SENDİKA
Seçim varsa atamalar için umut da var!
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yakın zamanda yapılacak yerel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 yılında gerçekleştirilecek genel seçimlere dikkat çekerken, “Dolayısıyla atama bekleyen öğretmenler Şubat atamasından umudunu kesmemelidir. Atama bekleyen öğretmenler, yerel seçimler öncesinde atama yapılması konusunda Hükümete baskı yapmalıdır” dedi.
Türk Eğitim-Sen olarak, “Şubat ataması bizim için hayat memat meselesidir” diyen Koncuk, yaptığı açıklamada, Şubat ayı atamaları konusunda iktidar partisinin mensuplarının da farklı açıklamaları olduğunu da söyledi.
Gelen bu açıklamaların, öğretmenlerin Şubat ayında atama yapılacağına dair inancını artırdığını anlatan Koncuk, “Şubat ataması ha oldu, ha olacak’ derken, öğretmenlerin hayallerini yıkan açıklama Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan geldi. Avcı, ‘Şubat’ta atama yok. Kaldı ki bütçe kanunu da zaten o tarihe kadar çıkmamış olacak. Bütçe kanunundan bize kadro tahsis edilmemiş olacak. Kısaca bu prosedürün yetişmesi de mümkün değil’ diye konuştu.
“Umutlarını ellerinden almak devleti vicdanlı yönetmek midir?”
Başbakan da ‘Şubatta öğretmen ataması yok’ dedi. Hatta Başbakan daha da ileriye gitti ve bir gazeteciye, gelecek yıl ihtiyaç duyulan öğretmen sayısının sadece 15 bin olduğunu söyledi. Güler misiniz, ağlar mısınız?. Atama bekleyen öğretmenler umuda kapılmışken, onların bu umutlarını ellerinden almak devleti vicdanlı yönetmek midir? Peki Başbakanın gelecek yıl ihtiyaç duyulan öğretmen sayısının 15 bin olduğunu söylemesine ne demeli? Başbakana bu saçma sapan bilgiyi kim ya kimler vermiştir; Başbakan’ı kim yanlış yönlendirip, komik duruma düşürmüştür? Gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan, ne idiğü belirsiz bu bilginin referans noktası Milli Eğitim Bakanlığı mıdır? Tabi şu da düşünülmesi gereken bir başka noktadır: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenler, gelecek yıl ihtiyaç duyulan öğretmen sayısının 15 bin olduğunu söyleyecek kadar bu ülkeye yabancılaşmış mıdır? İktidarı elinde bulunduranlar, ülkemizdeki eğitim sisteminin Norveç, İngiltere, Findandiya’daki gibi olduğunu mu zannetmektedir? Polyannacılık oynamak, öğretmen açığı ya da atama bekleyen öğretmenlerin sorununu ne zamandan beri çözmektedir? Madem gelecek yıl ihtiyaç duyulan öğretmen sayısı sadece 15 bin, o halde MEB neden bu kadar çok sayıda ücretli öğretmen çalıştırmaktadır? Neden ücretli öğretmenlik neredeyse asal atama haline gelmiştir?” ifadelerini kullandı.
SEÇİM VARSA UMUT DA VAR
Devletin, gençlerine iş ve aş bulmak zorunda olduğunu vurgulayan İsmail Koncuk, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Öğretmen atamalarına gelince bütçe dengelerinin alt üst olacağından endişelenenler, atanamadıkları için intihar eden öğretmenlere gözyaşı dökmeyenler; başka ülkelerin sıkıntıları için gözyaşı dökmektedir. Oysa kendi memleketinde yanan yangının farkına varamayanların, kendi çocuklarına ağlamayanların; başka ülkelerin zulme uğrayan halklarına da hiçbir faydası olamaz.
Öte yandan önümüzde yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı ve 2015 yılında da genel seçimler vardır. Dolayısıyla atama bekleyen öğretmenler Şubat atamasından umudunu kesmemelidir. Atama bekleyen öğretmenler, yerel seçimler öncesinde atama yapılması konusunda Hükümete baskı yapmalıdır.
Türk Eğitim-Sen olarak, Şubat ataması bizim için hayat memat meselesidir. Öğretmenlerimizin daha fazla ağlamamasını, daha fazla öğretmenin intiharı son çare olarak görmemesini, kısacası ülkemizin pırıl pırıl gençlerinin yüzlerinin solmamasını istiyoruz. Bu noktada; atama bekleyen öğretmenlerimiz Ekim, Kasım ve Aralık aylarında illerinde basın açıklamaları yapmalı, atama yapılması için hükümetin harekete geçmesini sağlamalıdır.
Türk Eğitim-Sen de, şayet Şubat ayında atama yapılacağı açıklanmazsa, Ocak ayında Ankara’da atama bekleyen öğretmenler ile birlikte büyük bir eylem yapacaktır. Bakanlığı mesken tutacağız, görmeyen gözlerin açılmasını sağlayacak, duymayan kulakların pasını sileceğiz. Şubat atamasından asla vazgeçmeyeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” (ANKA)