SENDİKA
'Rotasyona Karşı Bütün Gücümüzle Mücadele Edeceğiz'
12 yıllık AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde köklü değişiklikler gündeme gelmiş, söz konusu değişiklikler eğitimin niteliğini yükseltmek bir yana, daha da kötü hale getirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim politikalarındaki başarısızlığını sorgulamak yerine eğitimcileri tasfiye adımları atmaktadır. MEB`de şube müdürlüklerinden başlayarak okul müdürlerine kadar neredeyse bütün eğitim yöneticileri performansa dayalı çalışmaya bağlı olarak rotasyona tabi tutulmaya başlanmıştır. Okul Müdürleri ile başlayan rotasyon süreci, müdür yardımcıları ile devam etmiştir.
Eğitim yöneticilerinin ardından rotasyon sırasının öğretmenlere geldiği yönündeki tartışmalar birkaç yıldır sürdürülmektedir. MEB teşkilat kanununda yapılan değişikliklerle bakanlığın teşkilat yapısı baştan aşağı değiştirilmiştir. MEB teşkilat kanununda yapılan değişikliklerle bakanlığın teşkilat yapısı eğitimde yaşanan yoğun piyasalaştırma uygulamaları ve "rekabetçi" mantık üzerinden yenilenmiş, yapılan değişikliklerle eğitim yönetimi başta olmak üzere, pek çok alanda büyük alt-üst oluşlar ve mağduriyetler yaşanmıştır.
MEB eğitim emekçileri açısından tarihin en büyük sürgünü anlamına gelen ve 400 bini aşkın öğretmeni yakından ilgilendiren, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasını uygulamak için ilk adımı atmış, okullarda yeni ve kitlesel bir tasfiye için düğmeye basmıştır.
Torba yasada yapılan yasal değişikliğin hemen ardından, Mevcut Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağında öğretmene rotasyonun nasıl hayata geçirileceği açıkça yer almıştır. Taslağa göre aynı işyerinde 8 yıl görev yapan öğretmenlerin isteğe bağlı ya da istekleri dışında il içinde başka okullarda görevlendirileceği konusu netlik kazanmıştır. Yönetmeliğin 2014-2015 eğitim öğretim yılı içinde yayınlanması durumunda, Haziran 2015`ten itibaren yüz binlerce öğretmen yıllardır çalıştığı işyerinden, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden koparılacaktır.
MEB tarafından yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağının ilgili maddesi tam olarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir;
"MADDE 35- (1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam sekiz yıl görev yapabilir. Aynı eğitim kurumunda toplam sekiz yıl görev yapan öğretmenlerin atamaları, yapılacak duyuru üzerine bu sürenin dolduğu tarihin içinde bulunduğu ders yılının sona erdiği tarihten itibaren en fazla iki ay içinde aynı ilde alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları ise aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına resen yapılır.
(2) Aynı eğitim kurumunda toplam sekiz yıllık görev süresini ders yılının dışında tamamlayan öğretmenlerin atamaları, sekiz yıllık görev süresini doldurdukları tarihi takip eden ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır.
(3) Kadrolarının bulunduğu il içindeki eğitim kurumlarında alanlarında norm kadro açığı bulunmayan öğretmenlerin yer değiştirme işlemleri, aynı kapsamdaki bir sonraki atama dönemine kadar ertelenir.
(4) Sekiz yıllık görev süresinin hesabına; aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere, yıllık izin, hastalık izni, aylıksız izin, vekalet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dahil edilir.
(5) Adı değişen, dönüşen veya birleştirilen eğitim kurumlarında geçen sürelerin tamamı sekiz yıllık görev süresinin hesabında dikkate alınır.
(6) Birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan eğitim kurumlarında görev yapanlar hariç olmak üzere, alanı sınıf öğretmeni olan öğretmenlerden ara sınıflarda görev yapmakta iken aynı eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamaları, aynı öğrencilerle devam etmeleri şartıyla 4‘üncü sınıfı okuttukları ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır.
(7) Bu maddeye göre yapılacak atamalarda, öğretmenlere en fazla 25 eğitim kurumu tercih etme hakkı verilir.
(8) Duyuruda; alanlar itibarıyla boş öğretmen kadroları, bu madde kapsamında ataması yapılacaklardan boşalacak muhtemel öğretmen kadroları, başvurunun yapılma şekli, başvuru yeri ve süresi ile diğer hususlara yer verilir."
