KAMU
Özel kölelik
Özel İstihdam Büroları yani Özel Kölelik Büroları ile kiralık işçi modelini Türkiye’ye getirmek isteyen hükümet, kolları sıvadı. Bu yolla yatırım sorununu işçinin emeğini daha da ucuzlatarak çözmeye çalışacak Hükümete, Türk-İş, Hak-İş ve DİSK kati surette karşı çıkıyor. Sendikaların karşı çıkmasına rağmen hükümet kiralık işçi modelini getirerek, emeği yani alın terini de özel sektörün kontrolüne terk ederek bir anlamda özelleştirmiş olacak. Sömürünün son noktası olan kiralık işçi modeli ile artık iş arayan işsiz de, işçi arayan işveren de ‘Özel İstihdam Bürolarına’ diğer adıyla ‘Özel Kölelik Büroları’na başvuracak.
Yabancı Sermaye Öyle İstiyor Diye…
Taşeronluğu bile aratır hale getirecek olan ve yakın bir gelecekte iş barışını ortadan kaldırarak çalışma hayatını zehir edecek olan bu model tamamen yabancı sermaye istediği için getirilmek isteniyor. Hükümette bu yolla işçilik maliyetlerini daha da ucuzlatarak yabancı sermaye için Türkiye’yi cazibeli hale getirecek. Elde satılacak pek bir şey kalmayınca yabancı sermayenin yatırım için Türkiye’ye ancak bu yolla gelebileceği düşünülüyor. Sendikalar amelelik pazarlarından bile onursuz olan bu çalışma biçimine kesinlikle karşı çıkıyor. Ancak hükümet, buna rağmen kiralık işçi modelini ne yapıp edip İş Kanunu’na katmak istiyor. Yerel seçimler öncesinde kamuoyu tepkisinden dolayı bunu yapması pek mümkün görünmüyor. Hükümetin buradaki ısrarı, seçimlerden istediği sonucu alması durumunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan kiralık işçi modelinin hayata geçireceğini gösteriyor.
Haklar Tamamen Rafa Kaldırılacak
BU çalışma şeklinde işveren maliyetlerden kurtulmak için işyerinde kadrolu işçi bulundurmayarak sürekli kiralama yoluna gidecek. İşsizler ordusu ise Özel Kölelik Büroları’nın kiralık işçileri olarak iş bulunduğunda çalışacak iş olmadığında evinde veya kahve köşelerinde hiçbir ücret almadan bürolardan gelecek haberi bekleyecek. Bu modelde kiralanan (işçi) değil kiralayan ‘Özel Kölelik Büroları’ kazanacak. Sermayenin de işçilik maliyetleri aşağıya çekilecek. İş Kanunu’nda işçiyi koruyan ve zaten sınırlı olan çok önemli maddeler işlevsiz hale gelecek. Sendikal haklar tamamen rafa kaldırılacak. Bu uygulamanın hayata geçmesiyle 12 milyon işçinin neredeyse tamamı asgari ücrete yani kölelik ücretine mahkûm bırakılacak.
Hükümetin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve son günlerde sendikalara dayattığı ‘özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi’ yani kiralık işçi düzenlemesi hayata geçirilirse çalışma hayatında kölelik sistemi tam manasıyla kurulmuş olacak. Sendikaları ve çalışanları şimdiden kara kara düşündürmeye başlayan bu çalışma modeli ile emek daha da değersizleştirilerek işçiler köleler gibi alınıp satılabilecek. Mevcut durumda çağdaş kölelik olarak tabir edilen taşeronluğu bile aratır hale getirecek olan bu modelle, zaten çok sınırlı olan sendikal örgütlenme tamamen tarihe karışacak. İş Kanunu’nda işçinin elinde kalan haklar da elinden alınacak. 12 milyon işçinin neredeyse tamamı asgari ücrete yani kölelik ücretine mahkûm bırakılacak.
İstihdamı artıracağı ve kayıt dışılığını önleyeceği propagandası ile sendikalara ve çalışanlara kabullendirilmeye uğraşılan kiralık işçi modelinde diğer bir tehlike ise emek yani alın teri bir anlamda özelleştirilerek, yabancı sermayenin kontrolüne terk edilecek. Emek nasıl özelleştirilebilir diye sorulabilir. Şöyle ki, kiralık işçi modelinde işçi ile işverenin arasına Özel İstihdam Büroları girecek. İş arayan bireyin artık bir hükmü kalmayacak. Kişinin nerede çalışacağına ve nasıl çalıştırılacağına Özel İstihdam Büroları karar verecek.
Emek Sektörü Yabancıların Kontrolünde Olacak
Diğer yandan ‘Özel İstihdam Bürosu’ sektörü de diğer sektörlerde olduğu gibi yabancıların kontrolünde olacak. Şimdiden bu sektörün küresel şirketleri Türkiye’de şubelerini açmış durumdalar. Manpower, Adeco, Pricewaterhousecoopers, Randstad gibi uluslar arası bürolar Türkiye’de şubelerini açarak dört gözle geçici iş ilişkisi kanununun çıkartılarak kiralık işçi modelinin uygulanmasını bekliyorlar. Bu konuda lobi faaliyetlerini bile dört koldan sürdürüyorlar. Bir taraftan hükümet nezdinde görüşmeleri sürdürürken bir taraftan da iletişim kanallarını kullanarak geçici iş ilişkisi kanunun çıkması durumunda Türkiye’de istihdamın artacağı propagandasını yapıyorlar.
Sistem nasıl çalışacak?
