KAMU
Memurları sevindirecek o madde iptal edildi!
Memurları sevindirecek o madde iptal edildi!
09 Nisan 2014, Çarşamba
Anayasa Mahkemesi, Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin Dışişleri Bakanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Kanunu'nun 20. maddesinin 4 numaralı fıkrasının “İzin almadan evlenen memurlar istifa etmiş sayılır” biçimindeki son cümlesinin Anayasa'ya aykırılığını ileri sürerek iptali ve yürürlüğünün durdurulması için yaptığı başvuruyu sonuçlandırdı.
Dışişleri Bakanlığı'nda bilgisayar işletmeni olarak görev yapan bir personelin yaptığı izin başvurusunun sonucunu beklemeden evlendiğinin saptanması nedeniyle istifa etmiş sayılması nedeniyle Ankara 9. İdare Mahkemesi'ne açılan dava üzerine iptal için başvuru yapılan Anayasa Mahkemesi, oy çokluğu ile “İzin almadan evlenen memurlar istifa etmiş sayılır” hükmünü iptal etti.
Kararın gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Dışişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü görevlerin ülkenin çıkarlarına yönelik hassas konumu nedeniyle istihdam ettiği memurların kendisi, eşleri ve eş adayları hakkında güvenlik açısından sakınca doğurabilecek bir halin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla düzenleme yapılması, bu kapsamda personele bazı yükümlülükler öngörülmesi ve bu yükümlülüğe aykırı davranışın da yaptırıma bağlanması hususu kanun koyucunun takdir yetkisi içinde kalmaktadır. Ancak hukuk devletinde bir yükümlülüğe aykırılığın yaptırımı belirlenirken, bireylerin hak ve hürriyetlerinin gözetilmesi ve yaptırımın hakkaniyete uygun nitelikte olması gerektiği açıktır. Devletin dış politikasının güven içinde yürütülebilmesi için Dışişleri Bakanlığı memurlarına evlenmeden önce izin alma yükümlülüğü öngörülmesinde kamu yararı bulunduğu yadsınamaz. Ancak, evlenilen kişi hakkında dış politika hizmetlerinin gerektirdiği güvenlik esasları yönünden herhangi bir olumsuz tespitin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın salt evlilik öncesi izin almamasından dolayı kişinin belli bir süre kamu hizmetine girmesine engel olan memuriyetten istifa etmiş sayılma yaptırımının öngörülmesinin, ulaşılmak istenen amaç karşısında orantılı bir tedbir olduğu söylenemez. Bu durum, hukuk devletinin bir gereği olan ölçülülük ilkesine aykırı düştüğü gibi, devletin ailenin birliği ve refahını koruma hususundaki pozitif yükümlülüğünün de ihlali sonucunu doğurur.”
Karara karşı oy kullanan Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar Özgüldür ise, gerekçesini şu şekilde belirtti:
“Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası platformda temsili gibi çok önemli bir görev ifa edecek kamu görevlilerinin kendilerinin yanı sıra eşlerinde de belli nitelikleri taşıma şartı öngörülmesinde Anayasa'ya aykırı bir yön olmadığı gibi, ‘izin' koşulunun yerine getirilmemesi durumunda eşin temsil niteliğini haiz olmadığının yapılacak güvenlik soruşturmasıyla saptanması olasılığı ve bunun yol açacağı kamu güvenliği zafiyeti düşünülerek öngörülen itiraz konusu yaptırımın bu nedenle ölçüsüz ve hukuk devleti ilkesine aykırı düştüğü söylenemez.”