Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları Erzurum'da bir toplantı yapıyor. Toplantıda Eski Tar-gel kökenli arkadaşlardan birisi "bizim köy durumu ne olacak" diye bir soru soruyor. Müsteşar beyefendi; "Sokaklarda dolaştığınız günleri unutmayınız. Sizi biz işe aldık. Yardımcı Doçent maaşı alıyorsunuz, halinize şükredin" diyor.

Biz de diyoruz ki;

-Nimeti veren Allah'tır. Bunun aksini savunan Allah'a şirk koşar ve dinden çıkar.

-Tarım Bakanlığının biriken iş yükünü kaldırabilecek teknik ve sağlık personeli açığı vardı ve bu arkadaşlar bu açığı bir nebze kapatmak için istihdam edildi.

-Bu arkadaşlara siz iş vermediniz, bu arkadaşlar kendi bileklerinin hakkı ile KPSS'ye girip aldıkları başarı puanlarına göre atandılar.

-Bu arkadaşlarla aynı statüde (657-4B) 13 ayrı kamu kurumunda sözleşmeli personel çalışırken tamamı bu gün itibarı ile kadroya geçirildi. 12 diğer kamu kurumdakilerin tamamı "Merkezi Atama Personeli" haline getirilmişken, bir tek GTHB'daki eski Tar-gel Personeli, bu tür idarecilerin kafası ve keyfi uygulamaları ile eski çalışma koşullarına mahkum edildi. Çünkü Targel Projesi bakanlığın yürüttüğü temel projelerden biri olup, geçmişte 4B'li arkadaşların istihdamının da kaynağıydı. Ancak kadro işlemi gerçekleştikten sonra, proje bakanlık düzeyinde devam ediyor olmasına rağmen, bahse konu personelin maaşları merkezi bütçeye aktarıldığı için, bu personelin Tar-Gel Projesi ile fiili bağı sona ermiştir.

- Bu arkadaşlarımız, bu müsteşar ve onun kafasındakiler tarafından GTHB'nın teşkilat kanunu, Merkezi Teşkilatlar Kuruluş Kanunu ve Harcırah Kanununa aykırı olarak çalıştırılarak ülkemizdeki kanunlar çiğnenerek suç işlenmektedir (İnşallah dava sonucunu bekliyoruz).

- Tabii ki bu Müsteşarı konuşturan, arkasındaki en büyük destekçisi olan Sarı sendikadır. Bu sarı sendika idarenin her türlü haksız uygulamalarını destekler yada karşı ses çıkarmaz iken, başta Eski Tar-gel Personeli olmak üzere tüm kamu çalışanlarının haklarının gasp edilmesine de ses çıkarmamakta hatta gasp ettirmektedir. Buna rağmen bahse konu Eski Tar-gel'li arkadaşların önemli bir bölümü hala bu sendikayı destekleyerek kendilerine hakaret edilmesine, kendilerinin ikinci sınıf vatandaş muamelesi edilmesine, haklarının göz göre göre gasp edilmesine müsaade etmektedirler.

Ahmet DEMİRCİ

Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı

Konu ile ilgili sitemize gelen mail

Bugün Erzurum'da tarım müsteşarının da katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. İlçe mudurlerimizden birisi; Soru olarak: TARGEL personeli ile merkez personeli arasında sikintilar var. Bu durumun cozumuyle alakli calismalar yapiliyor mu?
Cevap: Arkadaslar oncelikli olarak sunu dusunmemiz lazim. Disarida asgari ucretle calisan bir suru insan var. Bu arkadaslar geldikleri yerleri unutmasinlar. Biz bakanlik olarak istihdam etmeden once bu arkadaslar sokaklardaydilar. Tabi cok ciddi calismalarda yapiyoruz. Koyde kalip kalmamasi kendine bagli olmak uzere merkezden gruplar olusturup koylere ulasmayi planliyoruz.
Sorulan soru ve cevaba kesinlikle ekleme ve cikarma yapmadim.

Bu nasil bir anlayistir ya biz sizleri sokaktan topladik ne demek. Kamuya memur olarak atanan insanlari sokaktan mi topluyorlar. Bu insanlar meslegine gore 4-5 yil Üniversite okuyor. Sonra kpss sinavina girip bu ulkenin vatandasi olarak devletin kurumlarina ataniyorlar.

Dogu ve Guneydoguda bir cok yerde TARGEL personelini gorev bolgelerine gonderdiginiz zaman merkezin isini yapacak personel ya bir ya hic yok.

Aslinda bu gonderiyi paylasirken suna dikkat cekmak istedim.

Birincisi siz targel projesi kapsaminda alim yapmasaydiniz merkezin islerini yapmak icin baska bir ulkeden insan getirmeyecektiniz. Yine alim yapilacakti bu defa adi targel kapsaminda degil merkez alim olacakti.

İkincisi ve daha kötüsü biz hep sorunlarımızdan bahsediyoruz. Fakat sorunları dile getirmeden önce sayın müsteşarın cevapta bahsettiği tabuları yıkmamız gerekiyor ki sıra sorunlarımızı çözmeye gelebilsin!!!

GAZETEKAMU / ÖZEL HABER