SENDİKA
Şube Müdürlüğü Mahkeme Kararı
Bir üyemizin 12.02.2014 günü gerçekleştirilen MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 10.02.2014 - 28.02.2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavlarının öncelikle yürütmesinin durdurulması daha sonra iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtık.
Ankara 10. İdare Mahkemesi, 6 Ağustos 2014 gün ve E.2014/1232 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteğimizin reddine karar verdi. Ankara Bölge İdare Mahkemesi`ne başvurarak yürütmenin durdurulması ret kararına itiraz ettik.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu, 11 Eylül 2014 gün ve E.2014/5897 sayılı kararıyla dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Dolayısıyla hem üyemizin 12.02.2014 günü gerçekleştirilen MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem hem de 10.02.2014 - 28.02.2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavların tamamının yürütmesi durdurulmuştur.
Anımsanacağı gibi gerek genel yönetmelik (31.8.2013 gün ve 28751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) gerekse özel yönetmelik (Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik) hakkında açılan davalarda bir dizi yürütmenin durdurulması kararı verilmişti. Milli Eğitim Bakanlığı bu kararların yapılan atamaların iptali sonucunu doğurmadığını, kararların genel düzenlemelere ilişkin olduğunu, yönetmeliğin de değiştirileceğini ifade etmişti. Bu görüşün hukuksal olarak tartışmalı olması bir yana, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin kararı, bakanlığın bu gerekçesini de ortadan kaldırmıştır. Artık yapılan atamaların tamamının iptal edilmesi gerektiğine kuşku yoktur.
Milli Eğitim Bakanlığı, gecikmeksizin, sözlü sınav sonuçlarına göre yapılan şube müdürü atamalarının tamamını iptal etmelidir. Bu konuda Bakanlık nezdindeki girişimlerimiz sürmektedir. Yargı kararının uygulanmaması söz konusu olamaz. Uygulanmaması durumunda yargısal her tür yola başvuracağımızdan hiç kimse kuşku duymamalıdır.
Anayasanın 138. maddesinin 4. (son) fıkrası "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." kuralını içermektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 4001 sayılı Yasanın 13. maddesiyle değiştirilen 28/1. maddesinde "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez....", 28. maddesinin 3. fıkrasında "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.", 21/2/2014 gün ve 6526 sayılı Yasanın 18. maddesiyle değişik 4. fıkrasında da; "Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir." denilmektedir. Bu kurallardan da kolayca anlaşılacağı üzere, idari yargı kararlarının uygulanmaması, değişik yaptırımların uygulanmasını gerektiren bir eylemdir.
Bölge İdare Mahkemesi kararını görmek için tıklayınız.
kaynak:egitimsen.org.tr