SENDİKA
'Vicdanlar Sussa da, Biz Susmayacağız'
Eğitim-Bir-Sen Kırşehir, Yozgat ve Kırıkkale şubelerinin düzenlediği genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarına katılan Murat Bilgin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Son günlerde yaşananların milletin tarihi yürüyüşünde küçük bir parantez niteliğinde olduğunu belirten Bilgin, “Biz sistem içinde meşru kanallardan ve meşru yöntemlerle bütün eğitimcilerin hak ve menfaatini korumak ve geliştirmek için gayret gösteriyoruz. Milletimiz ve eğitim çalışanları bundan emin olsun ki, biz çıkarlarımızı ülke çıkarlarıyla tevhid ettik. Asla kendi sınıf ve üye menfaatimizi ülkenin menfaatinin önüne geçirmeyiz. Bunu yapanlarla sonuna kadar mücadele ederiz. Onun için çıkarların konuştuğu yerde vicdanlar sussa da biz susmayacağız” şeklinde konuştu.
Şuurlu Nesiller Yetişmeden Gelen Mevsimler Sadece Yalancı Bahardan İbarettir
Manen mutlu ve mesut bir nesil yetiştirilemediğini kaydeden Bilgin, şöyle konuştu:
“Çıkarcı ve kapitalist nesiller yetişiyor. Onun için bu yanlışı hep beraber düzeltmemiz gerekir. Gençlik elden gidiyor. Kayıp kuşaklar, kayıp nesiller yetişiyor. Kendinden ve değerlerinden bihaber, sanal bir gençlik yetişiyor. Bizler gençlikle ilgili çalışmalarımızı artırmalıyız. Beklenen ideal medeniyetimizi, ancak yetiştireceğimiz gençlerle hayata geçirebiliriz. İmanlı ve şuurlu nesiller yetişmeden gelen mevsimler, sadece yalancı bahardan ibarettir.”
90 Yıllık Zulmün Sona Ermesine Öncülük Ettik
270 bin üyeyle medeniyet havzamızın en büyük sivil toplum örgütü haline geldiklerini dile getiren Murat Bilgin, başta başörtüsü yasağı olmak üzere, birçok konuda yıllardır sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayarak, “Türkiye’de bu camianın çektiği sıkıntıları hepimiz biliyoruz. Kamuda başörtüsü özgürlüğü, bu ülkede 90 yıllık bir zulmün sona erişidir” diye konuştu.
Son günlerdeki tartışmalara da değinen Bilgin, olaylara tek yönlü bakılmaması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Son günlerde Türkiye’de meydana gelen olaylara Müslüman’ca bakacağız, adil olacağız. Tartışmaların bu noktaya gelmesinde en önemli eksikliğin ne olduğunu düşündükçe şöyle diyorum: Müslümanlar eleştirmiyor; hangi cemiyetten, hangi tarikattan, hangi cemaatten olursa olsun. Kendi bulundukları ortamda, kendi camialarının yanlışlarını kimse dile getirmiyor. Peki, hangi camia kendi içindeki yanlışları eleştiriyor? Bulunduğunuz ortamlarda yanlış yapanınız varsa en tepesinden en altına kadar eleştireceksiniz. Yapıyorsa, söylüyorsa, vardır bir bildiği yanılgısı İslam’da yoktur. Bu konuda medeniyet havzamızda hiçbir delil gösteremezsiniz. Hepimiz Müslüman’ız. Bu olaya öyle yaklaşacağız. Hiçbir cemaatin, hiçbir grubun çıkarı, ümmetin çıkarının önünde olamaz.”
Mesele Başkaymış
Bilgin, Eğitim-Bir-Sen olarak, dershane konusuna, işin başından bu yana eğitimcilerin gözü ile baktıklarını belirterek, “Dershaneler sebep değil, çarpık bir sistemin sonucudur. Eğitime katkısı vardır, yoktur, o ayrı mesele. Devlet hiçbir zaman ‘zorla bunu kapatıyorum’ dememelidir görüşünü hep dile getirdik. ‘Değiştirin sistemi, kapansın dershaneler’ dedik. Ama mesele dershane meselesi değilmiş. Bunu açık ve net olarak gördük. Birileri kavga edecek, yangın oradan başladı” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim-Bir-Sen’in Kazanımları Üzerinden Emek Hırsızlığı Yapılıyor
Konuşmasında, toplu sözleşme kazanımlarına da değinen Bilgin, “15 Ocak-15 Temmuz 2014 itibarıyla sendikalı bir öğretmen 273 TL net zam alacak. Yani bu, bugünkü maaşlara net yüzde 14 zam demektir. Bu zammın içinde 150 TL ek ödeme var, net 123 TL taban aylığa zam var, bunun brütü 175 TL’dir. Maliye Bakanlığı’nın 15 yıldır hiç yanaşmadığı bir zamdır bu. Maliyeye maliyeti her bir memur için 210 TL’dir. Ve bu zammın emekli bir memura ikramiye olarak yansıması 2014 itibarıyla net 5 bin 250 TL’dir. Emekli eğitim çalışanına yüzde 12 zam, 4/C’liye yaklaşık yüzde 50 zam, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin önümüzdeki yıldan itibaren 940 TL’ye çıkarılması var ve daha birçok kazanım. Bunların hepsi 2014 toplu sözleşmesinin kazanımlarıdır. Bunları biz aldık. 9 yıl boyunca masaya oturanlar, eğitim çalışanları için ne almışlardı? Koskoca bir hiç. Buna rağmen dönüp bu yılki toplu sözleşmenin süresi üzerinden bizi vurmaya çalışıyorlar. Kısa ve net söylüyorum, bunun adı ahlaksızlıktır, emek hırsızlığıdır. Buna boyun eğmek büyük vebaldir. Onlar, Eğitim-Bir-Sen’in bugüne kadar elde ettiği özlük ve özgürlük kazanımlarının sadece zekâtının bile yanına yanaşamazlar” dedi.
Toplantılarda Eğitim-Bir-Sen Kırşehir Şube Başkanı Naci Sargın, Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli ve Kırıkkale 1 No’lu Şube Başkanı Oktay Sümer de birer konuşma yaparak, faaliyetleri ve hedefleri hakkında işyeri temsilcilerine bilgi verdiler.