KAMU
Memurun refakat izni var mı?
Özellikle son 10 yılda memurların özlük haklarında ciddi iyileştirmeler yapıldı. Başta mazeret, hastalık ve ücretsiz izin gibi konularda memurlar lehine yapılan düzenlemeler maalesef uygulamacı memurların bilgi sahibi olmamalarından dolayı mağduriyetler yaşanıyor.
6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 105. maddesinde yapılan değişiklikle devlet memurlarınca kullanılacak hastalık ve refakat izni sürelerinde değişikliklere gidildi. Bu kapsamda Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yayımlanmıştır.
657 sayılı Kanunun 105. maddesinde belirtilen hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği hususu belirtilmiştir. Memurlara 657 sayılı Kanunun 105’inci maddesinin son fıkrası uyarınca izin verilebilmesi için memurun;
a) Bakmakla yükümlü olduğu ana, baba, eş ve çocuklarından birinin,
b) Bakmakla yükümlü olmamakla birlikte refakat edilmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklarıyla kardeşlerinden birinin, ağır bir kaza geçirdiğinin veya tedavisi uzun süren bir hastalığı bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi zorunludur.
Düzenlenecek ve refakat sebebiyle izin verilmesine esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunda; refakati gerektiren tıbbî sebepler, refakat edilmediği takdirde hayatî tehlike bulunup bulunmadığı, sürekli ve yakın bakım gerekip gerekmediği, üç ayı geçmeyecek şekilde refakat süresi ve varsa refakatçinin sahip olması gereken özel nitelikler yer alacak. Gerekli görülmesi hâlinde üç aylık süre aynı koşullarda bir katma kadar uzatılır.
Aynı kişiyle ilgili olarak aynı dönemde birden fazla memur refakat izni kullanamaz.
Aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak verilecek refakat izninin toplam süresi altı ayı geçemez.
İzin süresi içinde refakati gerektiren durumun ortadan kalkması hâlinde memur iznin bitmesini beklemeksizin göreve başlar. Bu durumda veya izin süresinin bitiminde, göreve başlamayan memurlar izinsiz ve özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak haklarında 657 sayılı Kanun ve özel kanunların ilgili hükümlerine göre işlem yapılır.
Refakat izni kullanılırken memurun aylık ve özlük haklan korunur.
Ancak özellikle taşrada çalışan İnsan Kaynakları/Personel servislerinde çalışan memurların ve refakatçi izninde kullanılacak sağlık raporlarını düzenleyecek sağlık kurumlarının bu uygulamadan haberdar olmaması mağduriyetlere neden oluyor.
Umarız Sağlık Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bu konuyu açıklayan ve hem sağlık kurumlarının ve hem de kamu kurumlarının uygulamanın usul ve esaslarıyla düzenlenecek raporlar/belgeler konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlar.
Temizlikçi çalıştıranlar cezadan korkuyor
Birkaç kez bu köşede dile getirdiğimiz konulardan birisi de ev hizmetlerinde çalışanların durumudur. Günümüzde ev işleri arasında; çocuk, hasta ve özürlü bakımı, ev temizliği, yemek yapma, ütü yapma, çamaşır yıkama, bahçe bakımı, evin güvenliğini sağlama ve ailenin şoförlüğünü yapma gibi çok çeşitli işler yer almaktadır. Bir işyerinde çalışanlar, herhangi bir koşul aranmaksızın sigortalı olarak kabul edilmekte iken, ev hizmetlerinde çalışanlar için ücretle ve sürekli çalışanlar sigortalı olabilmektedir. Dolayısıyla ücretsiz veya süreksiz çalışanlar sigortalı sayılmamaktadır. Ancak konunun tam olarak açıklığa kavuşturulamamış olması ve özellikle sürekli çalışmadan ne ifade ettiği, kaç gün çalışılmasının sürekli çalışma sayılacağı gibi konular nedeniyle belirsiz olması sorunlara yol açıyor. Ev hizmetlerinin sosyal güvenliği konusu yoğun bir şekilde gündeme geldiğinden birçok kişi ev hizmetlerinde kimseyi çalıştırmamaya, hatta çalışanları da işten çıkarmaya başladı.
Okurumuz Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ahmet Kırnaz diyor ki; “Sayın Resul Kurt, günlük temizlikçi kadınlar için bir öneride bulunabilir miyim? Temizlikçi kadın ‘SGK’dan Günlük Temizlikçi Kadın’ adı altında isteğe bağlı sigortalı olur (iş kazası primini de öder). Günlük sigortalı kadınlar, bu sigorta olmadan çalışamazlar, çalıştırılamazlar. Primini düzenli ödemek zorundalar. SGK’dan günlük temizlikçi belgesi alırlar (taksi şoförlerinde olduğu gibi ).
Temizlikçiyi çalıştıralar ise,
1-Günlük temizlikçi belgesinin fotokopisini alarak,
2-SGK hizmet dökümünü (nüfus cüdanı ile SGK’dan internetten kontrol edilebiliyor) kontrol ederek çalıştırabilirler (primini ödemeyenleri çalıştıramazlar).
Temizlikçi sigorta primi çalıştırana yansıtır. Ücretini öyle belirler. Primden kendisi sorumludur. Bu şekilde,
1- Çalışan sigortalı olmuş olur.
2- Çalıştıranlar ise sorumluluktan kurtulmuş olur” diyor.
Okurumuzun önerisi de değerlendirilmeli ama daha önce de bu köşede belirttiğimiz gibi ev hizmetlerinde çalışanlar için mutlaka PTT ve bankalarda paraya çevrilebilecek çekle ödenmesi sistemi getirilmesi yönünde bir önerimiz olmuştu. Mutlaka en kısa zamanda kolay ve basit sigortalılık hayata geçirilmeli ve bürokrasi en alt seviyeye indirilmelidir. (Resul Kurt-stargazete)