KAMU
Tarihi Başarı mı? Fiyasko mu?
Beklendiği gibi, mutabakatla sonuçlandı. Hatta verilecek yüzdelik zam, günler öncesinden iktidara yakınlığı ile bilinen bazı gazetelerde yazıldı.
Neticede alınan 2016 için 6+5 ve 2017 için 4+3 yüzdelik zam, son yılların elde edilmiş en önemli yüzdelik zammı.
Toplu sözleşmenin hizmet kolu bazında en büyük kazananı Sağlık-Sen olurken, Eğitim Bir-Sen ve diğer sendikalar da oldukça önemli kazanımlara imza attı.
İlginç olan şu: Ne kadar kazanım elde ederseniz edin, kimseyi memnun edemiyorsunuz. Sendikalar açısından üzücü bir durum. Her memur, sendikanın sadece kendisiyle ilgilenmesini, sadece kendi sorunlarına odaklanmasını ve çözmesini istiyor. Çoğunluğun sorununu çözmek, sayıları yüzleri bulan bir meslek grubunda büyük bir rahatsızlığa yol açabiliyor.
Empati yapılamıyor maalesef. Tabi bir de kriz fırsatçıları var. Hemen, iyi adam rolünde sahneye atlayıp, ‘oradan istifa edin, bize gelin’ naralarıyla sahte kahramanlığa geçiş yapıyor ve yetkili sendikanın yapamadığını, yetkisiz sendikada yapmayı vaad ediyorlar. Buna inanan da var tabi.
Bu toplu sözleşmenin en gürültü çıkaran taleplerinden birisi; sağlık çalışanları açısından sözleşmeli personelin kadro talebi, eğitimciler açısından da nöbet ücretleriydi. Kamu İşveren Heyeti, kadro talebi ve statü değişikliğinin toplu sözleşmenin (yasa gereği) gündemi olamayacağını belirterek ‘hayır’ dedi. Son ana kadar çırpınan ve talebi sürekli gündemde tutan, özellikle de vekil ebe ve hemşirelerle kamu dışı aile sağlığı merkezi çalışanları için kadro mücadelesi veren Sağlık-Sen’in mücadelesi sonuç vermedi. Eğitim Bir-Sen’in aldığı nöbet ücreti önemli bir adımken, Sağlık-Sen de, sağlık çalışanlarına çeşitli kalemlerde elde ettiği kazanımlarla hatırı sayılır bir maddi artışa imza attı.
Konuyu masaya taşıyan ve mücadele eden sendika olmasına karşın, talebin karşılanmaması halinde tepkinin sendikaya yönelmesi; eşeğini dövemeyen semerini dövermiş sözünü haklı çıkartıyor.
Hak arama ve talep etmeyi bilmeyen bir kamu görevlileri çoğunluğumuz da bu ülkenin acı gerçeklerinden. Sendikalara her türlü eylem çağrısında bulunan bu grup, eminim ki bugüne kadar hiçbir sendikanın bir tane bile eylemine katılmamıştır.
Bu arada beklentinin üzerinde gerçekleşen yüzdelik zam ve hizmet kolu kazanımlarında kapımızı çalan tekrar seçimin önemli bir katkısı ve payının olduğunu da unutmamak gerekir. Bu ifadeler, kazanımları ve sendikaları değersizleştirme çabası değil, bir tespite dikkat çekmeye yöneliktir.
GAZETEKAMU ÖZEL - Editör / Analiz