Eğitim emekçilerinin isteği dışındaki rotasyon uygulamalarının sürgün anlamına geleceği açıktır. Öğretmenlere rotasyonun uygulanması durumunda Türkiye, Kavimler Göçü`nden sonra tarihte görülecek en büyük yer değiştirme hareketine sahne olacaktır. Eşleri farklı işkollarında ya da özel sektörde çalışan on binlerce eğitim emekçisi bulunmaktadır. Özür durumu atamalarını yılda bire indiren Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin en büyük sorunu olarak eğitim emekçilerini görmesi kabul edilemez bir durumdur.
Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu rotasyon uygulamasını hayata geçirmeden önce şu sorulara yanıt vermelidir;
- MEB rotasyon uygulamasının ekonomik, sosyal, psikolojik, insani boyutlarını hesap edilmiş midir?
- Uygulamasının benzeri gelişmiş ya da gelişmekte olan herhangi bir ülkede uygulanmakta mıdır? Uygulanıyorsa nasıl uygulanmaktadır? Bakanlık bu konuda nasıl bir hazırlık yapmıştır?
¨Rotasyon uygulama kapsamında kaç eğitim emekçisi yer değiştirecektir? Yer değiştirmelerde öğretmenlerin aile ve yerleşim koşulları dikkate alınacak mıdır?
- Rotasyon uygulamasının öğretmenlere ve ülke ekonomisine ne kadar yük geleceği MEB tarafından hesap edilmiş midir?
- Ailelerin eğitim gören çocuklarının ve başka alanlarda çalışan eşlerinin durumu ve yaşayacakları mağduriyet düşünülmüş müdür?
- Eşlerden biri öğretmen diğeri hemşire, öğretmen, doktor, hakim, asker olanların tamamının tayinleri adil bir şekilde eşlerinin yanına yapabilecek midir?
- Yıllarca şehir merkezlerinde çalışanların hakları ile köylerde ve ilçelerde çalışıp, il merkezine gelen öğretmenlerin bu uygulamayla hakları ne derece korunacaktır?
- Uygulama gerçekleştikten sonra yer değiştiren eğitim emekçileri, Milli Eğitim Bakanı bir kez daha değiştiğinde yeni bakanın farklı bir uygulaması sonucunda tekrar mağdur edilecekler midir?
Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten mağduriyet yaratmak istemiyorsa önce bu soruların yanıtlarını vermelidir.
Eğitim Sen`in öğretmenlerin rotasyona tabi tutulmasına ilişkin görüşleri son derece açık ve nettir. Milli Eğitim Bakanlığı, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak ve pek çok yönden yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmaz olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasının yeni bir tasfiye mantığı ile ele almakta, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, bu konuda da üzerinde yeterince çalışmadan, yandaş sendika dışındaki sendikalara görüşlerini bile sorma zahmetine girmeden hareket etmektedir.
MEB`in zorlamasıyla on binlerce eğitim emekçisinin rotasyona tabi tutulmak istenmesi, her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasal referansların, yandaş sendikanın isteklerinin belirleyici olması ihtimalini küçümsenmeyecek derecede arttırmaktadır. Bugüne kadar yaşanan örnekler bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini okuttuğu öğrencisinden, oturduğu mahallesinden kopararak, zorla başka bir işyerine göndermesini haklı çıkaramaz. Böylesi bir uygulama, özellikle büyükşehirlerin sınırlarının son derece genişlediği bir dönemde açıkça "il içi sürgün" anlamına gelecek, on binlerce öğretmenin aile ve okul yaşantısını alt-üst edecektir. Uygulama ile bir öğretmen tıpkı TEOG sınavında olduğu gibi, mevcut okulunda 150-200 km uzakta görevlendirilebilecektir. Bu uygulamanın adı dünyanın her yerinde sürgündür ve kabul edilemez.
Milli Eğitim Bakanlığı, açıkça "il için sürgün" anlamına gelen ve pek çok yönden istismar edilebilecek "öğretmene rotasyon" uygulamasını asla gündeme getirmemelidir. MEB, öğretmenleri rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler geliştirmeli, hiç kimse kendi isteği dışında çalıştığı okuldan, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden zorla koparılmamalıdır.
Eğitim Sen, eğitimin bütün sorunlarında olduğu gibi, eğitim emekçilerine yönelik rotasyon dayatması konusunda da eğitim emekçilerin hak ve çıkarları doğrultusunda taraftır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde yeni sorunlar yaratacak, okullardaki çalışma barışını tamamen bozmaya ve okullarda yeni bir kaos yaratmaya yönelik böylesi bir uygulamayı hayata geçirmeyi aklından bile geçirmemelidir.