KAMU
Müfettişler arasındaki 30 bin liralık rant
Bayram öncesi İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” yayınlandı.
23 Ekim 2013, Çarşamba
Bayram öncesi "İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik" yayınlandı. Bu yönetmelik ile iş güvenliği uzmanlarının nasıl sertifikalandırılacağı, çalışma usul ve esasları izah edildi. Aslına bakarsanız bu yönetmeliğin yayınlanması gecikmişti, Zira 1.1.2013'ten beridir yürürlükte olan 6331 sayılı Kanun'un uygulama ile ilgili 1.1.2014 sonrasında kapsama girecek işyerlerinin de yoğunluğu gözönünde tutulduğunda yönetmeliğin daha erken yürürlüğe girmesi gerekirdi. Tabii yönetmelikteki gecikmenin nedenini merak ediyorsunuzdur ama aslında bunu "İş güvenliği uzmanlığında rantiye dönemi" yazımda ifade etmeye çalışmıştım. Yazıda açıkladığım üzere gecikmenin sebebi; iş güvenliği uzmanlığındaki rantın paylaştırılmak istenmemesiydi. Peki, neydi bu rant diye sorarsanız, bu çok açık; A sertifikalı iş güvenliği uzmanlığının piyasadaki rant değeri. Şu an duyumlarımıza göre A sertifikalı bir iş güvenliği uzmanının aldığı ücret aylık 30 bin, 40 binler civarında. Çünkü Bakanlık kayıtlarına göre yaklaşık 800 civarında A sertifikalı iş güvenliği uzmanı var. Bunun yarısı Bakanlık Teknik İş Müfettişi, geri kalanlarının da yarısı 60 yaşın üstünde... Bu durumda geriye sadece 200 civarında A sertifikalı iş güvenliği uzmanı kalıyor. Bunlar da şu an bile kıt olmanın avantajı ile yüksek ücretlerden işyerleri ile anlaşırken, 1.1.2014'ten sonra belki de ücretlerini ikiye katlayacaklar. Yani tamamen iş güvenliği uzmanlığındaki rant birilerinin iştihanı fena halde kabartmış. Zaten bu rant ile yavaş yavaş teknik iş müfettişleri de istifa ederek iş güvenliği uzmanlığı için paçalarını, kollarını sıvamış durumdalar. Haliyle bu rant kavgası yönetmeliğe sirayet etti ve kanunen hiçbir fark gözetilmeden sosyal iş müfettişlerine ve SGK müfettişlerine tanınan iş güvenliği uzmanlığı yönetmelikle bir anda C sertifika olarak verildi. Bunun neden verildiğinin gerekçesini Bakanlık'tan aldığım bilgilere göre tamamen mesleki taassup sonucu olduğunu ortaya koyuyor. Yani üst düzey yetkililer bir şekilde kısır çekişmeler uğruna iyi niyetle hazırlanmış 6331 sayılı Kanun'un içine rant kavgasını karıştırdı. Ve sonuç itibariyle yönetmelikle sosyal iş müfettişleri ve SGK müfettişleri C sertifikalı iş güvenliği uzmanı oldular. Daha net bir ifade ile Bakanlık kendi yetiştirdiği çalışma hayatının teftiş ve kontrolünden sorumlu tuttuğu müfettişlerinin kalitesini C sertifika olarak belirledi. Yani Bakanlık olarak eline mühür verdiğin ve her yeri teftiş yapabilirsin dediğin müfettişleri bir anda C sınıfında adam konumuna soktu. Ya da zaten bu müfettişler C sınıfı kalitesindeydiler de layık oldukları derecede mi nitelendirildiler. Nereden bakarsanız bakın yönetmelikteki bu derecelendirme tam bir hukuksuzluğu ortaya koyuyor. Bu derecelendirme ile 10 yıldır çalışma hayatı içinde yer alan sosyal iş müfettişleri ve SGK müfettişleri okullarından yeni mezun olup 220 saat eğitim alıp ne idüğü belirsiz bir sınava giren fizik, kimya, biyoloji mezunları ile bir tutuluyor. Bu ne yazık bir durum.
İŞVERENLER MÜFETTİŞLERE, HADDİNİ BİL DİYEBİLİR!
Düşünsenize, yıllardır nice işyerlerini denetleyen, teftiş eden müfettişlerin karizması ancak bu şekilde çizilebilirdi. Şimdi bir hukukçu olarak benim merak ettiğim konu şu; SGK açısından iş kazalarının soruşturması ile görevli SGK müfettişi, örneğin A sertifika bir iş güvenliği uzmanının hazırladığı risk değerlendirmesine göre iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almış olan bir işyerinde yaptığı iş kazası soruşturmasında iş kazasından dolayı 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri yeterince almadığı dolayısıyla sorumluluk verse bu sorumluluk geçerli olur mu? Veya bu sorumluluk mahkemeler nezdinde muteber kabul edilebilir mi? Ben şahsen bunun tamamen bir hukuksuzluk ortaya çıkaracağını düşünüyorum. Zira bu şekilde SGK müfettişi tarafından yazılan raporda işverene iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadı diye verilecek sorumluluk karşısında işveren müfettişe "sen C sertifikalı statünle nasıl olur da benim A sertifikalı iş güvenliği uzmanımın hazırladığı risk değerlendirmesine karşı rapor yazıyorsun, haddini bil" diyebilir mi? Bence der... Hatta demekle kalmaz; gider yönetmelik gereği zaten kapasitesiz ilan edilen müfettişlerin 6331 sayılı Kanun'a göre yazdığı bütün raporları iş mahkemelerinde iptal ettirir. Böyle SGK iş kazası sonucu açacağı bütün rüc'u davalarını kaybeder. Yani Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kendi topuğuna sıkmış oldu.
İşte sırf rant kavgası uğruna hazırlanan yönetmelik bu soruna sebep olacak. Burada ya sosyal iş müfettişleri ve SGK müfettişlerine hiç bu yetki verilmemesi gerekirdi ya da veriliyorsa A sertifika sağlanması gerekirdi. Ya da bu saatten sonra SGK müfettişlerine, sosyal iş müfettişlerine iş sağlığı ve güvenliği kapsamında soruşturma yaptırılmaması gerekir. Zaten öğrendiğim kadarıyla bütün müfettişler yönetmeliğin iptali için Danıştay'a dava açmaya hazırlanıyormuş... Bu da işin başka dram komedisi... (taraf)