SENDİKA
'Sürgüne HAYIR'
Bugün, Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan basın açıklamasıyla, öğretmene sürgün anlamına gelen zorla rotasyon protesto edildi. Açıklamayı, sendikamız adına Genel Başkanımız Kamuran Karaca yaptı.
Açıklama metni:
Öğretmenlerin İsteği Dışında Rotasyona Tabi Tutulması Kabul Edilemez!
Eğitim sisteminde bugüne kadar sorunları çözmek iddiası ile çok sayıda düzenleme yapılmış; ancak yaşanan sorunlara çözüm bulmak bir yana, mevcut sorunlara yenileri eklenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar hayata geçirdiği eğitim politikalarındaki başarısızlığını sorgulamak yerine ülkenin dört bir yanında fedakârca çalışan öğretmenleri hedef alan adımlar atmayı ve sadece öğretmenlerin değil, bütün eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını zorlaştıran adımlar atmayı sürdürmektedir.
MEB, eğitime yönelik politika ve uygulamalardaki başarısızlığını sorgulamak yerine, öğretmene rotasyon girişimleri ile bir kez daha öğretmenleri hedef almıştır. MEB`de şube müdürlüklerinden başlayarak okul müdürleri ve müdür yardımcılarına kadar bütün eğitim yöneticilerine performansa dayalı çalışmaya bağlı olarak rotasyona uygulaması başlamıştır.
Eğitim yöneticilerinin ardından rotasyon sırasının öğretmenlere geldiği yönündeki tartışmalar birkaç yıldır sürmektedir. Öğretmenler açısından tarihin en büyük sürgünü anlamına gelen on binlerce öğretmeni yakından ilgilendiren, "öğretmenlere rotasyon" uygulaması için ilk adım atılmış, okullarda yeni ve kitlesel bir tasfiye için düğmeye basılmıştır.
Torba yasada yapılan değişikliğin ardından yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağı`nda öğretmene rotasyonun nasıl hayata geçirilmek istendiğinin ipuçları verilmiştir. Taslağın 35. maddesine göre, aynı işyerinde 8 yıl görev yapan öğretmenlerin isteğe bağlı ya da istekleri dışında il içinde başka okullarda görevlendirilmesi planlanmaktadır. Taslağın 42. maddesinde ise "İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir" denilmekte, böylece il dışı rotasyonun da önü açılmaktadır.
Yönetmelik taslağı rotasyon dışında başka sorunlar da getirmiştir. Eşleri farklı işkollarında ya da özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin eş durumu atamaları zorlaştırılmış, eş durumu atamalarında "eşlerin ihtiyaç olan yerde birleştirilmesi" kurala bağlanmıştır. Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarında sınav şartının kaldırılması, öğrenim özrü özür grubundan çıkarılırken, lisansüstü eğitim yapanlara ek puan verilmesi gibi çelişkili uygulamalar, MEB`in attığı her adımda öğretmenleri hedef tahtasına koyduğunun kanıtıdır.
Yönetmelik taslağında belirtilen diğer sorunlarla birlikte öğretmenlerin tercihlerine göre atama yapılmaması durumunda isteği dışında rotasyona zorlanmasının sürgün anlamına geleceği açıktır. Öğretmenlere rotasyonun uygulanması durumunda tarihte görülecek en büyük yer değiştirme ve tasfiye hareketi yaşanacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmene rotasyon uygulamasını hayata geçirmeden önce şu sorulara yanıt vermelidir:
- Rotasyon uygulaması kapsamında kaç eğitim emekçisi yer değiştirecektir? Yer değiştirmelerde öğretmenlerin aile ve yerleşim koşulları dikkate alınacak mıdır?
- MEB rotasyon uygulamasının ekonomik, sosyal, psikolojik, insani boyutlarını hesap etmiş midir?
- Rotasyon uygulamasının benzeri gelişmiş ya da gelişmekte olan herhangi bir ülkede uygulanmakta mıdır? Uygulanıyorsa nasıl uygulanmaktadır? Bakanlık bu konuda nasıl bir hazırlık yaptığını açıklamalıdır.
- Rotasyon uygulamasının öğretmenlere ve ülke ekonomisine ne kadar yük getireceği MEB tarafından hesap edilmiş midir?
- Ailelerin eğitim gören çocuklarının ve başka alanlarda, özel sektörde çalışan eşlerinin durumu ve yaşayacakları mağduriyet hesaba katılmış mıdır?
- Eşlerden biri öğretmen diğeri hemşire, öğretmen, doktor, hakim, asker olanların tamamının tayinleri adil bir şekilde eşlerinin yanına yapabilecek midir?
- Uygulama gerçekleştikten sonra yer değiştiren öğretmenlerin, Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde yeni bakanın farklı bir uygulaması sonucunda tekrar mağdur edilmeyeceğinin garantisi var mıdır?
Eğitim Sen, öğretmenlerin istekleri dışında rotasyona tabi tutulmasına ilişkin görüşlerini daha önce kamuoyu ile paylaşmıştır. MEB, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasını yeni bir tasfiye mantığı ile ele almaktadır. Bugüne kadar her konuda olduğu gibi, bu konuda da üzerinde yeterince çalışmadan, yandaş sendika dışındaki sendikalara görüşlerini sorma zahmetine bile girmeden hareket edilmiştir.
MEB`in zorlamasıyla on binlerce eğitim emekçisinin rotasyona tabi tutulmak istenmesi, her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasal referansların, yandaş sendikanın isteklerinin belirleyici olacağı açıktır. Bugüne kadar şube müdürleri ve okul müdürlerinin belirlenmesi sürecinde yaşananlar bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini okuttuğu öğrencisinden, oturduğu mahallesinden kopararak, zorla başka bir işyerine göndermesini haklı çıkaramaz. Böylesi bir uygulama, özellikle büyükşehirlerin sınırlarının son derece genişlediği bir dönemde açıkça "il içi sürgün" anlamına gelecek, öğretmenlerin il dışına gönderilmesi durumunda ise aile ve okul yaşantıları alt-üst olacaktır. Böylesi bir uygulamanın adı dünyanın her yerinde sürgündür ve kabul edilmesi mümkün değildir.
Eğitim Sen olarak, eğitimin bütün sorunlarında olduğu gibi, eğitim emekçilerine yönelik rotasyon dayatması konusunda da eğitim emekçilerin hak ve çıkarları doğrultusunda taraf olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
MEB, öğretmenleri il içi ya da il dışı rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler geliştirmeli, hiç kimse kendi isteği dışında çalıştığı okuldan, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden zorla koparılmamalıdır.