Bilindiği üzere İş Kanunu’nda 2003 yılında yapılan değişiklikle Özel İstihdam Büroları’nın kurulmasının önü açılmıştı. Bu büroların görevleri İşkur’un yaptığı gibi iş bulmada aracılıktan öteye geçmiyor. Eğer bu bürolara geçici iş ilişkileri kurma hakkı da verilirse işçileri kiralamaya başlayacaklar. Bu ne demek? İş arayan birey her hangi bir işyerine değil bu bürolara başvuracak. İşverenlerde aradıkları işçileri bu bürolardan talep edecekler. Burada İşkur’un ve mevcut Özel İstihdam Bürolarının yaptığı gibi aracılıkla, kiralık işçinin kesinlikle karıştırılmaması gerekiyor. Aracılıkta iş bulunduğunda aracı olan ortadan çekilirken, kiralık işçide durum böyle değil. Yani İşkur veya aynı görevi gören Özel İstihdam Büroları aracılığıyla iş bulan birey, İşkur’un ve Özel İstihdam Bürosu’nun işçisi değil asıl işverenin işçisi olarak çalışıyor ve kanuni haklarını da ona göre kullanıyor. Kiralık işçi düzenin de ise Özel İstihdam Büroları bu işçileri kiralayacak. İşçi çalıştığı işyerinin işçisi olmayacak. Yapacağı işin süresine göre o işyerinde çalışacak. Ücretini de kendisini o işyerine kiralayan özel istihdam bürosundan alacak. Burada işçinin alacağı ücret, asıl işverenin verdiği ücret üzerinden değil Özel İstihdam Bürosu’nun belirlediği rakam üzerinden ödenecek. Yani çalışan işçi, kazanan özel istihdam bürosu olacak. Böylece işçinin emeği üzerinden bu bürolara büyük bir rant kapısı açılmış olacak.
Köle Ticaretinin Sahipleri Kanunun Biran Önce Çıkmasını İstiyor
43 ülkede özel istihdam bürosu bulunan ve Türkiye’de de 2006 yılında büro açan küresel Hollandalı şirket Randstad adına geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, geçici iş ilişkisi kanunun Türkiye’nin istihdam pazarı için taşıdığı öneme vurgu yapılarak, yatırım ve istihdamda Türkiye’nin kurtuluşunun burada olduğuna dikkat çekildi. Şimdiden Türkiye’de özel istihdam bürosu sektöründe önemli bir paya sahip olduğu vurgulanan açıklamada, “Bizim için önemli olan önce bir şehre girmek orada maksimum başarıyı yakalamak. Zaten sonrası geliyor” denilerek sektördeki hedeflerini de ortaya koydular. Bilindiği üzere coğrafi keşiflerin ardından ortaya çıkan köle ticaretinin merkezi ve başlangıç noktası da Hollanda idi. Çağdaş kölelik modeli olarak görülen kiralık işçi modelinin de yine Hollandalı bir şirket tarafından öve öve bitirilememesi bu düzenlemenin kimlere hizmet edeceğini de gözler önüne seriyor.
Yabancı Sermaye İçin Tek Çareyi İşçiyi Köleleştirmekte Görüyorlar
İş Kanunu’ndaki düzenlemelere rağmen emeğe yönelik suiistimaller yaygın bir şekilde yaşanırken bu modelle birlikte suiistimaller tamamen meşrulaştırılacak. Peki, hükümet, çalışanların tamamen aleyhine olan ve çalışma barışını tamamen ortadan kaldırarak çağdaş kölelik düzenini kuracak olan bu modeli neden ısrarla getirmek istiyor? Çünkü her şeyini yabancılara kaptıran hükümet burada da yatırımların sürekliliği için tek çare olarak bunu görüyor. İşçilik maliyetleri ne kadar ucuz olursa, yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi o kadar kolay olur düşüncesi ile bu düzenlemeyi hayata geçirmek istiyor. Yerel seçimler öncesinde kamuoyu tepkisinden dolayı hükümetin bunu yapması pek mümkün görünmüyor. Fakat hükümetin buradaki ısrarı, AKP’nin seçimlerden istediği sonucu alması durumunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmadan kiralık işçi modelinin hayata geçirileceğini gösteriyor.
Özel kölelik sistemi işte böyle işleyecek
İş arayan birey her hangi bir işyerine değil bu bürolara başvuracak. İşverenler de aradıkları işçileri bu bürolardan talep edecekler. Burada İşkur’un ve mevcut Özel İstihdam Bürolarının yaptığı gibi aracılıkla, kiralık işçinin kesinlikle karıştırılmaması gerekiyor. Aracılıkta iş bulunduğunda aracı olan ortadan çekilirken, kiralık işçide durum böyle değil. Yani İşkur veya aynı görevi gören Özel İstihdam Büroları aracılığıyla iş bulan birey, İşkur’un ve Özel İstihdam Bürosu’nun işçisi değil asıl işverenin işçisi olarak çalışıyor ve kanuni haklarını da ona göre kullanıyor. Kiralık işçi düzeninde ise Özel İstihdam Büroları bu işçileri kiralayacak. İşçi çalıştığı işyerinin işçisi olmayacak. Yapacağı işin süresine göre o işyerinde çalışacak. Ücretini de kendisini o işyerine kiralayan özel istihdam bürosundan alacak. Burada işçinin alacağı ücret, asıl işverenin verdiği ücret üzerinden değil Özel İstihdam Bürosu’nun belirlediği rakam üzerinden ödenecek. (Milli Gazete)