SENDİKA
Memur-Sen’den CHP’ye Sert Cevap
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, en cahil parti genel başkanı olarak tarihe geçmek için olanca çabayı sarf ediyor. Kılıçdaroğlu, partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı CHP Grup konuşmasında Memur-Sen’in “memurlara grev yasağını savunduğu” iftirasında bulunarak, yalanlarına bir yenisini daha eklemiştir.
Memur-Sen’in “grev yasağı” istediğini dile getiren bir siyasi parti genel başkanı ya aklını ve vicdanını kaybetmiştir ya gündemi takip etmiyordur ya da iftiracı ve yalancıdır. Memur-Sen’in, raporlarını, basın açıklamalarını, bildirilerini bir defa olsun okuyanlar, Memur-Sen’i takip edenler bilir ki; Konfederasyonumuzun olmazsa olmazlarının ve her zeminde dile getirdiği teklif ve taleplerin başında kamu görevlilerine yönelik grev ve siyaset yasağının kaldırılması yer almaktadır.
Kılıçdaroğlu’nun Konfederasyonumuza yönelik iftira odaklı bugünkü beyanları, Konfederasyonumuzu ve görüşlerini takip etmediği gerçeği yanında bir parti Genel Başkanının partisinin mensuplarını doğru bilgilendirilmesini dahi sağlayamadığını göstermektedir. Zira, Memur-Sen Konfederasyonu olarak yeni Anayasa çalışmaları kapsamında CHP milletvekillerinin de içinde yer aldığı TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sunduğumuz raporda, açıkça ve gerekçesiyle birlikte yeni Anayasada kamu görevlilerine grev hakkına yönelik bir hükme yer verilmesi talebimiz yer almaktadır. Söz konusu raporu okumadığı, komisyonda görev alan partisinin milletvekillerinden de bilgi al(a)madığı anlaşılan Kılıçdaroğlu, danışmanlarına Memur-Sen’in grev hakkı ile görüşlerini Google’dan araştırın talimatı vermiş olsa bugünkü beyanlarının ancak “iftira” ve “yalan” kavramlarının somut örneği olduğunu anlardı. “Memur-Sen Grev Hakkı” kavramlarıyla bir arama yapıldığında Google 136 bin sonuç vermekte ve Kılıçdaroğlu’nun beyanlarının aksine “Memur-Sen’in grev hakkı talebi” başlıklı haber ve içerikler bilgisayar ekranına yansımaktadır. Biz bütün bu süreci, milletvekillerinden bilgi al(a)mayan ve danışmanlarını çalıştır(a)mayan bir genel başkanın, “yalan” ve “iftira”ya başvurma acziyeti olarak özetliyoruz.
Türkiye’yi hedef alan küresel organizasyona karşı ses çık(a)ramayan, milletin beklentilerini karşılayacak konularda söyleyecek sözü olmayan muhalefet partisi genel başkanı; doğruya ulaşmak, doğruyu gündeme taşımak, durumun gerektirdiği ve gerçeğe dayalı fikirler üretmek gibi bir yöntemle iktidara gelmenin derdinde değil. Bunun yerine, Türkiye’nin en büyük memur konfederasyonuna sataşarak, Türkiye’nin en etkin ve etkili sivil toplum kuruluşuna iftira atarak iktidara gelebileceğine yönelik halüsinasyonlar görmekle meşgul oluyor.
Yıllarca Türkiye’nin demokratikleşmesini engelleyen, faili meçhul cinayetlerin altına imza atan, darbeler döneminde sivil toplum ve sendikaları taşeron olarak kullanan Ergenekon Terör Örgütü’ne kapıkulu siyaseti yapan, avukatlığına soyunan Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyi savunuyormuş gibi yapması komik bir durumdur. Ergenekona avukatlık yaparak, Gezi Parkı provokatörlerine sahip çıkarak, etnik ve kültürel kimliğini gizleyerek kısacası kimliği ve kişiliği belirsiz bir siyaseti merkeze alarak iktidar ol(un)amayacağını anlamakta zorlanan bir Genel Başkan, demokrasinin gelişmesinin ve kurumsallaşmasının ön şartı olan ana muhalefet partisi noktasında Türkiye’nin ihtiyacının halen karşılanamadığını gösteriyor. Kamu görevlilerinin talep ve beklentilerini karşılayan, en çok kazanım üreten, demokrasiye sahip çıkan, vesayeti deşifre eden, ülkemizdeki tüm yasakların kaldırılması mücadelesi veren, kamu görevlilerinin siyaset ve grev hakkı talebini her zeminde dile getiren Memur-Sen’i karalayarak iktidara gelemeyeceğini hala anlayamayan ana muhalefet partisi genel başkanına sayısı oldukça kıt olan doğru bilgi haznesine katkı sunmak için, bu hafta içinde teşkilatımıza gönderdiğimiz “Demokrasi İçin Siyaset, Emek İçin Grev Hakkı İstiyoruz” sloganını içeren afişimizi göndereceğiz.
Ana muhalefet partisi genel başkanını uyarıyoruz. Bu tarz siyaset yapmakta ısrar ederseniz, zaman zaman grup toplantınızda da ağırladınız Ergenekon Terör Örgütü’ne kucak açan konfederasyonla ve PKK’nın avukatlığını yapan konfederasyonla birlikte tarihin çöp sepetinde yer alabilirsiniz. Milletin yanında olmak erdemdir. Lider olmak ve topluma öncülük etmek de nasip işidir.
Hiçbir zaman milletin yanında yer almayan, demokrasi düşmanı illegal yapıların avukatlığını yapan, milletin sesi sivil toplum örgütlerine iftira atmaktan çekinmeyen, cahillikte zirve yapan partilere ve siyasi aktörlere teveccüh göstermeyen milletimizi anlamakta zorlanan bir genel başkanla yol almak zorunda kalan ana muhalefet partisinin mensuplarına, Büyük Memur-Sen ailesi olarak sabır diliyoruz.