KAMU
Memurların bu sıkıntılarını biliyor musunuz?
Maalesef bu yöntemler de kamu kurumlarında sonuna kadar kullanılmaktadır. İsterseniz konuyu açıklayalım.
İşportacı amirlerin nitelikli personele amir yapılması
Eğer memurlarınızın motivasyonunu yerle bir etmek istiyorsanız onların başına üstlerine karşı son derece sadık, ama her işi yaparım abi mantığıyla mücehhez amirler atayın. Bunlar, işlerinde son derece mahirdirler ve astlarını sürekli sıkıştırırlar, ama amirlerine karşı da sürekli el pençe divan dururlar, hatta her daim kemerbeste-i ubudiyetle hareket ederler. Bu atamayı da ancak, ya bakanlar ya da en üst amirler yapabilir. Buna göre diğer atamalar da aynı yöntemle yapılabilir. Yani nitelikli memurların başına niteliksiz şef, nitelikli şeflerin başı niteliksiz şube müdürü, nitelikli şube müdürlerinin başına da niteliksiz daire başkanı vb. ataması yapılarak memurların motivasyonu bozulabilir.
Bunlar işten anlamadıkları için, emrinde çalışan memurlardan her konuda sürekli bilgi notu isterler. Yine amirlerine karşı yağcılıktan zaman bulup da kendilerini yetiştirme zahmetinde bulunmadıkları için yaptıkları işlerden de anlamazlar. Yazı yazma kabiliyetleri de olmadığı için memurlardan basit veya zor olan her konuyla ilgili sürekli bilgi notu isterler. Bu durum artık memurları illallah dedirtir ve memurlar işten ziyade bilgi notu hazırlamakla akşam ederler. Bir de bunlar sürekli iş takibi yaparlar. Maalesef aranan yönetici tiplemesi sürekli iş takibi ve temsille zaman geçirenlerdir.
Haklarını yemeyelim bunların gözü son derece karadır. İmza atmaktan hiç korkmazlar. O yüzden amirleri bunları çok severler. Hatta bunların yüzünden nitelikli yöneticiler ciddi sıkıntı yaşarlar. Çünkü, bunların evet dediği işlere nitelikli amirler hayır diyen konuma düşerler. Nasıl olsa teftiş vb. şeylerde kalktı sayılır, öyleyse korkmaya gerek var mı?
Memurları o kadar sıkıştırın ki farkındalık oluşsun
Yine memurların motivasyonunu bozmak için amir olarak mutlak surette farkındalık oluşturmalısınız. Elbette farkındalık oluşturmanın birçok yöntemi vardır. Özellikle de en güzel farkındalık oluşturmayı işportacı idareciler yapmaktadırlar. Bu konuda bunların eline kimse su dökemez. Bunların yaptıkları işle ilgili nitelikleri olmadığı için değişik farkındalık oluşturma yöntemleri uygularlar ve çalışanların tamamı da bunların farkına varırlar.
Özellikle mesai kontrolleri bunların en büyük zevk kaynağıdır. Doğal olarak, memurları markaja almanın en güzel yöntemi mesai kontrolleridir. Sıkıysa bir memur işe geç kalsın. Ya da saatlik izin talebinde bulunulsun. Konu, kabir sualine döner ve memur, amirin varlığını iliklerine kadar hisseder. İzin kullandırırlar ama memurun motivasyonu yerle bir olur.
Diğer bir hususta saygı konusudur. Memuru terbiye etmenin en güzel yöntemi budur. Kendiniz amirlerinize nasıl saygılı davranıyorsanız aynısını memurlarından istemeniz kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, bu noktada istediğinizi bulamazsanız değişik farkındalık oluşturma yöntemleri uygulayabilirsiniz. Özellikle odanıza girip de ceketlerini iliklemeyenlere, ceketinin düğmesinin düşüp düşmediğini sorabilirsiniz. Bundan sonra da ceketler düğmelenmezse başka yöntemler hakedildi demektir.
İşin niteliğinden ziyade memurun saygısı ve bağlılığı ön plana çıkarılmalıdır. Yanlışlıkla memur, sayın başkanım/genel müdürüm vb. bu konuda şöyle bir ricamız olabilir mi derse hemen canına okuyabilirsiniz. Nasıl olur da amirine rica edersin diye başlayın ve zavallının ağzını öyle bir avuçlayın ki bir daha kimse rica edemez hale gelsin. Hiç astlar üstlerine rica edebilir mi, elbette arz etmelidir. Dozajını iyi ayarlamazsanız başka kurumlara yazılan yazılarda dahi rica yerine arz kelimesi kullanılır ve amir olarak siz madara olursunuz.
Bir de personeli odanıza çağırın ve saatlerce kapıda bekletin. Böylelikle memurlar amirlerin farkına varırlar. Amirle hemen görüşmek amirin saygınlığına gölge düşürebilir ki sakın buna tevessül ettirmeyin. Nasıl olsa amirin oturması dahi memurun çalışmasından efdaldir(!)
