SENDİKA
Milli Eğitim'in ceza ve sürgünleri yargıdan döndü
Üç ayrı davada alınan kararlarla ilgili bilgi veren Şube Sekreteri Özgür Sarıbülbül, önümüzdeki süreçte hukuksuzluğu gerçekleştirdiklerini ileri sürdükleri kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmalarının artık bir zaruret haline geldiğini söyledi.
Manyas Lisesi Müdürü Ali Kürşat Özgüler hakkında Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı 'kadınlık bizde kalsın" oyunu gibi 'öğrencilerin seviyesine ve ahlaki değerlerine uygun olmayan' tiyatro oyunları oynattığı, CHP ilçe örgütü ile birlikte Atatürk Meydanı'nda basın açıklaması yaptığı gerekçeleriyle soruşturma açıldı. Bu soruşturma sonrası müdür Özgüler'e önce kınama cezası verildi. Ardından 5 Şubat 2013'de Dursunbey ilçesine atandı. KESK'e bağlı Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi, Ali Kürşat Özgüler adına Balıkesir İdare Mahkemesi'nde dava açıp, eğitim camiasında 'sürgün' olarak değerlendirilen işlemin iptalini istedi. Ancak mahkeme bu istemi reddetti. Eğitim-Sen de konuyu bir üst mahkeme olan Bursa Bölge İdare Mahkemesi'ne taşıdı. Bursa Bölge İdare Mahkemesi aynı zamanda Manyas Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi olan Özgüler'in CHP ilçe örgütü ile basın açıklamasına katılmasını 'bir sendikal hakkın kullanılması' olarak değerlendirdi. Ayrıca faaliyetin siyasal bir amaçla yapıldığına dair herhangi bir tespit olmadığına dikkat çekti.
Mahkeme, okulda öğrenciler tarafından sahnelenen Yılmaz Erdoğan'ın 'Kadınlık bizde kalsın" adlı tiyatro oyunu ile ilgili "öğrencilerin seviyesine ve ahlaki değerlerine uygun olmayan tiyatro oyunları oynatıldığı" yönündeki suçlamayı, "sanatsal açıdan hoşgörü ve nezaket sınırlarını zorlayıcı kimi ifadeler yer alsa da söz konusu iddiaların mahiyet ve niteliği itibariyle davacı okul müdürünün görev yerinin değiştirilmesini gerektirir nitelik ve ağırlıkta olmadığı sonucuna varılmıştır" diye yorumladı.
Mahkeme dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmetin gereğine uygun olarak tesis edilmediğini vurgularken, Özgüler'in Manyas'tan Dursunbey'e atanması ile ilgili kararı da iptal etti. Mahkeme, yargı giderlerini ise davalı valilik ve milli eğitim müdürlüğününün ödemesini kararlaştırdı.
ATAMA YARGIDAN DÖNDÜ
11 Aralık 2012 tarihinde Türkiye genelinde gerçekleştirilen Anadolu liselerine öğretmen atama işlemlerinde Edremit'te görev yapan Eğitim-Sen üyesi Fahire Işın İnal, birinci tercihi olan Edremit Anadolu Lisesi yerine üçüncü tercihi olan Yılmaz Akpınar Kız ve Teknik Lisesi'ne atandı. Eğtim-Sen Balıkesir Şubesi, İnal'ın hakkıyken bir başka öğretmenin bu okula atandığını belirterek, Balıkesir İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme bu istemi reddedince de dava Bursa Bölge İdare Mahkemesi'ne götürüldü.
Bursa Bölge İdare Mahkemesi verdiği kararda, atamada puan üstünlüğünün esas alınmadığını vurgulayarak, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görmedi. Özentürk'ün atamasını iptal etti. Ayrıca mahkeme kararında atamalar öncesi yönetmelik gereği zorunlu kılınan Ek-1 formunun sonradan tanzim edildiğini, bunun da yapılan atama işlemini şekil yönünden sakatlayan bir unsur olduğunu vurguladı.
BİR İPTAL DE ROTASYONA
Balıkesir il genelinde 31 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen eğitim kurumu yöneticilerinin rotasyonu sonrası Balıkesir Fen Lisesi müdür yardımcısı Şenol Yıldırım İbrahim Bodur Mesleki Eğitim Merkezi'ne, Balıkesir Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu müdür yardımcısı Fidan Yılmaz Erdek'teki İstiklal İlkokulu'na müdür yardımcısı olarak atandı. Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi, iki üyesini mağdur eden zorunlu atamaların iptali için Balıkesir İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme kararında, yönetici olarak görev yaptıkları okullarda 6 yıllık çalışma süresini doldurduğu belirtilen davacıların yer değiştirme işlemlerinin Temmuz-Ağustos aylarında sonuçlandırılması gerekirken, yönetmelikte öngörülmediği halde süre uzatımına gidilerek 23-26 Aralık 2013 tarihler arasında yapıldığını vurguladı.Bu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varan mahkeme işlemi iptal edip, Yılmaz ve Yıldırım'ın görevlerine iadesine karar verdi.
SUÇ DUYURUSU ARTIK BİR ZARURET
EĞİTİM-SEN Balıkesir Şube Sekreteri Özgür Sarıbülbül, bu kararlar sonrası açıklama yaparken, "İdari yargı kararları bize hepimizin bildiği bir gerçeği bir kez daha göstermiştir. Hukukun dışına çıkılmak suretiyle tesis edilen idari tasaruflar, disiplin cezaları, atama işlemlerinin geçerlilikleri bulunmamaktadır. Unutulmamalıdır ki hukuka uygun olmayan işlemleri tesis eden kamu görevlileri gün gelir yaptıkları işin sorumluluğu altında kalır. Bu kamu görevlileri adli yargıda ve idari yargıda da tazminat davalarıyla karşı karşıya kalabileceklerini düşünmelidirler. Sendikamızın üyelerine yapılan haksız ve hukuksuz işlemleri idari yargıya dava açmak suretiyle giderme çabası gelinen süreçte yapılan hukuksuzlukların artması, hukuksuz işlemleri gerçekleştiren kamu görevlilerinin yarattığı mağduriyetleri de dikkate alarak önümüzdeki süreçte hukuksuzluğu gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında idari yargının dışında adli yargıya da suçduyurusunda bulunma zaruretini ortaya çıkarmıştır" dedi.