Meclis Genel Kurulu Torba Kanun'un sözleşmeli personele kadro verilmesini öngören maddesini kabul etti. (657 sayılı Kanun'a eklenen geçici 41'inci madde) Yaklaşık 25 kamu kurumundaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi kabul edilmekle birlikte yeni bir tartışma da beraberinde geldi. Daha önceki kanun maddelerinin aksine yeni düzenlemede memur kadrosuna atanan sözleşmeli personelin beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamayacaktır. Bu düzenlemenin uygulamada çok ciddi sıkıntı çıkaracağını iddia etmek için müneccim olmaya gerek yoktur.

Sözleşmeli personelin memur kadrosuna geçirilmesinin gerekçelerinden birisi memur güvencesi diğeri ise başka kurumlara nakil sıkıntısıydı. Yapılan düzenleme ile beş yıl gibi uzun bir süre memur kadrosunun çakılı hale getirilmesi anlaşılır bir durum değildir. Bu düzenleme ile maalesef ikinci sınıf bir memur kadrosu oluşturulmuştur.

Özellikle eş ve sağlık durumu ile sınavla yapılacak naklen memur atamaları yeni bir sıkıntı kaynağı oluşturacaktır. Her şeyden önce bir personelin başka kuruma geçmesi için kurumunun muvafakatı şart olup, muvafakat verilmeden nakli zaten söz konusu olamaz. Hal böyle iken personeli cendereye sokan ve uygulanabilirliği son derece zor olan böyle bir düzenlemenin çok fazla zaman geçmeden yeniden ele alınacağını düşünüyoruz. Herhangi bir kurumun kariyer memurluklarından birinin sınavını kazanan bir personeli nasıl ve hangi hakla nakilden mahrum bırakabilirsiniz. Ayrıca, başka bir kurumda üst düzey bir kadroya atanma imkanı çıkan personeli hangi hakla engelleyebilirsiniz?

Ayrıca, daha önceki benzer düzenlemelerin hiçbirisinde böyle bir düzenlemeye yer verilmezken yeni düzenlemede böyle bir kayıt koyarak yapılan hayırlı bir işin daha başından gölgede bırakılması anlaşılır bir durum değildir.

Şimdiden bu maddenin nasıl işlevsiz olacağını söyleyelim

Kanun maddesinde geçen 'Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamaz' hükmü gereğince sözleşmeli olup da memur kadrosuna atananların öncelikle kanun gereği atandığı kurum içi unvanı değiştirilerek bu kapsamdan çıkarılrak bundan sonra başka kurumlara naklinin yapılabileceğini düşünüyoruz. Ancak, aynı unvanda bulunanlar için naklen geçişin olamayacağını düşünüyoruz. Bunu yapmak o kadar da zor olmasa gerektir.

Bu yorumu zorlama olarak görenler olabilir. Ancak, 657 sayılı Kanun'da aday memurun naklen başka kurumlara geçemeyeceğine ilişkin açık hüküm olmasına rağmen Devlet Personel Başkanlığı vermiş olduğu görüşle sınavla yapılan geçişlerde bu hükmün geçerli olmayacağını belirtmiştir.

KİT personelinin yıllardır gündemden düşmeyen izin sorunu çözülüyor mu?

Uzun yıllardır KİT personelinin gündemden düşmeyen izin sorunu nihayet sona geldi derken heveslerimiz kursağımızda kaldı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 'Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin maddelerinde (şu an Genel Kurul'da görüşülüyor) KİT personelinin yıllardır gündemden düşmeyen izin sorununa ilişkin bir hükme yer verilmiştir. Ancak, konu yine eksik bırakılmıştır. Konuyu izah edelim.

KİT personelinin izinlerdeki sorunu neydi?

Malum olduğu üzere, KİT'lerde çalışan sözleşmeli personelin bir sözleşme döneminde kullanılmayan yıllık izinleri müteakip sözleşme döneminde kullanılamıyor. Ayrıca, diğer izinlerdeki birçok husus memurlardan daha kötü durumdaydı.

399 sayılı KHK'nın Yıllık İzin başlıklı 21'inci maddesinde; 'Yıllık izinler, teşebbüs veya bağlı ortaklığın uygun bulacağı zamanlarda toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Bir sözleşme döneminde kullanılmayan izinlerin müteakip sözleşme döneminde kullanılması mümkün değildir' hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Hastalık ve Doğum İzni başlıklı 23'üncü maddesinde; 'Sözleşmeli personelin hastalık izinleri ile ücretli veya ücretsiz doğum izinleri hakkında kadroları ekli 1 sayılı cetvelde gösterilen personelin tabi olduğu hükümler uygulanır' hükmüne yer verilmişti.

Yapılan değişiklikle sorun kısmen çözülüyor ama…

Torba Kanun'un 66'ncı maddesiyle 399 sayılı KHK'nin 22'nci maddesi yürürlükten kaldırılıyor ve 67'nci maddesi ile de 23'üncü madde yeniden düzenleniyor. Özellikle mazeret izinlerinde yaşanan sorunlar bu düzenlemeyle çözüme kavuşuyor. Buna göre; '399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 23'üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Diğer İzinler

MADDE 23- Sözleşmeli personelin mazeret, refakat, hastalık izinleri ile ücretli veya ücretsiz izinleri hakkında kadroları ekli 1 sayılı cetvelde gösterilen personelin tabi olduğu hükümler uygulanır.'

Yapılan bu düzenleme maalesef KİT personelinin izin sorununu kısmen çözüyor ve daha önce gündemden düşmeyen kullanılmayan yıllık izinlerin sonraki yıla devredilemeyeceği hükmünü aynen muhafaza ediyor.

Sonuç olarak yapılan düzenleme ile izinlerle ilgili birçok yeni düzenlemenin yapılmasını doğru bulduğumuzu ifade etmek isteriz. Ancak, yıllık izinler dışındaki izinlerin kullanılması ve diğer hususlar aynen memurların izinleri ile paralel hale getirilirken sözleşmeli personelin yıllık izin kullanımında yaşanan sorunlar aynen bırakılarak yapılan güzel bir iş ancak bu kadar gölgede bırakılabilirdi. Yani sözleşmeli personelin bir sözleşme döneminde herhangi bir şekilde kullanılmayan izinlerinin müteakip sözleşme döneminde kullanılmasını engelleyen hüküm aynen muhafaza edilerek yapılan düzenleme gölgede bırakılmıştır. Sendikalar bu konuyu sürekli gündeme taşımışlar ancak, sonunu getirememişlerdir. Bize göre memur sendikaları memurlarla ilgili kanun görüşmelerinde yeterince takip yapamıyorlar ya da yapmıyorlar. Aksi halde belirtmiş olduğumuz sorun bu halde bırakılarak yapılan güzel düzenlemeleri gölgede bırakılmazdı. (Yeni Şafak / Ahmet Ünlü)