KAMU
Taşeron açıklamaları kafaları iyice karıştırdı
Taşeron işçiler kadroya mı, pozisyona mı geçiriliyor?
Maliye Bakanı sayın Naci AĞBAL'ın yapmış olduğu açıklamaya göre, taşeron işçiler kadroya geçirilmiyor ve kadrolu işçi olmuyor. Bunlara “Özel sözleşmeli personel” statüsü verilecek. Sayın Bakan, geleceğe dönük olarak yeni bir sistem kurulduğundan ve bir defa da bu yeni sisteme mevcut çalışan işçilerin geçişini düzenlediklerinden bahsederek burada kişileri kamuya alacaklarından ama alacakları personelin statünün özel sözleşmeli personel statüsü olacağından bahsediyor. Dolayısıyla bunlar kadrolu işçi olmayacaklar ve bunların bulunduğu statüye kadro yerine pozisyon denilmektedir.
Memur sendikalarına piyango çıktı, işçisendikalarışoka girecek
Taşeron işçilerin kadro alması için en fazla mücadele veren kesim işçi sendikalarıydı. Ancak, açıklamalara göre taşeron işçiler özel sözleşmeli personel statüsüne geçirildiğinde işçi sendikalarına üye olamayacaklar. İşçi sendikaları Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklar. Çünkü, bu personeller işçi statüsünde olmayacaklar. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ikinci maddesinde yer alan; “Kamu görevlisi” tanımı gereğince bunlar memur sendikalarına üye olabileceklerdir. Memur sendikalarına piyango çıktı diyebiliriz.
Memurlara uygulanan toplu sözleşme hakkından yararlanacaklar
Nitekim Sayın Bakan'ın açıklamada; “Bu statüye atandıktan sonra hem anayasaya hem kanunlarımıza göre memurlar ve diğer sözleşmeli personelin tabi olduğu toplu sözleşme hükümlerine tabiler. Dolayısıyla bir defa değil tamamen 2 yılda bir memur sendikaları ile yapılan görüşmelerde yer alacaklar. Mevcut aylıklarıyla şu anda kamuya geçecekler ama 2017 Ağustos ayında memurlarımızla toplu sözleşme görüşmeleri yapacağız. O yıllara ilişkin mali ve sosyal haklarındaki artışları oradan alacaklar” ifadesini kullanıyor.
Bu ifadelerin anlamı ise bu personellerin memur sendikalarına üye olacakları ve 2018 yılı toplu sözleşmelerinin ise oldukça çekişmeli geçeceği anlamına geliyor. Çünkü, memur sendikaları bu statüde çalışan personellerin, özellikle mali haklar açısından durumlarının iyileştirilmesini isteyeceklerdir. Kimse bunların asgari ücretle çalışacağını düşünemez ve ilk toplu sözleşmede bunların ücretlerinin en az geçici personel seviyesine çıkacağını söylemek kehanet olmasa gerektir.
Kadrolu işçi olarak atanmak için kanuna gerek yoktu
Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinde kanuni düzenleme yapılacağı açıklamaları bunların kadrolu işçi olarak atanmayacağının işaretiydi. Çünkü,taşeron işçilerin kadroya alınmasının nasıl yapılacağı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükmü gereğince belirlenmeliydi. Bu yönetmeliğe eklenecek geçici bir madde ile taşeron işçiler kadroya alınabilirdi. Ancak, işin kanunla düzenlenmesi bunların işçi olarak atanmayacağını ortaya çıkardı. Nitekim Sayın Bakan'ın açıklamalarında yer alan “özel sözleşmeli personel statüsü” ile bu durum netlik kazandı.
Mali hakları ve emeklilik bakımından hangi statüde olacaklar?
Taşeron işçilerden özel sözleşmeli personel pozisyonunda istihdam edilecekler, emeklilik açısından 5510 sayılı Kanun'un 4/a kapsamında sigortalı olacaklar. 5510/4-a kapsamında olmak işçi olunacak anlamına gelmemektedir. Yani bunlar, emeklilik bakımından da bizim 4A'lı ve SSK'lı dediğimiz işçiler bakımından aynı haklara sahipler.