Eğer ortada yanlışlık varsa her zaman astlarınızı suçlayın
Nasıl olsa amirler sürekli şeref verir, hesabı ise memurlar verir. Dolayısıyla yapılan hatalardan da astlar sorumludur. Amirin işi gücü yokta her yazıyı kontrol mü edecek? İyi bir amir zaten işten ziyade personeli yönetir ve olaylara kuşbakışı bakar. Amirin işten anlaması da beklenmemelidir. Önemli olan astları sürekli çalıştırmak ve üstleri idare etmektir. Zaten astlar yazıyı itinayla hazırlar, imzalarlar imzalarlar. Hatta elektronik imzaya geçilmişse şifreler birine verilir ve artık imza zahmetinden dahi kurtulunur.
Mutlaka şefin kurallarını işletin. Yani birinci kural; amir her zaman haklıdır, ikinci kuralsa haksız olunan durumlarda birinci kuralın uygulanmasıdır.
Personeli kapasitesinin altındaki işlerde çalıştırın
Çok becerikli ama biraz itiraz eden memurları rutin işlerde çalıştırın ki körelsinler. Aksi takdirde bulundukları yerlerde vazgeçilmez eleman olurlar. Beceri gerektiren işlerde çalışırlarsa motivasyonları artar ve sizin varlığınızı unuturlar. Bir nevi Mercedes marka araçlarla taksicilik yapın, nasıl olsa maaşını devlet veriyor.
Hele de emrinizde çalışanlar kariyer meslek mensubu iseler, onları bilmedikleri işte çalıştırarak onları mutlaka diğer memurlara ezdirin. Hatta nitelik gerektirmeyen işlerde çalıştırarak motivasyonlarını yerle bir edebilirsiniz. İşi bilen şefler ve şube müdürleriyle onları karşı karşıya getirerek ezdirin ki hadlerini bilsinler. Yine anlamadıkları işlerle ilgili bilgi notu isteyin ve süre verin. Nasıl olsa zamanında yetiştiremezler ve size karşı mahcup olurlar.
Memuru anlaşamadığı personelle aynı odada oturtun
Memuru anlaşamadığı personelle aynı odada oturtursanız, bir müddet sonra size ricacılar gönderir ve sizin kurtarıcı kanatlarınızın altına girmek zorunda kalırlar. Çünkü, bulunduğu ortamı değiştirmek onun için olmazsa olmaz hale gelir. Böylelikle siz de minnet duyulan amir durumuna gelirsiniz. Nasıl olsa oda değişikliğinden sonra motivasyonu yerine gelir. Daha açık söylemek gerekirse önce eşeği kaybettirip daha sonra bulduracaksınız.
Yıllık izin fırsatını sakın kaçırmayın
Yıllık izinlerin kullandırılma dönemleri memur motivasyonunda oldukça önemlidir. Memur canınızı sıkacak bir tutuma mı girdi, en güzel terbiye yöntemi onun istediği zamanda değil de kendi istediğiniz zamanda yıllık izin kullandırın. Yıllık izne ihtiyaç duyduğu zamanda izin verirseniz sizin varlığınızı unutabilir. Onun için öyle her isteyene istediği zaman izin de kullandırmayın. Yıllık izinleri kullanırken sizi her daim hatırlayacak yöntemi mutlaka kullanın. Nasıl olsa amir olarak yıllık izinlerin zamanını ayarlama yetkiniz bulunmaktadır.
Ha bu arada şikayet ederlerse sakın endişe etmeyin. Çünkü, şikayet dilekçeleri, bundan sonra daha dikkatli olun diye şikayet edilenlere geliyor. Hele bir de şikayet eden yanlışlıkla ismini yazarsa vay haline. Dikkat etmeniz gereken sadece basına düşmemektir. Sakın basına malzeme verecek iş yapmayın. Basına düşerseniz sizi kimse kurtaramaz veya kurtarmak istemez.
Makam katı Oluşturmayı ihmal etmeyin
Motivasyon kırmanın bir diğer yöntemi de makam katı oluşturmaktır. Öyle her elini kolunu sallayan sizin bulunduğunuz makam katına gelememelidir. Memur bu kata çıkmanın ayrıcalık olduğunu hissetmelidir. Giriş yerleriniz memurların giriş yerinden mutlaka ayrı olmalıdır. Ne olur ne olmaz moralinizi bozacak bir olay meydana gelebilir. Bu arada lüks makam araçlarını da unutmayın. Biliyorsunuz makam araçları önemli bir prestij kaynağıdır. İşte bu davranışlar neticesinde memurlar, bir size bakar, bir makamınıza bakar bir de sizi o makama getirenlere bakar. Valla dıştan bir şey söylemezler ama içlerinden neler geçtiğine bir şey diyemem.
Şimdilik bu kadarla yetinelim. Bazı okurlarımız şimdiden bu kurallar zaten bizim kurumda uygulanıyor diye söylenmeye başladılar bile. Zaten ben de bilmeyenlere anlatıyorum. Ahmet Ünlü - Yeni Şafak