SENDİKA
Önceden 'YAŞ' Tartışılırdı Şimdi 'MEŞ' Tartışılıyor
Milletin Teveccühünden Dolayı Gururlu, Nur Serter’in Tereddüdünden Dolayı Huzurluyuz
CHP Milletvekilleri Nur Serter’in Şura kararları ile rahatsızlığını ifade edip Eğitim-Bir-Sen’e sataşmasını değerlendiren Ali Yalçın; “Nur Serter “acı hissederek konuşuyorum” sözünden hareketle cevap verdi. “Nur Serter’de acı hisseder miymiş? Milletimiz ne demek istediğimizi gayet iyi anlayacaktır. İkna odalarında kızları gözünü kırpmadan imha süreçlerine sokan, insanın temel hak ve hürriyetlerini ayaklar altına alan birinin canı mı acırmış. Şura karaları konusunda milletin teveccühünü görüyoruz. Milletin teveccühünden dolayı gururlu, Nur Serter’in tereddüdünden dolayı ise huzurluyuz” dedi.
Osmanlıca İslam ve Doğu Kültürünün Anahtarıdır
Osmanlı Türkçesi üzerine yapılan tartışmaları soran sunucuya, ‘Osmanlıca İslam ve doğu kültürünün anahtarıdır’ diyen Ali Yalçın şöyle konuştu.
Antonyo’nun, Michael’in, Hans’ın diline, kültürüne ve alfabesine hayran olanlar, Şeyh Galip’in, Namık Kemal’in hatta Atatürk’ün kullandığı dile düşman kesiliyorlar. Konuyu mezar taşı okumaya indirgediler. Şura komisyonunda ‘mezar taşlarını bile okuyamıyoruz’ sitemi bir kinaye ve serzeniştir. Konu mezar taşlarından ötedir.
Dünya’da radikal olarak harf inkılabı yapan iki devlet var. Biri İsrail diğeri ise biziz. İsrail latin alfabesinden atalarının diline İbraniceye, biz ise atalarımızın ve kadim kültürümüzün dilinden latin alfabesine döndük. Neden?
Nedenini İsmet İnönü Hatıralarında 2. Ciltte söylemiş. Şöyle diyor. “Harf Devrimi’nin tek amacı, hatta en önemli amacı okuma-yazmanın yaygınlaşmasını sağlamak değildir. Okuryazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zorluğu da değildi. Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arabistan dünyasıyla bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazıyla çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğu için okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.”
Neden Osmanlı Türkçesi sorusuna isterseniz Cemil Meriç 1976’da Büyük Gazete’deki söyleşisinden yola çıkarak cevap vereyim. Şöyle demişti Üstad Cemil Meriç. “Dava bir karşı devrimle yeniden eski harflerimize dönmek değildir. Nesillerin hafızası ile oynamanın ne vahim neticeler doğurduğunu biliyoruz: Dava, irfanımızı yeniden fethetmek… Dava, ecdadın tefekkür hazinelerini bugünkü nesillerin tecessüsüne açmak, bir kelimeyle bugünü düne bağlamaktır. Dâva; Lâtin harflerinin yanında İslâm harflerine de hayat hakkı tanınması, Osmanlıcanın mekteplerimize girmesi, ilmin ve ihtisasın sesine kulak verilmesi; inkırazın eşiğine sürüklenen zavallı ülkemizin kaderi üzerinde hiç bir peşin hükme saplanmadan düşünülmesidir.” Olay budur. Başka söze gerek yok.
Şura Kararları MEB ve Bizim İçin Referans Kararlardır
Alkollü İçki ve Kokteyl Hazırlama dersinin kaldırılması, anaokullarına değerler eğitimi ve ilkokul 1-2-3’e zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi başta olmak üzere öğretmenlere yönelik mali ve özlük hakları ile ilgili kararlara da değinen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Bu kararlar Milli Eğitim Bakanlığı için üzerinden yürünecek, bizim için ise toplu sözleşme masasında referans gösterilecek önemli kararlardır” dedi.