Türkiye'nin en büyük sorunu, yapılan anketlerde de gösteriyor ki artık '' İşsizlik '' olmuş durumda. Özellikle TÜİK'in açıkladığı Aralık 2013 işsizlik rakamları çift haneli rakamlara ulaşarak % 10'a yükseldi. Ama aslında daha vahimi 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı 1,2 puanlık artış ile % 19'lara yaklaştı. 

Bunun zaten bilincinde olan 61.hükümet '' İş ve Meslek Danışmanlığı '' projesini başlatarak bu soruna yakın ilgi ve alaka gösterme adına adımlarını atmıştır. 2 yıldır yürürlükte olan projenin 2013 yılı verilerine göre de 600 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlandığına yönelik açıklamalar ile projenin başarısına vurgu yapılıp övgü ile anlatılmıştır.  

Fakat geldiğimiz noktada proje, gerekli alt yapısı hazırlanmadan,  teknik hesaplamaları yapılmadan  hayata geçirilerek ve sürekli İş ve Meslek Danışmanlığı sınavları yapılmaya devam edilerek kendi içerisinde 7 bin dolayında sertifikalı işsiz iş ve meslek danışmanı ordusu yarattı. 

Ataması yapılmayan işsiz İş ve Meslek Danışmanları 10 aydır seslerini duyurma adına tüm mücadelelerini sergiliyorlar. Başbakan Erdoğan'ın mitinglerinde kendisine, eşine ve kızına ulaşma, seslerini duyurma, mektup ve dosyalar verme adına canla başla mücadele ediyorlar. 

Hatta miting alanlarında kendi canlarını dahi hiçe sayarak hareket halindeki otobüslerin önlerine kendilerini atıyorlar. Pankart açma ve umudun peşinden koşmaya devam ediyorlar. Başbakan Erdoğan'ın bizzat kendisine ulaşarak birebir kendisine verdikleri mektupların sayılarını artık onlar bile bilemiyorlar. 

Neredeyse kabine üyesi bütün bakanların yurtiçi gezilerinde kendilerine ulaşarak bir dosya, bir çiçek, bir mektup ileterek onları da sorunlarından haberdar ediyorlar. Kendi alanı olsun ya da olmasın bakanların büyük bir kısmında işsiz İş ve Meslek Danışmanlarının birer mektubu, birer dosyası ve birer hediyesi var. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in katıldığı her televizyon programına mailler ve twitler yağdırıp, bakanın seçim bölgesindeki her durağında karşısına çıkıyorlar bir kez daha sorunlarını birebir anlatmaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriuyeti'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den başlamak üzere , mektup, dilekçe, e-mail göndermedikleri kamu kurumu kalmadı. 

Hükümetler ile ilgili kesimlerin sesi olan sendikalarında kapısını çaldılar. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türk Büro Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuşlu ile görüştüler. Ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı ve bir çok bürokratla da görüşerek sorunlarını anlattılar, dosyalarını teslim ettiler. 

Çaldıkları her kapıdan  '' Biz sizi biliyoruz sizden haberdarız '' yanıtlarını alıyorlar. Ama çözüm adına, atanıp ekmek sahibi olmak, evlenip aile olma yolunda somut adımlar istiyorlar, bekliyorlar, ama cevap alamıyorlar.

Ataması yapılmayan İş ve Meslek Danışmanları Belkide KPSS tarihinin görülmemiş atanma mücadelesini sergiliyorlar. Kendilerine verilen hakların tamamını Anayasal kurallar dahilinde kullanıyorlar. Anayasa demişken, Anayasanın özellikle '' Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.'' hükümlü 49.maddesini bir kez daha dile getirerek soruyorlar; işsiz İş ve Meslek Danışmanlarının haklarının korunması, gözetilmesi ve ortam yaratılması adına atılacak olumlu adım neden bulunamıyor ? sorusuna cevap arıyorlar. 

Yüz yılın projesi olması gereken fakat gelinen noktada öksüz ve yetim çocuk gibi ortada bırakılan, binlerce gencin emek ve alın terinin heba olması bir tarafa ülkenin geleceği gençlerin hayatını, umudunu, hayallerini alıp götüren bir duruma sokulan İş ve Meslek Danışmanlığı Projesi bundan sonra nasıl bir hal alacak ? 6 Bin işsiz İş ve Meslek Danışmanı atama beklerken, bir ay sonra gerçekleştirilecek İş ve Meslek Danışmanlığı sınavları ile bu sayı 10 binli rakamları aşacak. Peki Bu İMD'lerin hali ne olacak ? Sürekli sertifika verip piyasaya İş ve Meslek Danışmanı sürüldüğünde sorunlar hallolacak mı ? 

Atanamayan öğretmenler sorunu işin içinden çıkılamaz bir halde ve sürekli karmaşık şekilde büyüyen ve herkese ibret olması gereken bir örnek olarak herkesin önünde duruyor. Yanına bir de ataması yapılmayan İş ve Meslek Danışmanları sorununu eklemek yerine bu kariyer mesleğini bir sistem ve plan dahiline bağlayarak hem devleti hem milleti hem de adayları mağdur etmeden, yüksek verimlilik ve maksimum katma değer felsefesi ile hareket ederek çözüme kavuştursak kim kazanır ? 

2012 yılının Nisan ayı içerisinde Başbakan Erdoğan'ın İş ve Meslek Danışmanları atama töreninde yaptığı konuşmasının bir bölümünde sarf ettiği ‘’ İşsizlik yoksulluğu derinleştiriyor, işsizlik umutsuzluğu ve çaresizliği körüklüyor, işsizlik toplumun temeli olan aileyi sarsıyor, Sosyal patlamalara zemin hazırlıyor ‘’ sözleri dahi daha aile dahi olamamış, işsiz İş ve Meslek Danışmanları için ne kadar önemli ise ülke içinde o kadar önemlidir. Kim kazanır sorumuzun cevabını vereceği talimat ve atacağı adımla verecek olan Başbakan Erdoğan'dır. 

Bu nedenle de ataması yapılmayan işsiz İş ve Meslek Danışmanları tüm nefeslerini Başbakan Erdoğan için harcıyorlar, onun iki dudağı arasından çıkacak talimatı bekliyorlar, bugün olmadı ama bel ki yarınadır diye her sabaha umutla başlıyorlar. 

GAZETEKAMU / ÖZEL HABER