluşturulan komisyon 5 maddelik düzenleme konusunda görüşmelerini tamamlamak üzere.
Sendikalar söz sahibi
Üç konfederasyonun kanun tasarısının değiştirilmesi gereken maddeleri konusunda ortak önerileri var. Uzlaşma sonrası kamuda taşeron kullanımı konusunda hangi işlerin yardımcı iş olduğunu belirleyecek komisyonda işçi temsilcileri de yer alacak. Kamuda taşerona verilebilecek yardımcı işlerin hangileri olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla listelenecekti. Bu liste oluşturulurken işçi sendikalarından da temsilcilerin yer aldığı bir komisyonun çalışmaları yürütmesi planlanıyor. Yardımcı işlerin listelenmesi konusunda bizzat bu işlerde çalışan işçilerin temsilcilerinin bulunması daha objektif değerlendirmelerin yapılmasını mümkün kılacaktır.
Muvazaanın yaptırımı...
Kanun tasarısının en sorunlu yönü, hatalı kurulan taşeron ilişkisi sonucunda taşeron işçilerine tanınan başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılması hakkının kaldırılmasıydı. Kanun tasarısı bu durumda taşeron işçilerine asıl işverenin emsal işçisinin ücret ve sosyal haklarının verilmesini öngörüyordu. Bu durum özellikle karayollarında daha önce kazanılmış hakların uygulanmasını ve ilerleyen dönemlerde bu tip kararların Mahkemelerce yeniden alınmasını zorlaştıran bir düzenlemeydi. Konfederasyonlar muvazaayı kaldıran düzenlemenin geri çekilmesi yönünde ortak görüşlerini bildirdiler.
Her üç konfederasyonun da ortak talebi, muvazaanın devam etmesi ve çalıştırılmaması gereken bir işte çalıştırılan taşeronun kadro hakkının olması yönünde. Nitekim komisyon görüşmeleri neticesinde Türk İş başkanının ifadesine göre bu sorun çözülmüş olacak ve mevcut sistem devam ederek asıl işverenin işçisi sayılma
hakkı kalacak.
Eleştiriler de var
Eleştirilen bir diğer madde asıl işverenden iş alan taşeronun bu durumu Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne bildirme zorunluluğunun kaldırılması. Bu durum, alt işverenlikle ilgili muvazaa tespitinin yapılmasını önemli ölçüde engelleyecektir.
Şu an asıl işverenden iş alan taşeron bu durumu Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne bildirdiğinde müfettişler gerekli görülerse konu ile ilgili değerlendirme yaparak bu konuda bir rapor düzenliyorlar. Raporda muvazaa tespit edilirse, işverenlerin 6 işgünü içerisinde rapora itiraz etmesi gerekiyor. İtiraz edilmez veya itiraz sonucunda karar kesinleşirse, muvazaaya konu olan işte çalışan taşeron işçilerine asıl işveren tarafından kadro verilmesi gerekiyor. Dolayısıyla işçiler açısından önemli haklar öngören bu düzenlemenin kaldırılması hem muvazat tespitini güçleştirecek, hem de zaten "hunharca" kullanılan taşeronluğun, kayıt altına alınmasını zorlaştıracaktır.
Öte yandan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay bu komisyon çalışmaları sonucunda kamuda taşeron kullanımı konusunda atılacak olumlu her adımın işçi sendikalarının gücünü artıracağını ifade etti.
Umarız kamuda taşeron kullanımı konusunda atılan bu olumlu adımlar, çalışma hayatının bütün diğer sorunlarının çözümünde de devam eder. Milliyet Cem Kılıç