KAMU
Memurlara 1 Temmuz yasakları
Memur sendikaları toplu sözleşme taleplerini açıklayarak memurlar için yeni haklar ararken önemli bir ihmalin sonucu olarak memurlar eldeki haklarından oldular. Yani memurlara sessiz sedasız bir dizi yasak faaliyet getirildi ama işten anlayanların dahi haberi yok. Böyle bir şey olur mu diye düşünmeyin, çoktan oldu bile. Maalesef ilgililer görevlerini yapmayınca böyle gariplikler olabiliyor.
Malum, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesinde 650 sayılı KHK ile değişiklikle bazı memurlara bir dizi yasaklar getirilmişti. Buna göre memurların, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açmaları ile gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışmaları yasaklanmıştı. Bu değişiklikle de maddenin insicamı bozulacağı için madde metni yeniden yazılmıştı.
650 sayılı KHK'nın 38 inci maddesi Anayasa Mahkemesinin 2011/113 Esas, 2012/108 Karar sayılı kararı (01.01.2013 tarihli ve 28515 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır) ile iptal edilince ortaya garip bir durum çıkarak 1 Temmuz itibarıyla bazı memurlara bir dizi yasaklar getirilmiş oldu.
Nasıl olduğunu izah edelim
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi şu şekli almıştır.
'Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı:
Madde 28 – Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.'
Maddenin iptal edilmeden önceki hali
'Madde 28 – Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.
(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.'
Memurlara ihmalin getirdiği yeni yasaklar
Anayasa Mahkemesinin 650 sayılı KHK'nın 38 inci maddesini iptal etmesinin ardından 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde gerekli düzenlemeler yapılmadığı için memurların, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açmalarının önü açılırken (şayet özel kanunlarında kısıtlama varsa bu faaliyetler yapılamaz) birçok memur açısından ortaya bir dizi yasak çıkmıştır. Görüldüğü üzere, mevcut birilerini sevindirirken birilerini ağlattı.
1 Temmuz 2013 tarihi itibarıyla;
1- Kooperatiflere yönetim ve denetim kurulu üyesi olma imkanı tanıyan madde şuan olmadığı için bu görevlerde bulunanlar açısından sıkıntılı bir süreç başlamıştır. Daha önceki düzenlemeye göre memurlar; yapı, kalkınma ve tüketim kooperatiflerinde yönetim, denetim kurulu üyesi olabilmekteydi. Yine kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim kurullarında da üye olabilmesi mümkündü.
Bu nedenle, 1 Temmuz 2013 itibariyle, kooperatif ve yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurullarında görev alan memurların istifa etmesi gerekmektedir. Ta ki, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar. Memurun istifa etmemesi ve bu durumun da bir şikayete konu olması halinde bu kişiler hakkında disiplin cezası uygulanabilecektir. Bu fiilin karşılığı olan disiplin cezası ise 'kademe ilerlemesinin durdurulması' cezasıdır.
2- Özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar da yasak faaliyetler kapsamına girdi. Halen bu görevleri yapanların da görevlerinden ayrılmaları gerekmektedir.
Ümit ederiz ki başta sayın Faruk Çelik olmak üzere, ilgililer bu durumun farkına varırlar da Meclis'in tatil dönüşü olan 1 Ekim tarihinden sonra gerekli düzenlemeyi yaparlar. İşte hali pür melalimiz ortada. Memurlar yeni haklar alayım diye uğraşırken evdeki bulgurdan oldular. Ha bu arada memur sendikalarının bu durumdan haberi var mı acaba! (Ahmet Ünlü / Yeni Şafak)