KAMU
Memurların, görevde yükselme ümitleri yeniden yeşerdi
1 Nisan 2012 tarihli yazımızda 'Memurlar merak ediyor, görevde yükselme dönemi bitti mi?' başlığını atmış ve bu yazımızda özetle; 'Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'te çok önemli ve köklü bir değişiklik oldu. Bu değişiklikle görevde yükselme istisna sınavsız atama asıl haline geldi. Çünkü, genel yönetmelikte istisnalar asıldan daha fazla hale gelmiştir.
Bu yönetmeliğin kapsam maddesinde yapılan genişlemeler görevde yükselme bekleyen büyük bir memur kesimini karamsarlığa sevketmiştir. Yapılan değişiklik referans peşinde koşan memur sayısını arttıracağa benziyor.'ifadelerini kullanmıştık.
Bu yazımızda ise Danıştay 5. Dairesi tarafından yönetmelikte yapılan değişiklikle ilgili olarak verilen yürütmeyi durdurma kararını bütün boyutlarıyla inceleyecek ve bazı önerilerde bulunacağız.
Danıştay görevde yükselmede son noktayı koydu.
27 Mart 2012 tarihinde Görevde Yükselme Yönetmeliği'nin kapsam maddesinde önemli değişiklikler yapılmış ve bu değişikliğe göre;
1- Sosyal Güvenlik Kurumu'nda sosyal güvenlik merkezi müdürü kadroları,
2- Spor Genel Müdürlüğü'nde gençlik merkezi müdürü kadroları,
3- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'nde yurt müdürü kadroları',
4- İlçe müdürü kadroları,
sınavsız hale getirilmişti.
Zaten mevcut düzenlemede çok sayıda sınavsız atama yapılan kadro vardı ve bu düzenlemeyle de tabir caizse zemberek boşanmıştı. Eğer bir kurumda sınavsız atama yapılan kadro saysı artmışsa o kurumda sınavla atama dönemi büyük oranda bitmiş demektir.
Danıştay 5. Dairesinin 2012/4710 sayılı Kararı'yla yönetmelikte yapılan değişikliğin yürütmesini durdurdu. Her şeyden önce bu kararla, görevde yükselme bekleyen binlerce memurun ümitleri yeniden yeşertmiştir. Bu insanların yerine kendinizi koyun ve düşünün. Gariban bir memursunuz, çalışkansınız, dürüstsünüz, temsil kabiliyetiniz var ama referansınız yok. Eğer adalet duygusu olan bir insana rastlamazsanız yükselme şansınız asla yoktur. İşte bu karar o yüzden çok önemlidir.
Bu kararla yukarıda yer verilen kadrolara istisnaları olsa da sınavsız atama dönemi sona ermiştir. Ancak, Danıştay İdari Dava Daireleri'ne yapılacak itiraz ve neticesi önemlidir. Şayet Başbakanlığın itirazı kabul edilirse sınavsız atama dönemi tekrar devam edecektir.
Daha önce yapılan atamaların durumu ne olacaktır?
Sınavsız hale getirilen kadrolara yapılan atamaların kararın tebliğinden itibaren en geç 30 gün içerisinde iptal edilmesi gerekmektedir. Çünkü, atama işleminin yasal dayanağı ortadan kalkmıştır.
Merak edilen konulardan birisi de atamaları iptal edilecek olanların aldıkları ücreti geri ödeyip ödemeyecekleridir. İptal deneniyle ataması iptal edilenlerden müdür kadrolarının mali hakları geri alınamaz. Bu konuda Danıştay kararları bulunmaktadır. Ayrıca, bu görevler bundan sonrası için müktesep hak oluşturmaz. Yani ben daha önce müdürlük yaptım diye hak talebinde bulunulamaz.
Benzer bir konu Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşanmıştı. 2007 yılında bu Bakanlık yönetmelik değişikliği yaparak eğitim kurumlarına yönetici ataması yapmıştı. Bu değişikliğin yürürlüğü, Danıştay kararıyla durdurulmuştu. Bu karar sonrasında bir memur sendikası yapılan tüm atamaların iptalini istemiş MEB ise bu istemi reddetmişti. Sendika, işlemi Danıştay'a taşımış ve Danıştay 2. Dairesi E.No:2007/2076 nolu kararı ile işlemin yürütmesini durdurmuş ve yapılan tüm atamaların iptal edilmesi gerektiğine karar vermişti.
Şayet sadece müdür kadrosunda bulunanların sınavsız atanabilecekleri bir mevzuat düzenlemesi varsa ve sınavsız olarak müdür kadrosundan atama yapılmışsa bu atamaların da yasal dayanağı kalmadığından o işlemler de iptal edilecektir. Yani il müdür yardımcısı kadrosuna atanabilmek için kurumların özel yönetmeliklerinde müdür olarak belirli bir süre çalışma şartı konulmuş ve bu süre sonunda il müdür yardımcısı kadrosuna atama yapılmışsa bu atama işlemleri de iptal edilecektir.
Devlet Personel Başkanı'na önemli bir hatırlatma
Yeni Başkan Sayın M. Ali KUMBUZOĞLU eleştiri çemberinin içerisine girmeye başlamıştır. Henüz yeni atanmıştır, eleştiri için erkendir demiş ve beklemiştik. Artık bazı hatırlatmalarda bulunma zamanı gelmiştir. Ama yapılan her eleştiri ve hatırlatmanın yapıcı olduğunu peşinen belirtelim.
Daha önceki yazılarımızda gündeme getirmemize rağmen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'te memurların istemediği düzenlemeler süratle yapılmasına rağmen dört gözle beklediği çözümler içinse hâlâ gerekli düzenleme yapılmadı ya da yapılmak istenmedi.
Genel yönetmeliğin 14'üncü maddesinde yer alan hükmünün nasıl bir yıkıntı oluşturduğunu daha önceki yazılarımızda örneklerle açıklamaya çalışmıştık. Ancak, bu düzenleme hâlâ yerinde duruyor ve can yakmaya devam ediyor.
Daha önce bu köşemizde bu sorunla birlikte birçok sorunun nasıl çözüleceğinden bahsetmiştik, bu yazılarımıza bakmanızı öneririz. Bazen yıllar önce gündeme getirmiş olduğumuz bir sorunun çözülmesi bizleri bir yandan sevindiriyor diğer yandan da üzüyor. Çünkü, eğer bir sorunun anlaşılması için yıllar geçecekse çekilen acıların faturası nasıl ödenecek. Lütfen eleştirmekten ziyade çözüm üretmeye çalıştığımızı anlayın ve görevde yükselmeyle ilgili sorunlar ve çözüm önerilerimizin sıralandığı yazıları en azından danışmanlarınıza okutarak sorunu çözün. Devlet Personel Uzmanı kökenli olmanız nedeniyle yazdıklarım daha iyi anlaşılacaktır. Çözümün çok basit olduğunu ve çözmekten başka da çarenizin olmadığını düşünüyorum. Unutmayalım ki en değerli kaynağımız insandır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünü duvar süsü olmaktan çıkaralım.