İlk aşamada bunların alacakları ücretler bu kişiler halihazırda kendi çalıştıkları işlerinde ne kadar ücret alıyorlarsa o ücret üzerinden kamuya geçecekler. Ancak, taşeron işçilerin tamamı, aynı ücreti almıyor ve ücretleri çalıştıkları kuruma göre değişebiliyor.
KPSS sonuçlarına göre atanma bekleyen milyonlarca aday tepkili
Yaklaşık olarak 4 milyon memur ve işçi adayı, KPSS'ye girerek, devlet kadrolarına işçi veya memur olarak atanmak istemektedir. Bunun için aylarca veya yıllarca ders çalışmakta ve bu sınava yıllarca giren adaylar bulunmaktadır.
Devlet ise bu kadar büyük bir talep nedeniyle, hem memurluğa hem de işçi kadrolarına atanmayı belirli kıstaslara bağlamıştır. Örneğin ÖSYM aracılığıyla, merkezi yerleştirme yapılmaktadır. Merkezi yerleştirmenin olmadığı durumlarda, açılan kadronun 3 veya 4 katına giren en yüksek KPSS puanına sahip adayları mülakata almaktadır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndaki memur alımı veya kamu kurumlarına işçi alımı bu şekildedir. Ancak taşerona kadro uygulamasıyla Ddevlet kendi belirlediği kuralları bir kenara bırakmaktadır.
Bir taraftan işçi veya memur kadrolarına KPSS ile atanmayı bekleyen milyonlar varken diğer taraftan hiçbir kıstasa tabi olmadan alınan taşeron personele işçi kadrosu verilmesi ciddi bir tepki oluşturmaktadır. Sayın Başbakan, bir çırpıda 720 bin taşerona özel sözleşmeli personel statüsü verirken, kadro verilmeyen ve belirli nitelikleri bulunan KPSS adaylarını düşünmelidir. KPSS'ye girip te memur veya işçi olarak atanma bekleyen adayların çok büyük tepki gösterdiğini ifade etmek isteriz.
Bunun yanında hiçbir kriter olmadan taşeron işçi olarak istihdam edilen işçilerin kadroya alınmasında taşeron işçinin kamuya getireceği mali yük (ilk toplu sözleşmede mali yükün boyutu daha iyi anlaşılacaktır) ve kalite sorunu önemli bir risk oluşturmaktadır. Şayet bunlar arasından bir seçim yapılacaksa bu seçimin hangi kıstasa göre yapılacağının tespitindeki sıkıntılar ise sevinen ve üzülen dengesini gündeme getirecektir. Usulen yapılacak bir sınav ise hiçbir soruna çözüm getirmeyecektir. Ümit ederiz ki adalet duygusu ciddi yara almaz.
Taşeron çalıştıran alt işverenler ne olacak?
Şu ana kadar üzerinde durulmayan en önemli konuların başında taşeron çalıştıran alt işverenler yer almaktadır. Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi, büyük bir sektör haline gelen taşeronların yani bu alanda iş yapan işverenlerin tamamen işini sona erdirecektir. Yaklaşık olarak 720 bin işçiyi istihdam eden işverenlerin bir anda sektörden çekilmesi anlamına gelen taşeron işçilerin özel sözleşmeli personel pozisyonuna geçirilmesi, işverenleri hükümet nezdinde harekete geçirmiştir. Bunlara kamunun vermiş olduğu taahhüt nedeniyle ciddi bir tazminatla karşı karşıya kalınabilir. Bazı kurumlar bunlarla 3 yıllık sözleşme yapmıştır. Bu süre bitmeden bunlarla yapılan sözleşmenin sona erdirilmesi ciddi tazminat sorunlarını beraberinde getirecektir. Hasılı zor bir süreç yaşanacak vesselam.